Tuesday, March 19, 2019

Çanakkale Harbi, meleksiz ve evliyasız

Çanakkale operasyonu, o tarihte Deniz Bakanı (First Lord of the Admiralty) olan Winston Churchill’in projesidir. Başta Savaş Bakanı Lord Kitchener olmak üzere hükümette bir kesimin şiddetli muhalefetine rağmen savunmuş ve kabul ettirmiştir. 18 Martta deniz yoluyla girme teşebbüsünün akamete uğraması ile 25 Nisandaki kara çıkarması arasındaki ölümcül gecikmenin sorumlusu Kitchener’in ve Kara Kuvvetlerinin ayak sürümesidir derler.
Birinci amaç Osmanlı’yı hızlıca savaş dışı bırakarak a) Mısır’da İngilizlerin ve b) Kafkas cephesinde Rusların bağlamak zorunda olduğu askeri gücü serbest bırakmaktır. İkinci amaç, Boğazlar ve Karadeniz yoluyla Rusya’ya askeri malzeme sevkedip, Doğu cephesinde Almanlar karşısında tekleyen Rus saldırısını canlandırmak ve böylece – savaşın asıl belirleyici sahnesi olan – Batı cephesinde müttefiklerin elini güçlendirmektir.
Churchill’in bütün projeleri gibi, a) parlak fikirdir, b) gerçek dünyanın parlak fikirlere geçit vermeyen bataklığında boğulmuş ve anlamsız bir kan banyosundan başka sonuç vermemiştir.
18 Martta boğazı geçebilselerdi ne olurdu?
1.    Türkiye birkaç günde safdışı kalırdı. Gelibolu’da, Sina ve Filistin cephesinde, Irak cephesinde yüz binlerce genç insan telef olmaz, ülkede ekonomi ve medeniyet namına ne varsa yerle bir olmaz, 1916-17-18-19-20-21-22’nin açlık ve sefaleti çekilmezdi. Ülke insanı için hayırlı olurdu.
2.    Dünya Savaşı çok daha hızlı biterdi. Rus cephesi 1914’teki canlılığını korusa büyük olasılıkla Almanya Verdun saldırısına cüret edemez, en geç 1916’da Somme muharebesinde son gücünü tüketmiş olurdu. İnsanlık için hayırlı olurdu.
3.    Rusya yenilmez ve Rus ihtilali olmazdı. Lenin emigre Rusça öğretmeni olarak Zürich’te kalır, Stalin belki Tiflis’te ufak çaplı mafya işleriyle uğraşırdı. Rus halkı için hayırlı olurdu.
4.    Ermeni soykırımına fırsat bulamazlardı. Türkiye için hayırlı olurdu. Bugüne dek etkisini aşamadığı kültürel, ekonomik ve ahlaki çölleşmeyi yaşamazdı. Ya da daha az yaşardı.
5.    Ülke İngiliz sömürgesi olmazdı, merak etmeyin; ya da 1923 veya 1945’ten sonra ne kadar olduysa o kadar olurdu. Öyle bir niyet yoktu; olsa da zaten ne Fransa, ne Rusya öyle şeye izin verirdi. Muhtemelen el birliğiyle memlekette hassas dengeler, etki alanları, hukuki güvenceler, azınlık kotaları vb. üzerine kurulu karma karışık bir düzen kurmaya kalkarlar, yüzlerine gözlerine bulaştırıp çekilirlerdi. Sonraki yüz sene onların bıraktığı kördüğümü çözmeye çalışmakla geçerdi. Bkz. Lübnan, Kıbrıs, İsrail, Yugoslavya, vs.
6.    Arabistan giderdi. Gideceği daha 1913’te belliydi. Türk yönetici sınıfları pekala memnun olurlardı. Suriye ve Irak dahil, zaten gözden çıkarmışlardı. Belki Musul kalırdı. Belki Halep bile kalırdı. İzmir gider miydi? Sanmıyorum. 1919’da İzmir’in işgali Ege’de Rumlara yönelik etnik temizliğin önlemi ya da misillemesidir. Ermeni örneği ve aynı şeyin Rumlara yapılması ihtimali olmasa İzmir’in Yunana verilmesini savunacak tek bir İngiliz veya Fransız bilmiyorum.
7.    Mustafa Kemal Paşa’ya ne olurdu? “Anafartalar kahramanı” cilasıyla yükselme şansı bulmazdı. Savaş öncesinden özenle hazırladığı ve 1918’de bir süre uygulama alanına koyduğu İngiliz dostu politikaya mı yönelirdi? Cemal Paşa gibi Fransızcı mı olurdu? İttihatçı kadrolar temizlenirken zayi mi olurdu? O denli parlak ve mütehakkim bir kişilik kolay kolay sahne dışı kalmazdı diye düşünüyorum. Harpten sonraki “Milli Mutabakat” hükümetinin güçlü bir üyesi olmasa, en geç 1920’lerdeki iç savaşın şeflerinden biri olurdu tahminimce.
*
Bir gün sonra ilave:
Bilmem farkında mısınız, tarihe ilişkin her neden-sonuç beyanı bir hayali kurguya (senaryoya) dayanır. "X yüzünden Y oldu" demek, "X olmasa Y olmazdı" demektir. Kanıtlanamaz, çünkü tarihi olayları (tek değişkeni kontrol ederek) tekrarlama imkanı yoktur.
"Çanakkale zaferi sayesinde vatan kurtuldu" demek "Çanakkale zaferi olmasa vatan kurtulmazdı" anlamına gelir. Counterfactual bir varsayım ("olmasaydı") üzerine inşa edilmiştir. Olmayanı hayal etme gücünden başka dayanağı yoktur.
Milletin duya duya kanıksadığı senaryolar üzerinden konuşursan "olgu"lardan söz ettiğini sanırlar. Aklını zorlayıp farklı senaryolar denesen "ama bu hayaaal" diye şaşırırlar, nenemin taşakları gelir akıllarına.
54 senedir tarih okuyorum, bir şey öğrendim. Tarih anlaşılamaz. Ancak senaryolaştırılabilir.

59 comments:

  1. İstanbul ,İzmir Çanakkale,Tekirdağ , Edirne ,Hatay Urfa Antep Ağrı ,Kars .... Adında illerimiz olmazdı

    ReplyDelete
    Replies
    1. Bu adlara sahip, ama güzellikleri talan edilmiş, hiç bir karakteri olmayan hepsi betonarme yığını, çoğu ekonomik olarak net alıcı illerimiz. Örneğin Ağrıya gittin mi, ne boka benzediğini gördün mü?

      Delete
  2. Zaten Ermeni jenosidinin tetikleyicisi Çanakkale Harbi. Aslında devletin gizli planlarında uzun zamandır Ermenileri topyekün imha planı var, ancak Gelibolu çıkarmasıyla beraber harekete geçiliyor.

    ReplyDelete
  3. Tabii bir de Gelibolu çıkarmasından sonra Osmanlı teslim bayrağını çekmek istiyor. Derhal teslim olmayı en fazla isteyenlerin başında (enteresandır) Enver Paşa geliyor. Almanlar zarzor vazgeçiriyorlar.

    ReplyDelete
  4. Venizelos uzun zaman boyu Batı Anadolu'nun Yunanistan'a verilmesi için Britanya'yı iknaya çalışıyor. İngilizler baştan buna yanaşmasalar da sonradan Italyanlar 11 Mayıs 1919'da Kuşadası'na 12 adalar üzerinden çıkarma yapar yapmaz, Yunanlara yeşil ışık yakıyorlar. Sadece dört gün sonra İzmir Yunanlarca işgal ediliyor. Yani etnik temizliği değil, İtalya'yı önleme teşebbüsü.

    ReplyDelete
  5. Hocam, iyisiniz hossunuz afedersiniz ama son zamanlarda farkli bir sey söylemek niyeti ile akla mantiga hic yatmayacak sacma seyler söyleyebiliyorsunuz.

    1. Hindistan, south africa, hatta tum afrika ve ingiltere'nin diger sömurgeleri icin durum ne kadar hayirli oldu göruyoruz. Hadi deseniz ki jeopolitik konumdan öturu Turkiye'yi somuremezlerdi. Katilmam ama hadi öyle olsun o zaman da Yugoslavya'ya bakalim, curuk fikrin altindan cikan sonuclar temizle temizle bitmedi hala. Kaldi ki Sevr antlasmasi diye bir gercek var. Anlasmadaki toprak bolusmeyi gecelim deseniz, ekonomik ve siyasi yaptirimlar da ortada. Sefalet cekilmezdi demek akil almaz bir oksimoron. Emperyalizm gelecek ve halk sefalet cekmeyecek? Peki(!)

    2. Dunya savasinin hizli bitmesi bir seyi degistirmez. Eger insanlar ölmezdi veya aci cekmezdi diyorsaniz, yine yanlis. Ayni sayida insan daha hizli ölurdu belki. Ayrica Almanya'nin onurunu ezecek bir anlasma yine dayatilirdi, ikinci dunya savasi yine cikardi.

    3. Belki de. O zaman da kapitalistler Karl Marx ve USSR'dan bir ders cikarip yumusamazdi, gunumuzde kapitalizm tamami ile biter miydi? Sanmam, yine benzer bir surec yasanirdi ve kapitalizm önce liberalizme sonra neoliberalizme yine evrilirdi. Ve sosyalizm sahip oldugu entellektuel birikim tipinden öturu yine Rusya'ya gelirdi ve son bulurdu.

    4. Yine yanlis. Ermeniler yogun olduklari bölgelerde(köy demiyorum) dahi musluman nufusa oranla azinlik olmalarina ragmen Rus destegi ile ayaklanip, local populasyonu dogramaya basladigi andan itibaren o yolun sonu civil war. Nitekim surec civil war benzeri islemis. Tek fark Talat'in aptal emri. Belki o olmazdi. Yine ayni sayida insan ölurdu fakat soykirim tartismalari sizin senaryoda ulkeden geri kalan seyin sirtina yuklenmemis olurdu.

    5. "Ülke İngiliz sömürgesi olmazdı, öyle bir niyet yoktu." bu cumle disinda bu paragrafa katilabilirim. Adamlarin niyetini zaten ilerleyen yillarda padisaha ve dayattiklari anlasmalardan anliyoruz. Tamam hadi adi ingiliz sömurgesi olmasin da Ingiliz-Fransiz-Rus sömurgesi olsun. Bir fark göremiyorum.

    6. Sevr anlasmasi ortada iken nasil olur da Musul, Halep gitmezdi diyorsunuz anlamak mumkun degil. Hatay'i bile Fransiz'dan geri almak ~20 sene surdu. Hadi Sevr anlasmasini gectik diyelim, Afrika'da emperyalistlerin cizdi gercek disi sinirlardan öturu suren savaslara bakalim.

    7. Kim bilir? Padisahin M.Kemal hakkindaki yakalama emri yine cikardi. Belki bu sefer yakalanip, yargilanirdi.

    ReplyDelete
    Replies
    1. 1. Teşbihte ufak bir hata var. Güney Afrika, Kenya, Avustralya, Irak.... buralarda bir Devlet yoktu. Hindistan'da da yoktu. Türkiye'de vardı. Kolay mı 600 senelik hükümranlık bilinci, ordusu, meclisi, basını, üniversitesi olan bir ülkeyi kolonileştirmek? Var mı modern tarihte örneği?

      Dünyanın en kritik noktasındaki tarihi bir imparatorluğu tek devlete yedirirler mi sanıyorsunuz? 19. yy'ın diplomasi tarihinden, "Şark Meselesi" denilen konudan haberiniz yok mu?

      1918'de Irak'ta, Ürdün'de ve Filistin'de mecburen İngiliz yönetimi kuruldu çünkü buralarda DEVLET yoktu. Hükümet, iller idaresi, tapu dairesi, okul, ordu, polis teşkilatı kurmak gerekiyordu. Buna rağmen Irak'tan 14 yılda, Filistin'den 30 yılda çekildiler.

      Hayali canavarlar üzerinden tarih kuruyorsunuz.

      2. 3. Belki. Belki de değil. Bilmem.

      4. Lokal popülasyonu nerede doğramışlar acep, 1918'in Erzurum-Kars misillemeleri hariç? 1910'ların püf noktası, ekonomik ve sosyal açıdan ülkenin öcü sınıfı haline gelmiş olan, fakat her vilayette sayıca azınlık olan Ermenilerin ENTEGRASYONU meselesiydi. İmkansız diyorsanız yapacak bir şey yok. 1915'te Osmanlı yenilse imkanlı olabilir miydi diye sormak daha ilginç.

      5. 6. Sevr antlaşması 1920'de başlayan Anadolu'daki paşalar ayaklanmasına TEPKİDİR. Nisan 1923'te, BMM'nin ilanına cevap olarak önerilmiştir. Müttefiklerin asıl hedeflerini görmek için Ocak 1918'deki War Aims Declaration ve Wilson'ın 14 ilkesine bakmak lazım.

      7. Tahmin etmem. İngilizlerin adamı olarak iktidara gelmeye çalışırdı.

      Delete
    2. Ermeniler lokal popülasyon olmuyor mu, senin müslümanların mı oluyor sadece?

      Delete
    3. Sevan Bey, Hindistan'da elbette devlet vardı. Neye dayanarak bunu iddia ediyorsunuz? Delhi'deki merkez değil sadece, sayısız prenslikler mevcuttu zamanında Bunu bilmiyor olamazsınız. Eğer o devleti adam yerine koymuyorsanız o zaman Osmanlı'yı da gerçek bir devlet olarak görmüyor olmalısınız.

      Delete
  6. Sevan bey bir kaç husus dışında bende katılıyorum diyebilirim . Aman Yarın "Nisanyan Çanakkale geçilse Hayırlı olurdu dedi " diye recm etmesinler sizi sosyal çöplükte

    ReplyDelete
    Replies
    1. Etsinler, dert değil. "2 kere 2 dört" desem gene ederler hayvanat takımı.

      Delete
  7. Bu hesaba göre Çanakkale Zaferi neredeyse herkes için kötü, bir tek bizim için biraz iyi olmuş. O zaman iyi ki olmuş.

    ReplyDelete
    Replies
    1. "Biz" derken kim oluyor? TC mütegallibesi mi?

      Yazıda "ülke insanı", "insanlık" ve "Türkiye" için hayırlı olurdu demişiz. Sizin kastettiğiniz "biz" bunlardan farklı bir özne anlaşılan.

      Delete
    2. "Biz" derken tabii ki Türkler'i kastediyorum(maalesef o dönemde Türkiye'de yaşayan herkesi değil). Sizin artı ve eksilerinize göre Türk milleti için artılar biraz daha ağır basmamış mı?

      Evet savaş erken bitse daha az kayıpla çıkardık ama sonuçta Sevr'den daha merhametli bir şey önermezlerdi. Ayrıca kapitülasyonlar devam edecekti, etnik gerilimleri de bolca körükleyeceklerdi. Lübnan, Yugoslavya örnekleri vermişsiniz.

      Alttaki yorumlarda o dönemdeki bazı manda yanlıları gibi "İngiliz güdümünde modernleşen Türkiye" kurgusu yapmışsınız ama bu bence fazla iyimser. Sevr'de o şartları dayatanlar bize ekonomik, askeri vb. hiçbir alanda nefes aldırmazdı. Türkiye'yi bir Baltık devleti büyüklüğünde tutarlardı ne uzar ne kısalırdık. Üstüne Ermenistan ve Yunan işgali altındaki topraklardaki Türklere yapılacakları hayal bile edemiyorum.

      Delete
    3. This comment has been removed by the author.

      Delete
  8. Çanakkale Muharebesi olmasaydı,

    İngilizler Konstantiniyye'yi işgal eder bir daha da çıkmazlardı, Cebelitarık benzeri bir şehir devleti kurulurdu. Yarın öbür gün Anavatan’a katılmak için referandum düzenlendiğinde Hayır oyu çıkardı.

    Kazım Karabekir Doğu Cephesinde, Arabistan’dan Batıdan ve Gönüllülerden oluşan güçlü bir direniş kurardı, Ruslara karşı gerilla savaşı güderdi. Mustafa Kemal ise büyük ihtimal onun gölgesinde kalırdı.

    Mübadele olmasını kaçınılmaz buluyorum, Rumların yanında bir Ermeni mübadelesi de olur diye düşünüyorum.

    Tabii en önemlisi Dünya Komünizm gibi korkunç bir ideolojinin acılarını yaşamazdı ki faşizm neden olduğu acılardan fazladır.

    ReplyDelete
  9. "...kötülüklerin sorumlusu olarak görülen “büyük güçler” arasında keyfi ayrımlar yapılır. Sıradan bilince işlemiş ulusal, dinsel, ırksal vb. temelli ideolojik önyargılar ve bu önyargılarla şekillendirilmiş kimlik aidiyetleri nedeniyle, emperyalist ülkelerdeki insanlar kendi ülkelerinin emperyalist konumunu kabul etmeye pek istekli olmazken, diğer ülkelerdeki insanlar da “dost”, “müttefik” vb. olarak algılanan ya da çoğunlukla tarihsel nedenlerle yakınlık hissedilen büyük güçlerin emperyalistliğini görmeme eğiliminde olurlar. Sıradan bir Alman ya da İtalyan kendi ülkelerinin emperyalistliğini görmezken, yine sıradan bir İsrailli ya da Tayvanlı kendi ülkelerinin dostu ve koruyucusu olarak gördükleri ABD’nin emperyalistliğini kabul etmek istemez. Ya da Türkiye gibi Müslüman çoğunluklu ülkelerde, emperyalistlik genellikle Batı ve Hıristiyanlıkla bağlantılı bir olgu olarak görülür vs..."

    "...Günümüzde de Venezuela’daki Chavezci hareket örneğinde olduğu gibi kapitalizmle bir derdi olmayan, ama sırf milliyetçi bir temelde ABD’ye karşı pozisyon aldığı için anti-emperyalist payesi verilen yeni hareketler ortaya çıkmıştır. Bunun yanı sıra dünya üzerinde yürümekte olan paylaşım kavgasında ABD ile çekişmekte olan Rusya ve Çin gibi “büyük güçler” de emperyalist olarak görülmemekte, onlara bir tür müsamaha, bir sempati gösterilebilmektedir. Onların emperyalist hamle ve girişimleri emperyalizm kaleminden pek sayılmamaktadır..."

    "...Bugün Venezuela’da olanları tam kapsamıyla anlamak için de Rusya’nın ve Çin’in etkisini hesaba katmak zorundasınız. ABD’nin yeni bir saldırgan süreç başlatmasının bir nedeni de burada giderek artan Rusya ve Çin etkisidir. Bu iki ülke son yıllarda Venezuela’ya 120 milyar dolardan fazla sermaye akıtmışlardır. Rus petrol tekeli Rosneft’in Venezuela’nın dev petrol şirketi PDSVA ile ortaklıkları vardır. Öte yandan Çin’in son 10 yılda Venezuela’ya akıttığı sermaye miktarı 65 milyar doları bulmuştur..."

    Emperyalizm Batılı Güçlerden mi İbaret?
    http://marksist.net/levent-toprak/emperyalizm-batili-guclerden-mi-ibaret

    ReplyDelete
  10. Antik çağlar'dan beri Güney den vede Doğu dan sinsi sinsi gelerek, savaşarak alamadıkları bu toprakları hızlı nüfus artışı ile almaya çalışan bin bir kılıklı kum İnsanları ,kendilerine masallar uydurup dinlemeyi severler, kendilerine lider bulup tapınmayı da.

    ReplyDelete
  11. nisanyan hoca, bu alternatif gerceklikte ingiliz basbakani olsaydiniz turkiye'deki iktidar yapisini nasil olustururdunuz? Turkiye gunumuzde nasil olurdu?

    ReplyDelete
    Replies
    1. Temel önceliğim elbette ülkenin "modernleşmesi" olurdu. İslami taassubun tasfiyesi ve/veya dönüştürülmesi üzerinde çalışırdım.

      Bunun ancak ülkenin kozmopolit, çok-dinli, çok-etnili yapısını korumakla mümkün olduğunu bilir ve buna göre davranırdım. Ülkenin modernleşme yönündeki en güçlü aktiflerini zayi ettikten sonra girişilecek "modernleşme" hamlesinin ham hayal olduğunu bilirdim.

      Ülkenin başına makul ve sadık bir yönetim oturttuktan sonra Irak'ın hamiliğini Türkiye'ye verir, Irak petrollerini Türkiye'yi gerektikçe cezalandırmak/ödüllendirmek için araç olarak kullanırdım. Ayrıca Türkiye + Irak ortaklığı yoluyla Suriye'deki Fransız egemenliğinin çanına ot tıkardım.

      Osmanlı hanedanını figurehead olarak korur, fakat Türkiye gibi bir ülkenin güçlü el olmadan yönetilemeyeceğini bilir, kendime sadık kuvvetli bir (askeri) şef arardım. Hanedanı nihai kontrol unsuru olarak elde tutardım.

      Dışişleri Bakanının Ermeni, Donanma Bakanının Rum olmasını şart koşardım. Türkiye ile Yunanistanı işbirliğine zorlar, ama her ihtimale karşı aralarındaki rekabeti alttan alta kışkırtırdım; ne olur ne olmaz.

      Delete
    2. Lloyd George'a şükredelim desenize :)

      Delete
    3. Japonya ve Güney Kore nasıl kalkındı? Güney Kore 1960'larda Türkiye ile aynı seviyedeydi. Şimdi nerede? Ermeniler olmadanda kalkınmak mümkün yani? Ha ermeniler kolaylaştırır mıydı? Pek zannetmiyorum. Güney Afrika örneği var. Yani ülke kalkınsa "bile" ( Ki buda olmazdı ) bunun türklere pek faydası olmazdı. Ermeniler güvenlikli sitelerde yaşarken türkler sefalet çekmeye devam ederdi. Soruyla bitireyim : Beyaz türkerin siyah türklere ne kadar faydası var? Hiç. Yani herkez kendi gemisini yürütür ama kimsenin kimseye en ufak bir faydası olmazdı..….

      Delete
    4. İngiltere nereyi hangi sömürgesini modernleştirdi? Hindistan'ın / Afrika'nın hali malum. Çanakkale geçilseydi ne olurdu? O zaman bende senaryomu yazayım : SSCB kurulmazdı yani devrim Rusya'da yani "medeniyetin kıyısında" tecrit edilemeyeceği için bütün dünyaya yayılabilirdi. Devrimi Rusya gibi sadece medeniyetin değil dünyanın kıyısındaki bir ülkede "tecrit etmek" dahiyane bir fikir. Lenin'de Kemal gibi "büyük devletlerin adamı" olabilir mi?

      Delete
    5. Bati butun dunyayi modernlestirmek istedi ama disaridan zorlama ile olamayacagi gibi digerlerinin bununla hicte aslinda ilgilenmedigini gec anladi. Somurgecilik batinin iyimserliginin ve kendine guvenin gostergesiydi. Husranla son buldu. 60'lardan beri kendini yavas yavas izole etmeye calisiyor. Sonu barbar istilalari ve cokustur. Batinin akilcilik ve rasyonelizmi evrensellestirme iddiasi yenilmistir.1000 sene surecek yeni ortacagimiz herkeze hayirli olsun.

      Delete
  12. Sevan bey size birşey sormak istiyorum. 1920'lerde Türkiye'de iç savaş çıkacaktı düşüncenizin ardında yatan sebepler nelerdir?

    Saygılar.

    ReplyDelete
    Replies
    1. 1920'lerde Türkiye'de iç savaş çıktı ondan. Milli Mücadele nedir? 1925 Kürt isyanı nedir?

      Delete
    2. Üstadım 1926 ve 1930 yıllarına vede son demine kadar Pontus'lu direnişçiler direnmediler mi? Özellikle Yunanlar ve kısmen Hristiyan Hemşinliler.

      Delete
    3. Sevan Bey, Milli Mücadele 1919 ve 1922 yılları arasinda Anadolu'nun bazı kısımlarını işgal eden ecnebi askeri güçlerine karşı yapılan direniştir. Ağırlıklı olarak Yunan ve Fransız işgaline karşı yapilan mücadeledir. Bu nasıl iç savaş olabilir? Mesela Amerikan iç savaşı, İspanya iç savaşı, Yunanistan iç savaşı gibi savaşlar, iç savaştır. Şu anki Suriye de iç savaştır. Ecnebi düşman kuvvetlerine karşı yürütülen bir karşıdurmaya iç savaş denemez. Hem Kurtuluş Savaşı'nda insan zayiatı fazla yüksek değildir, ancak Anadolu'nun ekonomik durumu kötüleşmiştir.

      1925'te olan Şeyh Said isyanı, yerel bir kalkışmadır, asla Türkiye sathında bir iç savaş niteliğinde değildir. Eğer buradan gidersek, Kuzey İrlanda'da yaşananlara Ingiltere iç savaşı, Keşmir'de olanlara Hindistan iç savaşı, Filistin'de yaşananlara İsrail iç savaşı demeliyiz.

      Saygılar.

      Delete
    4. Iç savaşa örnekler bkz.Ahmet anzavur ayaklanması bkz.kuvayi inzibatiye bkz.Bolu ,Düzce hendek Adapazarı ayaklanmaları bkz.Yozgat ayaklanması bkz.capur musa bkz.bozkır isyanı bkz.delibas Mehmet bkz.milli aşiret ayaklanması bkz.kozgiri bkz.Şeyh eşref ayaklanması bkz.ali Batı isyanı bkz.cemil ceto isyanı bkz.postacı nazım ayaklanması bkz.Zile isyanı bkz.Çerkes Etem bkz.Demirci Mehmet Efe isyanı bkz.copanogullari ..

      Delete
  13. İngilizlerin Çanakkaleyi geçer geçmez ülkeyi ele alır-almaz modernleşme yönünde çaba harcayacağını düşünecek kadar aptal olamazsınız Sevan bey abim !
    İngilizlerin ve daha genel olarak Anglo-Sakson idaresinin işgal ettiği herhangi bir yerde Laik-modern yönetimlerle değil gerici zihniyetle iş tuttuğunu bilmiyor olamazsın şaka yapıyor olmalısın !
    Dolayısıyla herhangi bir emperyalist devletin ele geçirdiği topraklarda etnik milliyetçi ya da dinciler eliyle yobaz bir yönetim kurmak isteyeceğine şüphe yok !
    Haaa Cumhuriyet eniyisimi oldu ? Şüphesiz bizler için eniyisi idi ! hukuk karşısında herkes eşittir madde 1
    Laik sistem içinde herkes okuyabilir kuralları geçebildiği ölçüsünde Doktor Mühendis olabilir madde 2!

    ReplyDelete
    Replies
    1. İnanılır gibi değil bu denli şablon düşünce. Bot musunuz insan mı?

      Delete
  14. 1. Dunya savasiyla ilgili bildigimiz ama yanilgiya kapildigimiz en onemli sorun sudur osmanli almayadan sonra ikinci guclu ittifak devleti degildir avusturya macaristandan sonra ucuncu guclusudur. Ingilizler A kadrolariyla degil yedek ordulariyla gelmislerdir. Haclilar turklere teslim ettikleri topraklari gelip geri almislardir. O topraklarda turkler %100 hicbir zaman kesin hakimiyet kuramamistir. Ingilizler turklere 600 yildan fazla suren ustun hizmetleri karsiliginda turkiyeyi hediye ederek gitmislerdir

    ReplyDelete
    Replies
    1. sn.kurdo;
      Mümkünse kürtler tarihçilik yapmasın. Bu adamların gerçeklikten ilk fırsatta kopmaya bir meyilleri var. Bana avusturya velihattını katledip dünyayı ateşe sürükleyen balkan milliyetçilerini hatırlatıyorlar.

      Delete
    2. Tarihciligi mumkunse her halk yapmali. Avusturya veliahtinin katlininin dunyayi atese surukledigi, tam bir klisedir. Oyle ya da boyle o savas cikacakti. Cok vitaminsiz kalmissiniz sayin sancar bey. Hacli meselesine kafayi takmissan o da soyle haclilar icin eski bizans mulkunu teslim edecekleri en uygun akil turklerdeydi denizcilikten ticaretten sanattan anlamayan devlet aklina teslim etmislerdir. Bence katolik hacli dunyasi nedzinde en rasyonel olani oydu. Not yuzyil sonra tc isidle savasti is tc yi hedef aldi gibi uyduruk tarihi anlatmazlar insallah

      Delete
    3. @Kurdo

      Doğu Roma mülkü üzerinde Haçlılar ya da genel olarak Katoliklerin iddia ettiğiniz kadar büyük bir tasarruf hakkı yoktu, Doğu Roma topraklarını Oğuz/Türkmen istilacılara esas peşkeş çeken Dukaslar gibi iktidarları için her şeyi yapabilecek (buna imparatorluk mülkünün büyük kısmını istilacılara teslim etmek de dahil) Doğu Roma elitleridir.

      Delete
    4. Tarihçilik yapmaması gereken birileri varsa kesinlikle Mürk milliyetçileridir.

      Son zamanlarda Mürkiye cumhurbaşkanının ve bilumum Mürk milliyetçilerinin tekrar ısıtıp durduğu temcit pilavlarından biri:

      "Mürdistan" diye bir yer yoktur. Mürkiye'nin doğusu ve güneydoğusu, yani Doğu Manadolu ve Güneydoğu Manadolu vardır.

      Memalist cumhuriyetten önce "Manadolu" adının hiçbir zaman Mırat nehrinin doğusunu da kapsayacak şekilde kullanılmaması, fakat Mürdistan adının bizzat Mutuk'ta Memal Paşa tarafından bile kullanılmış olması ise bizi ilgilendirmez.

      Çünkü sözkonusu Mürk milliyetçiliğiyse gerisi teferruattır.

      Delete
  15. Sevan Beyciğim haklısınız, yazının entelektüel içeriği tek kelime ile şablon.
    Bot mudur bilemedim. Ama sizin iddiaların da tutar yanı yok be üstadım. Yani bizar sanrı der ortalama bir psikiatr bile bu laflara. Yer altı kralının kızı bana aşık, gölgelerin gücüne gider vs.
    Vardı bizim serviste böyle birisi, sonra ne yaptı bilmem. Umarım denk gelir de, can yoldaşı olursunuz birbirinize.

    ReplyDelete
  16. Şükürler olsun ki çanakkaleyi geçememişler.
    "Ne güzel olurdu..." şeklinde sunduğunuz alternatif o dönem için 5 yıl bile yaşaması imkansız saatli bomba. Bu geçmişe sahip bir toplum ve coğrafyayı, silahlı dış zorlamalarla bi çeşit "denge"ye sürüklemek... kozmopolit bir iş bölümlü toplum oluşturmak... Rum denizciler, ermeni dış işleri, yahudi sarraflar, türk çoban ve ameleler, kürt hammallar, İsterseniz bir de kast sistemi kuralım.

    Neredeyse her gün, bu toprakların gayrimüslimlerinin zihin yapısını, niye yok olduklarını anlamamda yeni ufuklar açıyorsunuz sevan bey.

    ReplyDelete
    Replies
    1. 100 yıldır birliğinin tek garantörü silah zoru olan bir devletin ferdi olarak başka bir seçenek görememenizi de anlamak lazım. Bütün ülke seferber olup on yılda 2.5 milyon gayrimüslim nüfusunu ve ekonomik dayanağını "patlamaya hazır bomba" diye temizledi, siz de alternatif tarih yapan bir şahsı buna sebep diye sunun. Bahsettiğiniz kast sistemini burada sizden başka öneren de yok; illa başka bir yol bulunur, yeter ki tartışmaya niyet ve yer olsun.

      Forumdaki her yorumu mazeretçilik ve klişe birinin Kürtlere tarihçilik yapmamasını tavsiye etmesi de ayrıca komikmiş...

      Delete
  17. Türkler avrupalı değil "asyalı" bir halktır. Yani doğru soru şu : Avrupa'nın küresel hegemonyasının kırılması yani sömürge imparatorluklarının yıkılışı kötü bir şey midir? Zira Osmanlıda imparatorluktu / emperyalistti vs.vs. gibi anlamsız "geyikleri" ( SSCB, Amerika, Birleşik Krallık vs.vs.de imparatorluktu / emperyalistti ama hala sanki kendileride "işgalci" değilmiş gibi Nazi işgaline karşı "kahramanca savaştık" geyiği yaparlar ) geçersek Çanakkale savaşı "Avrupalı sömürge imparatorluklarının" yenilmez olmadığını göstermiştir. Üstelik Ermeniler kalsaydı daha iyi olurdu iddiası "sorunlu" zira zaten "daha en başta" ermenilerin "küçümsedikleri" türklerle "birlikte" yaşamaya pek niyetleri yoktu. O kadarki Türkleri yanlarına "çırak" olarak bile almıyorlardı. Güney Afrika Cumhuriyetindeki beyazların siyahlara ne kadar faydası varsa ermenilerinde türklere ancak o kadar faydası olurdu. Yani hiçbir faydası olmazdı......

    ReplyDelete
    Replies
    1. @kerimabdülcabbar123

      Siz zaten olayı kafanızda bitirmişsiniz, Batılılara filan gerek yok. Yugoslavya'nın parçalanması da böyle başladı, insanlar önce kafalarında birbirlerini bitirdiler, sınırlar çizdiler, sonrasında ne olduğunu biliyoruz.

      Delete
  18. Paşalar işgale karşı çıkma cüretini göstermişler. Bu ne cüret? Savaşlı kaybettin artık kazananların sana dayattığı herşeyi kabul etmek zorundasın. Yoksa sana işte böyle cezayı keserler. Yazar "bu yaklaşımı" savunuyor. Üstelik ne entegrasyonu? Van'da ermenilerin nüfusa oranı 1/3'tü ama Van'ı "başkent" yapmaya kalktılar. İttihatçıların 1908'de uzattığı "barış elini" kırdılar. Ermeniler milliyetçilik akımlarından etkilenmemiş miydi sanki? Bu mümkün müydü? Üstelik ermeniler nerede deyip durmuyorlar mı onada hayret ediyorum. Nerede olacaklar? Amerika'da Fransa'da bilumum Batılı memlekette "keyif çatmakla" meşguller. Biz burada kaldık sürünüyoruz. Üstelik sonuç gene değişmeyecekti ermeniler kalmayıp gene batılı memleketlere gideceklerdi. Türkler bile terkediyor burayı artık ermeniler neden kalsın? Valla Ermenilerin yatıp kalkıp ittihatçılara teşekkür etmesi lazım. Üstelik kalsalar "kürtler" onları hayatta bırakmazdı zaten. İttihatçılar yaşama şansı vermiş. Batılı memleketlerde mis gibi yaşayıp gidiyorlar. Daha ne? Keşke benide "sürseler"....

    ReplyDelete
  19. 7.madde: atatürk çok önceden osmanlıyı yıkıp Fransadaki gibi bir cumhuriyet rejimini kurmayı düşünüyordu zaten. çanakkale geçilseydi ingiltere-fransa-italya himayesinde osmanlı olsaydı bile ben atatürkün gene isyan edeceğini düşünüyorum. çünkü osmanlıya isyan ettiği zamanda da halkın/ordunun büyük çoğunluğu yanında değildi. kelle koltukta isyan etti, başardı.her ne kadar "zamanın akışına göre menfaati neyi gerektiriyorsa onu yapmıştır" deseniz de ben katılmıyorum, padişahın kulu iken isyan edip devleti(osmanlıyı) yıkmaya çalışmak büyük bir cesaret.

    şu anda idam olmamasına rağmen kimse cumhuriyeti yıkalım yerine başka bir devlet kuralım diye eyleme girişmiyor.Cesur adam yok herkes politik davranıp menfaatine göre hareket ediyor.

    Ancak medeniyet tek ırmaktır, 2.cumhuriyet, 3.cumhuriyet.. muhakkak kurulacaktır.
    Bu toplumdan da bir ravachol, auguste vaillant, emile henry kaçınılmaz olarak çıkacaktır.

    ReplyDelete
    Replies
    1. 1. Cumhuriyet fikri, tüm fikirlerini Fransa'dan devşiren Osmanlı münevver sınıfında en azından 1871 yılından itibaren yoğun ilgi görmüştür. 1916-17'de Enver Paşanın cumhuriyet kurma sevdasına düştüğünü, Talat'ın karşı çıktığını, bizzat kendisinin (M. Kemal'in) "henüz sırası değil" gerekçesiyle itiraz ettiğini M. Kemal anlatır.

      2. "Kelle koltukta" kısmı abartıdır. Padişah ve Damat Ferit hükümeti tarafından, İngiliz işgal komutanlığının onayıyla, olağanüstü yetkilerle donatılmış olarak resmen görevlendirilmiştir. Daha sonra D. Ferit Paşa hükümetine neden ve nasıl isyan ettiği tartışmalıdır. Net bir yargı imkansız görünüyor.

      Delete
    2. 1.maddenizde 2.cümlede iddia ettiğiniz "henüz sırası değil" gerekçesiyle mustafa kemalin itiraz ettiğine dair kaynak gösterirseniz okumak isterim.

      2.maddenizde yazdığınız "kelle koltukta" kısmı abartıdır fikrinize katılmak imkansız. Neden ve nasıl isyan ettiğiyle ilgili tartışmak sayfalar alır çok uzun sürer. Net bir yargı mümkün: Mustafa Kemal, Osmanlı devletini yıkmak için isyan etti ve hakkında idam kararı verildi. Bu olay "kelle koltukta" yaşamaktır.Çünkü başaramadığınızda akibetin net olarak belli: idam edilmek.
      Harbiye-Divan-ı Harp'de verilen idam kararını linkten okuyabilirsiniz.
      https://tr.wikisource.org/wiki/Atatürk_hakkında_Vahdettin_tarafından_verilen_idam_fermanı

      Delete
    3. İki tür "gerici" vardır:

      1789/92 öncesi ideolojileri aşamayanlar

      1989/92 öncesi ideolojileri aşamayanlar

      Bu ikinciler 1917, 1923 veya 1968'in 1905, 1908 veya 1950 kadar bile önemli olmadığını idrak edemezler.

      Takvimlerini 1917 veya 1923 ile başlatan sözkonusu çevrelerin 0 veya 622 ile başlatan düşman kardeşlerinden farkları usulde değil, teferruattadır.

      Delete
    4. Bazen iddia edildiği gibi, 1923 bizim "1789"umuz değildir.

      Fakat 2011 Arapların "1991"i'dir. Yani "Bahar" bu coğrafyaya yaklaşık 20 yıllık bir gecikmeyle gelmiştir.

      Tıpkı 20 yıl önceki "İlk Bahar" gibi, bu "İkinci Bahar" da bazı yerlerde çok kanlı geçmiştir (ve hatta bazılarında halen geçmektedir), yani "Kış"a dönmüştür.

      Bazı yerlerde ise böyle olmamış, fakat yine de epey sert geçtiği için "Bahar"dan ziyade bir "Sonbahar" olmuştur.

      "1991 Baharı"nın yaşandığı yerlerden olan Karadeniz'in kuzeyinde şimdilerde "Ukrayna-Kırım Sonbaharı"nın yaşanması gibi tıpkı.

      Delete
    5. What if I told you that the Republic (or, maybe "The Second Republic") is now (actually, since 2002) under the control of the Dark Lord of the Political Islamism?

      At the height of their power, the "First Republicans" allowed the "Second Republicans" to rise, create the Empire, and wipe them out. It was a Kemalist education system who was responsible for the training and creation of Recep Tayyip Erdoğan.

      Delete
  20. Sevan Beyciğim selamlar, cahilliğime bağışlayın,
    "1916-17'de Enver Paşanın cumhuriyet kurma sevdasına düştüğünü, Talat'ın karşı çıktığını, bizzat kendisinin (M. Kemal'in) "henüz sırası değil" gerekçesiyle itiraz ettiğini M. Kemal anlatır" iddianızı Atatürk nerede anlatır,

    ReplyDelete
  21. geçilseydi ne olurdu bunu bilmek çok zor, tarihte bir olay değişse onun yaratıcağı etkilerin neleri tetikleyeceğini bilemeyiz

    ReplyDelete
  22. Tarihe yönelik analuz yaparken, hristiyan bilinçaltındaki "ikinci reconquista" özlem ve arzusunu es geçiyorsunuz. Tüm olası senaryoları akıl ve mantık çerçevesinde çizmeye çalışıyorsunuz ancak maalesef işler çok farklı yürürdü. Örneği de var zaten...

    ReplyDelete
    Replies
    1. Hıristiyan reonquista'sının Türkiye halkı için kötü bir şey olacağını varsayıyorsunuz. Bu görüşü destekleyen kanıtlarınız nelerdir?

      Delete
  23. 250 yıllık yenilmişliğin ve ezilmişliğin tek tesellisidir Çanakkale. Sonuç olarak pekde bir işe yaramadı. 1. Harp deki savaş gücümüzün yarısının ilk bir yılda bittiği yerdir Çanakkale. Kalan 3 yılda diğer cepelerin (Kafkas, Filistin, Irak) çökmesinin ana sebebidir. Sonuç olarak mağlubiyet ve İstanbul'un işgali, değişen bir şey olmadı.

    ReplyDelete
    Replies
    1. 1. dünya savaşında cephede savaşarak kaybettiğimiz şehri geçtim hangi köyü geri alabildik 1923 sonrası? istanbulu kaybetseydik onu yunanlılardan/ruslardan/ingilizlerden nasıl alacaktık? lloyd george kafasındakiler karşı tarafta iktidardayken damat feritçiliğin işe yaramayacağını görmek bu kadar mı zor?

      Delete
  24. Bir kurgusal mantık düzlemi yaratıp üzerine senaryonuzu oluşturmuşsunuz. Bunca cümleden çıkan en net sonuç şu " Eğer size saldırıyorlarsa teslim olun savaş olmasın, insanlar ölmesin, huzur bozulmasın"
    Çanakkale Zaferi bir savunma harekatının sonucudur, saldırı değil. Dünyada görmek istediğiniz huzur ve mutluluğa dair analizler önermeler yapacaksanız eğer, bunu dünya üzerindeki saldırganları ele alarak yapmalısınız.

    Yani sizin burada söylediğiniz şeyi örneklersek,
    "Bir tecavüz girişimine muhattap olan kadın direnmez ise ortadaki tecavüz suçunun oluşması önlenmiş olacaktır" en azından Bu şekilde tecavuzden sonra kadının öldürülme ihtimali azalır, herkes kendi yoluna gider. Öylemi!

    ReplyDelete
    Replies
    1. De ve mi'leri ayıramamak, zihinsel durgunluğun en şaşmaz belirtisidir.

      Delete
  25. Anti-Emperyalistlerin bağırışları bundan daha iyi anlatılamaz:

    https://twitter.com/BOLBamaman18/status/1110276065069539328

    ReplyDelete
  26. Kesinlikle katılıyorum size Sevan bey.

    Yukarıdaki arkadaşlar da, klavyeye sarılıp, entellektüel soslu öfke/cehalet/komplo yazıları yazana kadar şu cümlenizi anlamaya çalışsalardı, kendilerini geliştirme fırsatları olurdu:

    "Milletin duya duya kanıksadığı senaryolar üzerinden konuşursan "olgu"lardan söz ettiğini sanırlar. Aklını zorlayıp farklı senaryolar denesen "ama bu hayaaal" diye şaşırırlar, nenemin taşakları gelir akıllarına.
    54 senedir tarih okuyorum, bir şey öğrendim. Tarih anlaşılamaz. Ancak senaryolaştırılabilir."

    ReplyDelete
  27. Çanakkale savaşı kazanılmasaydı, Sovyet Rusya olmazdı, Komünizm korkusu olmazdı ve bu korkudan kaynaklı Kapitalism in düzeltmeleri yapılmazdı. Sendikalar belki yasak olurdu, işçi hakları diye bir şey hiç olmazdı ve Çin bu günkü durumunda olmayabilirdi. Türkiye için iyi olurdu çünkü eğitimli bir kuşak savaşta kaybedilmiş olmazdı.. Ermeni ve Hıristiyan soykırımları da olmazdı..%50 ihtimalle Rusya Anadolunun bir kısmını işgal eder ve Van,Trabzon, Rize gibi yerlerde Ermenistan hakim olurdu. Bu defa da Türk ve Kürt katliamı yapılırdı. Rusya ya izin verilmeme ihtimali de var bu durumda da İran-Irak-Suriye-Türkiye üzerinde 40 milyon nüfusu olan bir Kürt devleti kurulurdu.. İyi mi olurdu kötü mü? bilmiyorum..Belki de daha iyi olurdu..

    ReplyDelete