Bir arkadaşım o
tip bir dergi için röportaj yapacak baba arıyormuş. “Baba” deyince aklına ben
gelmişim. Kırmadım. Sorular şablondan çıkma yanılmıyorsam.
Kaç yaşında baba oldunuz? Planlı
mıydı?
İlk 36 yaşında, son 55 yaşında, beş kez. Hepsi bilerek
ve isteyerek oldu.
Öğrendiğinizde ne hissettiniz,
yakınlarınıza ne zaman, nasıl söylediniz?
İlkinde uçtum. Sonrakilerde insan biraz kanıksıyor.
Hamilelik süreci nasıldı?
İlkinin üçüncü ayında arabayla Batum üzerinden St.
Petersburg’a seyahat ettik. Gürcistan’da kazara iç savaşın içine düştük, Kafkas
dağlarında eşkiya çetesine misafir olduk, üç kez silahlı soyguna uğradık, bir
manastıra sığınıp canımızı kurtardık. Rusya ortalarında bir yerde arabamız hapı
yutunca yola arabasız devam ettik. Kuzey Kutup Denizi’nin oralarda sessizlik
yemini etmiş keşişlerin adasına gittik. Bunun dışında genellikle (sekizinci
ayın sonuna kadar) köyde inşaatla uğraştık.
İkincisinin dördüncü ayında eşimle beraber Sri
Lanka’da hapse girdik, Allah’tan çok fazla tutmadılar. Yedinci ayındayken bir
kamyon tuğlayı tek başına indirdiği için erken doğum yaptı.
Üçüncüsünün kaçıncı ayıydı hatırlamıyorum, Kaçkar Dağı’nda
ve Hakkari’de Alman tur grupları için deneysel yürüyüş rotaları belirledik.
Cilo Dağı’nın epey bir yerine kadar yürüdük.
Dördüncüsü ile beşincisi başka markaydı. O kadar
eğlenceli olmadı.
Onu ilk gördüğünüzde ne
hissettiniz?
Çok şekerler. Çok güzeller. Üstelik her biri ful
kişilikli, apayrı bir birey. Gördüğün an anlıyorsun ki seri imalat değil, her
biri ayrı bir karakter, ayrı bir gülüş, ayrı bir çekim gücü.
Evde altları kim değiştirirdi?
Yüzde doksan beş anneleri. Belki haftada bir ben.
İsme nasıl karar verdiniz? Ne
oldu?
Ermenice isimleri olsun istedim. Sonradan çıkma suni
isimler olmasın, tarihi kökü ve geleneği olsun, ama dini mahiyette de olmasın.
Ayrıca Türkçenin ve başka dillerin fonetiğine aykırı olmasın, yumuşak ge
içermesin, filan.
İş ve sosyal hayatınız nasıl
etkilendi?
Etkilenmedi.
Nasıl bir anne olacağınızı
düşünüyordunuz? Oldu mu?
İyi bir anne olurdum, ama yazık ki kadın değilim.
Deneyemedim.
Eş-dosttan giysi/oyuncak aldınız
mı?
Epey giysi aldık. Bir sürü alacalı bulacalı, zilli
zurnalı oyuncak da geldi ama onların çoğunu attık.
Bebeğinizin bakımına kimler
yardım etti?
Birincisinde tek başımızaydık, ara sıra kayınvalide
yardımcı oldu. Sonrakilerde evde her zaman bir iki yardımcı eleman bulundu.
Kendi tarifiniz bebek/çocuk
yemekleri varsa anlatsanıza.
Biz ne yiyorsak çocuklara da aynısını verdik. Dişleri
yokken püre yapıp veriyorduk. Acılı Adana dahil her şeyi yer ve sever çocuklar.
“Çocuk yemeği” vermek çocuğu aşağılamaktır. Aşağılanmış bir çocuktan sağlıklı
yetişkin çıkmaz.
Çocukla beraber hayatınızda ve
sizde neler değişti?
Olgunlaştırdı galiba bir miktar. Sorumluluk
üstleniyorsun sonuçta.
Çocuğunuzla beraber neleri
yapmaktan zevk alıyorsunuz?
Yaşına göre. Küçükken agucuk gugucuk yapmayı, iki
yaşından sonra beraber marangozluk yapmayı, dağ yürüyüşüne çıkmayı, sonra satranç
oynamayı, bilgisayar programı yazmayı, daha sonra dedikodu yapmayı, İngiliz
edebiyatı tartışmayı…
Çocuğunuzun sevmediğiniz huyu?
Yok. Olsa da size söylemem.
Deneyimlerinize dayanarak
babalara ve adaylarına önerileriniz var mı?
Çocuğunu adam yerine koy. Saygı göster. Sahtelikten ve ikiyüzlülükten kaçın, çocuklar bunları şıp diye tanır. Söylediğini
ciddiye al ve adam gibi cevap ver. İlgilendiğin zaman tüm yüreğinle ilgilen,
ilgilenmek istemediğin zaman da seni esir almasına katiyen izin verme. Zevkini
küçümseme. Çocuk kitabı alacaksan önce sen oku: Sen zevk alıyorsan çocuk da
alacaktır. Yoksa alma. Çocuk yemeği ve çocuk oyuncağı verme. Bunlar çocuğu
eblehleştirir.
Babalık neymiş?
Görev ve sorumluluk.
keşke babam bunları okusaymış.
ReplyDelete