Thursday, October 19, 2017

Osman Kavala

Osman Kavala 1974-1984 arası, yani on sekizimden yirmi sekize dek, en yakın arkadaşımdı. Commodore 64’ü Türkiye’ye getiren Teleteknik firmasını beraber kurduk. Sonra “arkadaşla iş yapılmaz” düsturu gereğince aramıza (kara olmasa da) gri kedi girdi. Halâ görüşürüz. Zorda olduğum zamanlar gözünü kırpmadan yardımıma koşmuştur.

Orijinal ve zor bir adamdır. Gençliğinde, benden çok daha radikal bir şekilde devrimciydi. Türkiye’nin en büyük iş imparatorluklarından birinin başına geçtikten sonra da solculuğunu ve devrimciliğini korudu. 1983’ten bu yana Türkiye’de akıl ve özgürlük yolunda yapılmış olan her güzel işin (ve bir sürü saçma işin) arkasında, açık veya kapalı, mutlaka Osman Kavala’nın imzası vardır. İletişim Yayınları. Yeni Gündem dergisi. BirGün gazetesi. TESEV. Anadolu Kültür. Daha bildiğim ve bilmediğim neler neler.

Bir süreden beri gözaltına alınmayı bekliyordu. Almışlar. Şaşacak bir şey yok, çünkü memleketi yöneten köpeklerin temsil ettiği her şeyin taban tabana zıddı olan bir insandır. Onu almayıp da kimi alacaklar?

Niyetleri belli. Ülkede aklı, kültürü, özgürlük sevgisini, evrenselliği temsil eden hiç kimseyi yaşatmamaya kararlı görünüyorlar. Kaçırtabildiklerini kaçırtacaklar, gerisini günü geldiğinde 1915 muamelesine tabi tutacaklar. Dünyanın başına bela olacak kanlı ve vahşi bir diktatörlük adım adım kuruldu, kuruluyor.

Osman er veya geç çıkacaktır. Umarım er olur, geç olmaz. Çıktığında umarım rotayı Almanya’ya kırmaz. Burada daha yapacak çok işimiz var.

Sevan Nişanyan, Osman Kavala - 1974 yazı

8 comments:

  1. fotoğraf efsane ama hocam inşallah çıkar arkadaşınız ama bence almanyaya gitsin boşversin

    ReplyDelete
  2. Silahlı mücadele demişsin bu iş yaptığın kaçak inşaat suçuna gösterilen muameleye benzemez. Bi dene bakalım senin yedi ceddini yağlı kazığa oturtmayan namerd olsun, şişko

    ReplyDelete
  3. Yukardaki "silahlı mücadeleyle" ilgili yorum yapan zat okuduğunu anlamaktan aciz biri, yazdıkları saçma, yalnız aklı zorbalıktan yana belli. Tanrı bu ülkeyi bu tip zihniyetten kurtarsın...

    Sevan üstad bu aralar bizleri aydınlatmıyorsun seni özlüyoruz.

    ReplyDelete
  4. Sanırım Sevan Nisanyan'ın facebook sayfasındaki yazıya cevabı buradan vermiş. O'nun adres karıştırması diger iki kişinin hemen atlamaları sonucu olmuş bu atışma anladığım.
    Biri anahtarı kaybettiği yerde değil de aydınlıkta arayan Hoca Nasrettin durumu ile diğerleri ellerindeki tuzlukları ile umarım tezden eksilerek biterler

    ReplyDelete
  5. Silahlı mücadele sözünü bir metafor olarak anladım. Sözün bittiği yere geldik demenin biraz daha serti belki.

    ReplyDelete
  6. Hani sizin Aslanlı Yol kitabınızda da ironik olarak bahsi geçiyor ya, Osman Kavala'nın şirketinin askeri projeler gerçekleştirmesi ile özgürlükçü, anti-militarist duruşu nasıl bağdaşıyor, aklım ermiyor doğrusu.

    ReplyDelete
  7. Osman Kavala'yı İngiltere'de üniversite öğrenciliği zamanından tanıyan bir arkadaşım var, 'zengin çocuğu olduğunu duyardık ama bu nasıl zengin çocuğu?derdik, hepimizde hayranlık uyandıran sade bir hayatı vardı, alışkın olunmayan bir zengindi, solcuydu.' Bu cümlelerle anlatılan kelaynak kuşu misali nadir bir insan.

    ReplyDelete