Hayır, Urartuların Ermeni olduğunu iddia etmiyorum. Sadece Urartuların Ermeni OLMADIĞINA dair yeterli delil yok diyorum. İkisi aynı şey değil.
Peki çok umurumda mı? Yok canım. Spor olsun.
*
Yabancıların Urartu adını verdiği devlet MÖ 890 civarında ortaya çıkmış. Van kalesini makam edinmiş. Bir kısmı bugüne kalan, teknik açıdan çok şaşırtıcı saraylar ve kaleler inşa etmiş. MÖ 590 dolayında batmış.
Kraliyet yazıtlarının çoğu, tarihçilerin “Urartuca” adını verdiği, doğru dürüst çözülememiş bir dildedir; bir kısmı da Asurcadır. Yani Ermenice DEĞİLDİR. Ama bundan Urartu devletini kurup yöneten vatandaşların Ermeni olmadığı sonucu ÇIKMAZ. Zira Ermeniler başka dilde yazı yazmaz diye bir kural yoktur. Urartuca yazıyorsa anadan doğma Urartuludur, başkası olamaz da diyemeyiz.
Eski zaman devletlerinin pek çoğunda resmi yazı diliyle konuşma dili ayrıdır. Misal: eski Pers imparatorluğunun yazıtlarının çoğu Elamca denilen apayrı bir dildedir; Persçe değildir. Sasaniler çağında İran halkı çoklukla Farsça konuşmuş ama resmi yazışmalar Aramice yapılmıştır. Macar krallığının bütün belgeleri 19. yüzyıla dek Latincedir; Macarca yazı yazmak kimsenin aklına gelmemiştir. Göktürk Kağanlığının ilk dönemdeki yazıtları Türkçe değil Soğdca adı verilen İrani dildedir. Anadolu Selçukluları da aşağı yukarı 1300 yılına dek 230 sene boyunca ilaç için tek kelime Türkçe yazı yazmamıştır. Bundan Selçukluların yahut Göktürklerin Türk olmadığı, ya da Macarların Macar olmadığı sonucu çıkmaz. Urartuca yazıt yazan adamların Ermeni olmadığı sonucu da çıkmaz.
Ermenilerin Ortaçağda kaleme aldığı tarih kitaplarında Urartu kralları milli tarihin başlangıcı olarak anlatılır. Bunlara Urartu yahut [aynı kelimenin Aramicesi olan] Ararat adı verilmez, Hay adı verilir. Ermeni milletinin atası sayılan efsanevi kral Hayk, bariz bir Urartu şahsiyetidir. Yurdu Van’ın az güneyindeki Gürpınar vadisidir. [Bu vadinin adı Ortaçağ Ermeni kaynaklarında Hayots Tsor, yani Hayk Deresi, son devir Osmanlı resmi kayıtlarında ise Hayasor’dur. Günümüzde Kürtler arasında Havasor diye geçer.] Bugün Çavuştepe adı verilen köydeki antik Urartu kalesi Hayk Sarayı olarak bilinir. Ortaçağ başlarına dek Malazgirt, Erciş ve Pasinler/Hasankale’de hüküm süren üç Ermeni bey sülalesi, Horenli Movses'in aktardığı Mar Abas Katina vekâyinamesine göre Hayk’ın üç torunundan türemiştir. Hayrettir, üç yerde de Urartu'dan kalma arkeolojik kalıntılar var. Yani Ermeni milletinin atası sayılan adamla torunları Urartu binaları yapmışlar.
Tarihi kayıtlardaki Urartu kralları 300 sene boyunca sabah akşam Asur'la savaşmışlar. Efsanelerdeki ilk Ermeni kralları da, aynı şekilde, hiç durmadan Asur'la cedelleşmiş. En ünlüsü, destanlara konu olan güzel yüzlü Ara'dır. Bir çatışmada Asur kraliçesi Şamiram’ın (Yunancası Semiramis'in) askerlerince öldürülür. Ama kraliçe çocukluktan tanıdığı Ara’ya feci surette aşıktır. Sinir krizleri geçirir, bağrını paralar. Ara'nın cesedini Aralezk tepesine taşıtıp orada – belki canlanır ümidiyle – kutsal köpeklere yalatır. Hatta 500 sene sonra Eflatun'un Devlet kitabında aktardığına göre, başarır da. Aralezk şimdi Van kenti sınırları içinde kalan Kalecik’tir; Urartu’dan kalma kalesi vardır.
Urartu adı Asurcadır; yani eksonimdir, yabancıların verdiği isimdir. Aynı adın Tevrat'ta geçen İbranice [ve Aramice, Süryanice] karşılığı Ararat’tır. Ermeniler Hıristiyanlığı kabul ettikten sonra Kutsal Kitap’ta geçen bu adı kendi ülkelerinin adı olarak benimsemişler ve Ararat ülkesinin en yüksek dağı olan Ararat Dağı’nı bir tür ulusal simge saymışlardır.
dolayısıyla urartuların yaşadığı zamanda iddia edildiği gibi çeçen dili nasıl bir uygarlık diliydi ki urartular bu dili benimsesinler.
saçma. eşyanın tabiatına aykırı. düşük ihtimal,yönetici sınıf kafkas kökenliydi. büyük ihtimal urartu halkının içinde ermeni unsurlar yoktu veya çok azdı. ermenilerin kendilerini urartulara bağlamasının açıklaması ise çok daha basit. kendini daha alt kategoride gören bir halk(aslında elit tabaka) daha üst bir birimle bağlantı kurmak istemiş ve urartuları sahiplenmiştir tıpkı bir serdengeçtinin soyundan gelip devlet kurunca köksüzlüğünü kayı boyuna bağlanmak suretiyle ortadan kaldırmaya çalışanlar birileri gibi.
ne dersiniz?
Din değiştirdi, dil değiştirdi, yeni örf ve adetler öğrendi, geliştirdi, belki adını değiştirdi ama yok olmadı.
Acem oldu, arab oldu, hay oldu, rum oldu, kürt oldu, türk oldu. Gün gelecek belki başka bir isim alacak. Önemli mi? Bence kesinlikle hayır.
Her doğan çocuk yeni bir dünya, yeni bir ülkedir, eskisinde ne payı var? Adem ile Havva hangi millettendi diye sormayacağım. Onu soracak yeterince ahmak var zaten.
Emeğinize saygı duyuyor, teşekkür ediyorum.
Bu arada, şu hususu belirtmekte fayda var: Urartuca Hurri diliyle akrabadır ve dolayısıyla Urartular muhtemelen Hurrilerin devamıdır.
Urartu kavmi muhtemelen Urartu krallığından sonra kurulan Ermeni krallıkları devrinde Ermeniliğe asimile oldu. Ermeni krallıkları tam da bu esnada Urartu krallığının tarihini sahiplenmiş olabilir. Tarihte bunun başka misalleri de var. Mesela, Yahuda krallığı MÖ 720'de İsrail krallığının yıkılmasından sonra İsrail kavminin bir kısmının Yahuda krallığına göçmesinden sonra İsrail krallığının tarihini sahiplendi ve hatta bir zamanlar birleşik bir İsrail krallığı olduğu masalını uydurmak suretiyle iki krallığın ve kavmin tarihini birbirine bağladı.
Kral isimleri Ermenice değil Urartuca imiş derseniz, size Keykubad, Keyhusrev, Keykâvus derim.
"URARTU KAVMİ muhtemelen ... Ermeniliğe asimile oldu." Varsayım.
Şimdi bu cümlelerin içine "Latince" ve "Macarlar" koyup okuyun.
"Macarlar İtalya'daki Latin kavminin devamıdır..."
"Latinler Macarlığa asimile oldu..."
Ne kadar absürd bir varsayım olduğunu görüyor musunuz? "Urartular" diye bir kavim olduğu kanısına nasıl vardınız? Urartucanın konuşulan bir dil olduğu, yani sadece resmi ve törensel işlerde kullanılan arkaik bir yazı dili olmadığı sonucuna nasıl vardınız?
Sizce Keykubad ve Keykâvus gibi eski Pers krallarının adını taşıyan Konya sultanları "muhtemelen Perslerin devamı" mıydı?
Sizce 200 sene boyunca sadece Soğdca yazı yazıp sonra Türkçeye merak salan Göktürk hakanları "Türklüğe asimile" mi oldular?
Urartular Ermeni mi değil mi vallahi umurumda değil. Hiç değil. Orada feci bir mantık hatası var, ona işaret ediyorum sadece.
bu hiç dikkatinizi çekti mi? ne düşünürsünüz?
Frig dili yeterince çözümlenmiş değil. Ama az miktarda bilindiği kadarıyla Ermeniceyle yakınlığı görülmüyor.
Ermeniler kadar millî kimliği sıkıntılı çıkarım ve manipülasyonlar üzerine oturtmuş bir halk yoktur sanırım.Kardeşim Urartuca, Hurri dilinin direk devamcısıtır. Hurri sprachbund'u Hurriler yıkıldıktan sonra devam etmiş Urartularda vücut bulmuştur.
Zamanında Urartuca çözümlenirken bazı Ermenice sözcüklerde bu dilin kalıntıları tespit edilmiştir. Hint-Avrupacılar bunu Proto-Hayeren adlandırmıştır. Tıpkı ilk dönem Sümerologların bazı söz benzerliklerinden Sümerceyle Türkçe arasında ilgi kurmaları gibi. Sonra TEK EDİLMİŞTİR BU SAVLAR.Muasır müellifler suret-i kat'iyyede Urartucayı Aloridyen (Hurrice-Urartuca-Vaynahça -Çeçence) ile irintilendirir.Bu da TEZdir.
Urartulara ait tek gerçekliğimiz Hurricenin devamı bir dili konuşan halk olarak ortaya çıktıklarıdır. Zorlama benzerliklerle çıkarım yapılmaz (Xaldi-Hay gibi ya da daha absürt örneği Hayaşa-Hay v.b.)
Hititler yıkıldıktan sonra Anadoluyu yurt eden Ermeniler muhtemelen Urartuların son dönemlerinde Doğu Anadolu'ya gelmişlerdir ve Urartularla karışarak yaşamışlardır Hıristiyanlıkla birlikte Mesrop Maşdotz'un yazılı hâle getirdiği Hayeren'i benimseyerek tarih sahnesine "Ermeni" olarak çıkmışlardır.
Ermeniler Hint-Avrupalı bir halk olmalarına rağmen R1a, R1b hablogruplarından çok Yakındoğulu J ve etnik Kafkas g hablogrubunu ( bunu Ermenileşmiş Albanlardan alacaklardır) taşımaktadırlar. Bu da Ermeniler içinde süreç içinde eriyen Urartularım mevcudiyetini bilimsel olarak kanıtlar.
Urartuca-Ermenice bağı konusunda verdiğin tarihsel bilgiler değerli, ancak Nişanyan'ın bu konuda en ufak bir akrabalık iddiası yok zaten.
İrfan Boztaş'ın önceki üst kültür dili vurgusu güçlü. Kanımca karşı argümandaki en önemli moment. Bu durumda Hurri dilinin ya/ya da ona akraba olan bir dilin - ki bu durumda Urartu dilinin- çevre topluluklarca bir üst kültür dili olarak benimsenmesinin tarihsel koşulları üzerinde araştırma yapılabilir. Düşük bir olasılık olmakla birlikte kestirip atamayız, ki bu atamadığımız durum Nişanyan'ın açık kapı bıraktığı olasılıktır.
yorumlarda yazılanlar gayet makul ve mantıklı...
ermenilerin urartuları sahiplenmesi pek te sağlam temellere oturmuyor gibi görünüyor.