Thursday, October 8, 2009

Sansür

(Taraf, 21 Eylül 2009)

Bu yazıdan sonra kıyamet koptu...
Censeo (değer biçmek, takdir etmek) fiilinden censor (/kensor/) eski Roma’da hem nüfus idaresi hem ahlak zabıtası görevi yapan bir yüksek görevlinin adı. Yaptığı işin adı censura (/kensura/).

Latincenin Kuzey Frengistan vilayetindekonuşulan taşra lehçesinde bu kelimenin telaffuzu ikibin yılda tanınmayacak derecede değişmiş. İnce sesliye bitişen /k/ sesi önce /ts/ sonra /s/ diye söylenir olmuş. Geniz /n/sine bitişen /e/ sesi ağzın gerilerine doğru kaçıp /a/ olmuş. /U/ sesi incelip /ü/ halini almış. Kelime sonundaki –a dişil eki de önce /e/ olmuş, sonra eriyip gitmiş. Modern Fransızca sözcük halâ aslına yakın bir şekilde censure yazıldığı halde /sansür/ diye okunuyor.
Türkçeye gazetenin icadından hemen sonra sansür de gelmiştir. Kelimenin 1900 civarından daha eski örneğini bulamadım henüz, ama tahmin ederim 1865’lerde Tasvir-i Efkâr’ın hükümetle başı derde girdiğinde Babıali’de birileri “fekat bu censure’dür azizim” diye mırıldanmıştır.
*
Şimdi diyorlar ki memlekete özgürlük geldi. Doksan seneden beri tabu olan şeylerden bile artık serbestçe bahsedebilirsin.
Ama bir de ne görelim? Bu sefer başka şeyler sansüre tabi olmuş. Orduya, devlete, Yüce Manitu’ya istediğini söyle serbest, ama iş İlkçağ Arap mitolojisini sorgulamaya geldi mi orada dur diyorlar.
Neymiş? Allah diye biri varmış, canı sıkıldıkça kitap yazarmış ama artık yazmamaya karar vermiş, pırpır kanatlı ulaklarla birtakım hazretlere mesaj iletirmiş, o hazretlere dil uzatan maazallah çarpılırmış. Bu hikâyelere istemesen inanma diyorlar, tamam, ama inanmadığını açık açık söylemen caiz değildir. Nedenmiş? Müslümanlar alınırmış!
Doğanın boşluk kabul etmemesi gibi, bu toprakların havası mıdır, suyu mudur, özgürlük kabul etmiyor herhalde.

18 yorum:

  1. Cani sikildikça kitap yazmak oldukça yaygin bir arazdir. Benim peder de yaşi icabi son kitabini fi tarihinde yazmiştir. Mukîm bulundugumuz kâinat da yaşlanmiş -implosiona (irtica) hazirlaniyor- oldugundan son kitabini kur'an olarak yazmiş olabilir.
    Yanıtla
  2. keşke hiçbirimiz kendimizi tehdit altında hissetmesek, korkmadan yazabilsek böyle..
    Yanıtla
  3. Eğer gerçekten bu özgürlük söyleminizde samimi iseniz, çok da muteber bir entelektüel sayılmazsınız.

    Ülkeyi, dahası dünyayı az çok tanıyan biri, bu dünyada özgürlük gibi içi boş kavramların değil, gücün hakim olduğunu bilir. Bu ülkede camiler ahır yapıldı vaktinde, ülkeyi "özgür"leştirenler tarafından. Ama ne demişler: "Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner."

    Son olarak, bir müslüman olarak da yazdıklarınıza çok alındım doğrusu...

    Veli Seçkin
    Yanıtla
  4. senin bir orospu çocugu oldugunu söylemek de benim özgürlüğümdür. özgürlüğüme saygı duyup yorumumu yayınlayacak mısın?
    Yanıtla
  5. sevan bey yazılarınızı keyifle okuyorum.allah(?) sizin gibi aydın ve güzel insanları başımızdan eksik etmesin...burada yorum yazan bazı çapulculara lütfen kulak asmayınız.

    saygılarımla
    Yanıtla
  6. Yahu Sevan Abicim;

    Böyle tırt yorumları yayınlamana ne gerek var? Senin özgürlük algını bilmiyor muyuz? Dallamanın tekine mi ispat edeceksin? Dürer-i Dübr ne güne duruyor?
    (Ne çok soru sormuşum yahu!)
    Yanıtla
  7. Simdi biz de Gokhan adli kisiye "ozgur yorumlarimizi" yazsak burda, onu da yayinlayacak misiniz caanim Sevan Bey?

    Her neyse, yazilarinizi bir yerlerde; bir sekilde ve hep gormeyi umuyorum.

    Sevgiler, saygilar.

    Ferhan
    Yanıtla
  8. Bence özgürlükten çok 'saygı'ya ihtiyacımız var. İnananın tanrısıyla dalga geçmeyen saygıya.
    Yanıtla
  9. Sevanyan'ın bu yazısıyla ilgili olarak beni rahatsız eden şey üslubu. Yani din eleştirisinden ziyade bunu ifade tarzı, üstten bakan, alaycı yaklaşımı, hakaret olarak algılanabilecek cümleleri. Gerçi bu fikirlerini farklı cümlelerle ifade etse çok da tepki almazdı diyemem yine dindar kesimden aşırı bir tepki görürdü muhtemelen ama bence kışkırtıcı bir uslup her zaman karşıdakini savunmaya ve karşı saldırıya iter.
    Yanıtla
  10. Siz Gökhan'ın kusuruna bakmayın sevan bey, kendisi gerçekleri söylemeden duramıyor. Biz sizi seviyoruz.

    Sevgiler.
    Yanıtla
  11. sevan bey, son yazınız için sizi tebrik ederim. bu dünyada ki bütün tabular yıkılmalıdır, nasıl ki bazıları 19 kasım da saygı durusunda durmayı eleştirebiliyorsa (ki haklılar), benim de günde 5 kere tekrarlanan ezanı eleştirme hakkım vardır...
    Yanıtla
  12. simdi o elmayi kopartmayacaktiysa dalindan, o dal niye yaratildi, o herseye kadir olan seytana niye kadir olamadi, o herseye hakim olan niye ilk kitabina hakim olamadi da ikincisi lazim oldu, sonra ucuncusu ?

    bi de zaten bir allah varsa senden benden daha ozgurlukcudur, cem yilmazdan daha iyi espri anlayisi da vardir. bu isler zeka ile oluyorsa onda da zekanin allahi var demi.. bence o varsa ben olunce beni cehenneme de atmaz atsa atsa bi tokat atar yuru len der gozum gormesin :) cok bilmis seni..
    Yanıtla
  13. Sayin Veli Seckin;

    Kayser-Malatya yolu uzerinde Kayseri den cikinca 3-5 km sonra Molu adinda bir yerlesim yeri var.
    Bir gun yolunuzu oraya dusurun ve Ermeni'lerden kalan kilisenin icini disini, tezek yapmak icin bir insan boyu hayvan boku ile nasil doldurduklarini kendi gozlerinizle gorun.
    Bu arada Ermeni degilim, Hristiyanda degilim.
    Btuu Haquj Istanbul-TR/New York-Usa
    Yanıtla
  14. sevan bey
    yazılarınızı ilgiyle takip ediyorum ve tüm yazılarınızı beğeniyorum ama bu yazıdaki düşüncenize ilk defa katılmadım ama saygı duyuyorum düşüncenize inanmayabilirsiniz herkes içinde de inanmadığınızı savunabilirsiniz fakat uslubunuz çok yanlış kemalistlerin müslümanlarla alay ettiği gibi sizde inananlarla alay etmişsiniz haksız bir tavır bence. ve tek kibritle harab olacak , bir tek göktaşıyla yok olacak bu doğaya inanacağıma bunları yapan varlığa inanmayı tercih ederim ama sizlede dalga geçmem
    Yanıtla
  15. herkesin herşeyle alay etme hakkı vardır. senin kutsalına ben de kutsal muamelesi göstermek zorunda değilim. tıpkı kemalistler gibi siz de bunlara alışacaksınız. alışmayı öğreneceksiniz. gerçi henüz köprü geçilmiş sayılmaz ama yine de samimi olmakta fayda var.
    Yanıtla
  16. Bu Nişanyan'dan hoşlanmıyorum. Bir kaç aksaklıkbelirlemiş, Türklüğe ve müslümanlığa yönelik kinini kusuyor. Bizim aşağılık kompleksinden muzdarip idyotlarımız da Sevan Sevan diye can atıyorlar.
    Yanıtla
  17. Gelenekçi-Atalarının uydurduklarını din zanneden güruha karşı nefretinizi anlıyorum.
    Ben de bu zihniyetle yıllardır sıkı bir mücadele içindeyim.
    Ancak algılayamadığınız yaratıcı hakkında böyle cümleler sarfetmeniz tribünlere oynamaktan başka bir şey değil.Madem böyle bir varlığa inanmıyorsunuz,sizce var olmayan bir varlığın icraatına nasıl anlam yüklüyorsunuz.
    Neden inanmadığınız varlığa sataşıyorsunuz.
    O yok deyip geçin o halde,idrak edemiyorum deyip geçin. Hem yok deyin hem onun beyanı zannettiğiniz argümanları kullanın???
    Yanıtla
  18. Bu son adsızın yazdıkları dinin kritik düşünceyi nasıl körelttiğinin açık bir örneğidir.
    Yanıtla

No comments:

Post a Comment