Thursday, April 4, 2019

Aloe, sarı sabır

Aloe vera (“hakiki aloe”) yakın devirde Batı dillerinden Türkçe kullanıma giren bir bitki adı. Yapraklarından çıkan acı öz kozmetikte ve geleneksel tıpta kullanılan bir kaktüstür. Türkçe eski adı sarı sabır.
Aloe adı Eski Yunan tıbbından Latinceye ve oradan belli başlı Batı dillerine aktarılmış. Yunanca aloê ἀλόη iki ayrı anlamda geçiyor. İlki bildiğimiz aloe, tıbbi farmakolojinin babası sayılan Adana Anavarza’lı Dioskorides De Materia Medica 3.22’de tanımlamış, fasih şekli aloam’dır fakat “barbarlar” aloe der diye belirtmiş, ayrıca τραγόκερως “keçiboynuzu” adı da verilir demiş, ki yapraklarının şekline bakınca mantıklı. Plutarkhos Evliliğe Dair Öğütler’de evlilikte kavga gürültünün aloe gibi acı değil şarap gibi tatlı olması gerektiğini belirtmiş.
İkinci anlamı, güzel kokulu tahtası eski çağlardan beri parfümeride kullanılan bir ağaç. Bu anlamda ksylaloê (“ağaç aloe”) de denirmiş. İngilizcesi aloe wood, yani aquilaria. Tevrat’ın MÖ 2. yy’da yapılan Yunanca çevirisinde ve İncil’de birkaç kez geçiyor. Mesela Yuhanna 19.39’a göre İsa’nın cesedi 35 kilo myrrh (Türkçesi mürr-i safi) ve aloe ile belenerek gömülmüş. Bu anlamda sözcük İbranice ve Aramice çoğulu ahaloth veya aloth tekil hali ahala olan ağacın karşılığı. Nitekim Mikah 4.15’te Yunanca metin İbranice çoğul aloth ἀλώθ biçimini kullanmış. Arapçası al-ûd الود . Türkçede Arapçadan alınmış öd ağacı kullanılır. Safra anlamında Türkçe ödle ilgisi yok, ayrı kelime.
Sarı sabır’daki sabır Arapça kalın s ile sabr صبر, aloe vera’nın Arapçası. “Zorluklara göğüs germek” anlamındaki sabr ile eş sesli, ama anlam ve köken bağı var mı emin değilim. Zaman makinesinde geri gidersek Süryanice ṣabrāܨܒܪܐ aynı şey, eski Asur dilinde ṣibāru “1. sivri bir alet, 2. ilaç olarak kullanılan bir bitki”. Altı noktalı yazdığım s bizim bildiğimiz ş değil, kalın s anlamında.
Modern İsrail İbranicesinde ṣabra “kaktüs” anlamında kullanılıyor. İsrail’in bağımsızlığından önce orada doğan İsraillilere de “kaktüs” anlamında ṣabra deniyor.


3 comments: