Tuesday, October 17, 2017

Tanrılar yok ama tanrıçalar olabilir

Antik Çağın şafağında, on iki İyonya şehir devletinden Efes ile Samos epey didişmişler. Samos’un denizlerdeki hakimiyeti, Efes’in (komşu Miletos’un aksine) Akdeniz’e serbestçe açılmasını önlemiş muhtemelen. Kültürel alanda da rekabet kıyasıya sürmüş. MÖ 550 yılından az önce Samoslular, tanrıça Hera’nın doğum yeri olan İmbrasios ırmağının denize kavuştuğu yerde Antik Çağın mermerden ilk anıtsal tapınağını inşa etmeye girişmişler. Efes durur mu? MÖ 550 dolayında, tanrıça Artemis’in doğum yeri olan Kenkhrios ırmağının denize kavuştuğu yere mermerden görkemli bir Artemis tapınağının temelini atmışlar.
Hera
Efes’teki tapınak sonradan Antik dünyanın yedi harikasından biri sayılmıştır. Büyük kısmı Londra’daki British Museum’dadır. Kırık dökük tek sütunu Selçuk Kalesinin altında, merhum Amazon Restoranın önündeki düzlükte durur. Samos’takinin kırık dökük tek sütunu da havaalanının ardındaki hayıtlıklarda turist kafilelerini bekler. Tapınağın arkasındaki tepelerde 200-300 metreye kadar çıkarsan Kuşadası’nı görürsün. Arkadan Efes’in tepeleri de kışın görünür mü bilmiyorum.
*
Şirince’nin adının sırrına 2010’da yer adları üzerinde çalışırken uyanmıştım. Bir şeyler yazdım da galiba ama şimdi bulamıyorum.
Milattan sonra 17 yılında yazan Strabon, Geographiká 14.1’de Efes yakınındaki Kenkhrios ırmağından söz eder. Bu ırmağın kenarında, denizden “bir miktar” yüksekte, Ortygia adlı muhteşem bir koruluk vardır. O korulukta tanrıça Leto (“Hanımefendi”) ikiz çocukları Artemis ve Apollon’u doğurmuş, doğumdan sonra Kenkhrios ırmağında yıkanmıştır. Korunun ardındaki Solmissós dağında koruyucu ve kollayıcı Kuretes’ler, anneyi ve dölünü kıskanç tanrıça Hera’dan korumak için nöbet tutmuştur. Sonradan burada Artemis onuruna tapınaklar yapılmış ve dünyaca ünlü heykeltıraşlar tarafından donatılmıştır. Ancak Strabon’un metninden, burada kast edilenin Efes’in meşhur Artemis tapınağı mı yoksa başka tapınaklar mı olduğu anlaşılmaz.
Modern tarihçiler Kenkhrios ırmağının yeri konusunda muğlaktır. Şu anda araştırıp hatırlamaya üşendiğim birileri, Strabon’un anlatımındaki bir belirsizlikten yola çıkarak, Kenkhrios’un Kuşadası yakınındaki Arvalya deresi olduğuna hükmetmişler. Bu “bilgi” yinelendikçe kesin olgu niteliğini kazanmış. Oysa doğru olamaz. Tanrıçanın kutsal doğum yeri Arvalya’da ise, dünyaca ünlü ibadethanesini neden sekiz kilometre öteye, Şirince ırmağının (Antik çağda) denize kavuştuğu noktaya kursunlar? Mantığı yok.
Nitekim Yunanlıların Anadolu Macerası yıllarında da birileri böyle düşünmüş.  Şirince’nin arkasında, Suyun Anası dediğimiz yerin sırtındaki dağın Solmissós Dağı olduğuna karar vermişler. 1921 yılında o zamanki adı Kirkince yahut Çirkince olan köyün adını da Solmissós olarak değiştirmişler. İşgal dönemi İzmir Askeri Valiliğince yayınlanan resmi haritada mevcut.
Köyün eski adı Kırkınca değil, her zaman kef harfiyle ve ince diziyle Kirkince, anlamı olmayan bir Türkçe isim. Düşünüyorsun: Kenkhrios Türkçede olsa olsa Kenkir yahut Kinkir olur. Yer adlarına her zaman eklenen küçültmece +ce ekiyle Kinkirce. Acaba?
Kirkince köyü 1790’larda kurulmuştur, daha önce yerleşim yokmuş. Acaba derenin adını köyden değil de köyün adını dereden mi aldılar?
*
Pagondas köyü, 16 Ekim 2017
Samos’a geldiğim ilk gün tesadüfen yolum Pagondas köyüne düştü. Güzel bir köy; harikulade bir köy meydanı ve son derece kafadar, eski komünist esnafı var. Türkiyeli, siyasi yüreği doğru yerde bir genç çift de burada ev almış, yerleşmeyi tasarlıyorlarmış. İlk başta belli bir iz bırakmadı, “güzelmiş” deyip geçtim. Sonra yavaş yavaş beynimin bir yerinde orası kıpraşmaya başladı. Tekrar gittim. Tekrar tekrar gittim. Her seferinde biraz daha aşık oldum. Bir sürü satılık ev var: “Sana buradan bir ev ayarlayalım” dediler. Beşinci gidişte harikulade bir eski konak gösterdiler; kırk seneden beri boş, üç otuz paraya satılık. Ustaları topladım, makul fiyata onarılabileceği görüldü. Ufak meydanın etrafındaki beş on evi de birkaç kişi birleşip alsak, bir cemaat alanı oluştursak, aşağı meydandaki harap büyük taş binayı da derslik yapsak gibi fikirler kafamda cirit atmaya başladı. Can çıkar huy çıkmaz.
*
Pagondas cennet gibi bir küçük vadiye yamaçtan bakıyor. Aşağısı baştan aşağı bağlık, zeytinlik, incirlik, narenciyelik: dünyada olabilecek en güzel yerlerden biri herhalde. Daha aşağısı, derenin düze indiği yerler hayıtlık ve sazlık. Hera tapınağının tek duran kolonu orada. Deniz köyden 6 km, havaalanı 8 km.
Önceki gün birden ayılıp sordum, bu derenin adı ne diye. İmbrasios deresiymiş. Tanrıça Hera buradaki hayıtların arasında doğmuş. Anası Rhea, yavrularını yiyen (pedofaj) babası Kronos’tan kızını sakınmak için burada nöbet tutmuş.
*
Sami tanrılarıyla işimiz olmaz, ama Antik Yunan tanrıları gerçekten varlar sanırım.

10 comments:

  1. onu bunu boşver de sen kaçtığından beri hiç türkiye'ye adım attın mı? bana sırf ipnelik olsun diye bi tekneye atlayıp menderes taraflarına ayak basmışsındır gibi geliyo XD

    ReplyDelete
  2. Mitolojiye ek olsun Imvrasos (Ίμβρασος) mitolojide nehirlerin tanrısıdır tanrı Apollonun ve peri Okiroinin (Ωκυρρόη) oğuları Samos adasında bulunan derenin ismi Parthenios (bakire)Παρθένιος olarak da bilinir 12 tanrıların kraliçesi Hera (Ηρα) bu derede doğmuş ve her yıkandığında tekrar "bakire" olurmuş 12 tanrılar ve bu tanrılardan doğan yarı tanrılar ve onların hikayeleri antik Yunan tarihine ayrı bir baharat tadı verir Kıskanç asabi otoriter kurmaz aile bağlarına ve cocuklara düşkün savaşlara burnunu sokan eşi Zeus un devamlı kendisini "boynuzlamasına" dayanamayıp etraf taraftaki kadınları kin ve nefret ile toz etmesi onlardan doğan cocuklara ayak bağı olması filan günümüzün tv dizilerine taş cıkarır taş ! hollywood sıkça antik yunan tarihinden detaylar alıp filmler yaparken fikrimce tanrıcaların hayatları ile ilgilense yok satar Sevgiler İra (Hera) kezi naye Sevan bu yorumumu da yayımlamazsan İralığımın gazabına uğrayacaksın bak demedi deme :))))

    ReplyDelete
  3. This comment has been removed by the author.

    ReplyDelete
  4. Asıl mevzu-ı bahis olan Ortygia bura değil mi hocam? https://en.wikipedia.org/wiki/Ortygia

    ReplyDelete
  5. Zeus yazdıysa bozsun.

    ReplyDelete
  6. Hindistan'a 17 yaşına ilk gittiğimden beri 'parya ve prolerya' çizgisinde yetişmiş bana, bütün pepeyeliğine rağmen, cazip gelen tarafın antik Akdeniz'deki çoktanrıcılığın en yakın yaşayan akrabasını barındırması olduğunu nelerden sonra freak ettim. Edince de anladım ki sami tanrıları epey hormonlu birer GDO

    ReplyDelete
  7. Kenkhrios(Κέγχρειος, Κέγχριος; Kénchreios, Kénchrios, Cenchreus) aslında antik Yunan mitolojisinde Poseidon ve Salamis'in oğluymuş→ http://www.mythindex.com/greek-mythology/C/Cychreus.html

    ReplyDelete
  8. TANRI ÇOK DİNLİDİR - Özdemir İnce

    “Allah’ın (Tanrı’nın) dini yoktur” diyecektim ama “Allah’ın tek dini yoktur, dini çoktur!” diye yazmak daha iyi. Dinbaz yobaz Allah’ı rahat bırakmaz: Kılıç-kalkan olarak, torpil olarak, banka kartı olarak, çek ve senet olarak kullanır.

    Yarattığı dünyayı Allah’ın bilmesi gerekir ama dinlerin Allah’ı bilmez. Kutsal Kitaplar dünyanın cahilidir. Dinbaz yobazın yasasıdır bu kitaplar.Bu kitaplarla dünyaya egemen olup yönetmek isterler. İşte o zaman hır ve cıngar çıkar. Bre adam, din ve inanç özgürlüğü var Laik Dünya’da, dinini ve inancını yaşa, daha ne istiyorsun? Ama o bütün dünyanın kendi Allah’ına, kendi peygamberine, kendi dinine, kendi mezhebine, kendi tarikatına inansın istiyordur. Gerekirse zor kullanır!

    Cehalet ne Allah’a, ne peygambere ne de dine bilerek inananır. Bilmez! Korku ve çıkar karşılığı olarak biat eder. İnanmak başka biat etmek başka. Bilgi biat etmez.

    Cehalet tarih boyunca insanlardan ve toplumlardan eksik olmadı ama İslam toplumları hariç hiçbir zaman iktidarda değildi. Ancak cehaletin demokratik seçimlerle iktidara geldiği tek ülke Türkiye’dir . AKP bir tarikat olduğu için 16 yıldır iktidarda. Bir siyasal parti olsaydı çoktan iktidardan giderdi.

    İslam dünyası 500 yıldır bilim üretmediği için Batı karşısında bozguna uğramakta ve giderek kültürsüzleşmektedir. AKP’nin Batı karşısına çıkardığı İmam-Hatip saltanatı ve imamokrasi kültürsüzleşmenin ulaştığı zavallı aşamayı göstermektedir. Din, kadın ve cinsel sapkınlık ve saplantıları siyaset alanında kullanması AKP tarikatının dünya cahili olduğunun kanıtıdır. Üstelik Allah tarafından da terk edilmiş, haberi yok: “Allah size yardım ederse hiç kimse size galip gelemez. Eğer sizi yüzüstü bırakırsa O’ndan başka size kim yardım edebilir? Artık müminler yalnız Allah’a güvenip dayansınlar.” (Kuran, Âli İmran Suresi, 160) Allah bilime kuşkusuz karşı değildir. Ama AKP ve Başyüce bunları bilmez.

    ReplyDelete
  9. This comment has been removed by the author.

    ReplyDelete