Wednesday, January 16, 2019

Türkiye'de Yunanca yer adları - 3

Anadolu dilleri
Anadolu dillerine de kısaca değinelim, çok uzayan bu diziyi bitirelim.
Eski ve Orta Yunanca biçimiyle karşımıza çıkan 1500 kadar yerleşim adının çok büyük bölümü, sanırım %75 kadarı, esasen Helence değil. Helen dilinde bir anlamı yok. Ya da Ankara, İzmir, Bursa ne kadar Türkçe ise onlar da o kadar Helence.
Anadolu’daki en eski Yunan varlığı üç denizin sahil şeridiyle sınırlıdır. MÖ 3. yy’da ülkenin geri kalan kısmı Fırat’a kadar fethedilmiş. MS 4. yy’da Hıristiyanlık sayesinde asimile edilmiş; Fırat batısında geriye Rumcadan başka dil kalmamış. Buna karşılık Yunan öncesinden kalma yer adları büyük oranda korunmuş. MÖ 1. binyıl başlarından beri Yunan olan en eski yerleşimlerin dahi çoğunun adı Helence değil yerli dilde: Smyrna, Ephesos, Miletos, Halikarnassós vs.
Yerli dile Yunanlılar çeşitli adlar vermişler: Thrakça (Trakya), Mysçe (Balıkesir), Mygdonca (Mudanya), Bithynce (Bursa-İzmit), Paphlagonca (Kastamonu-Çankırı), Lydce (Manisa), Karca (Aydın-Muğla), Lykçe (Muğla-Antalya), Pisidce (Isparta), Lykaonca (Konya), İsaurca (Ermenek), Kilikçe (Mersin-Adana), Kapadokça (Kayseri, Amasya) ve daha niceleri. Ancak bu dillere ait olduğu söylenen adları alt alta koyup bakınca çok net görülüyor ki bunların hepsi aynı dil, ya da aynı dilin lehçeleridir. Sovyet sistemidir sanırım: böl ve yönet. Hepsi Hititçeden, ya da Hititlerin Luwice ve Palaca adını verdiği akraba dillerden türemiş.
Sadece İçbatı Anadolu’da Frigce (Afyon-Kütahya) ve Orta Andolu’da Galatça (Ankara-Yozgat) bunlardan farklı yapıda diller, ama o bölgelerde de yer adlarının çoğu daha daha önceki devrin Hitit-türevi Anadolu dillerinden kalma görünüyor. Eskilerin Armenia Minor adını verdiği Sivas ve Malatya’daki birkaç isim bambaşka tınısı olan Ermeniceden miras olmalı. Ama onların da anlamı belirsiz; Ermenice-öncesi dillerden Ermenice vasıtasıyla Rumcaya aktarılmış olmaları mümkün. Zara ne demek? Tonus (Altınyayla) ne demek? Asbuzu (Yeni Malatya) necedir? Arka (Akçadağ) ne? Bilen yok.
Türkiye’de Luwiceyi meşhur eden kişi Bilge Umar’dır. Değerli, çalışkan bir araştırmacıdır. Fakat akademik disiplinden azadedir. Verdiği yer adı yorumlarının çoğu engin bir düş gücünün eseridir. Fakat “aman Rumca-Ermenice olmasın da ne olursa olsun” ekolüne mensup TC yerel yöneticilerince şevkle benimsenmiştir. O yüzden şimdi yer adı çalışanlar, adeta ters takla atmak, tahmin ve yorumlarını mecbur olmadıkça kendilerine saklamak zorundadır. Luwice çalışmış bir iki kişi varsa onlar da risk almaktansa başkalarının yanlışını görmeyi tercih etmektedir. (Kaan bu sana).
Eski Anadolu dillerinin yapısını, Yunanca filtresinden geçmiş halleriyle şu adlarda kolayca tanıyabiliyoruz. Parantez içinde halen kullanılan ya da düne kadar kullanılmış Türkçe halleri.
Alandós (Alandız), Aliassós (Yaylasun), Amissós (Samsun), Ariassós, Atramyssós (Erdemesin, bir diğeri Adırmusun), Atramytteíon (Edremit), Barassós, Dadassós (Dadasun), Erymná veya Orymná (Ormana), İassós (Asın > Kıyıkışlacık), İdebessós, İdyma, İpsós (Sipsin), İsinda, İtoána, Kádoi (Gediz), Kidyessós, Kiskissós (Keskin), Kissós (Keşan), Koráma (Göreme), Kotenná (Gödene), Kotyáia (Kütahya), Kotybássa (Güdübez), Láranda (Larende/Karaman), Maiandros (Menderes), Mastaura (Mastavra), Melandós (Melendiz), Momoassós (Mamasun), Mylasa (Milas), Myrina/Smyrina (İzmir), Nandiandos (Nenezi), Neroassós (Narhisar), Padyánda (Pozantı), Padássa (Bitez), Sabalassós (Ebesili), Sagalassós (Ağlasun), Saraoús (Aravan/Erivan, Ürgüp’teki), Satalá (Adala), Selymbria (Silivri), Sindala (Sindelli), Sinanda (Sinandı), Sinassós (Sinason), Tálaura (Tavra), Telmessós/Termessós, Tyberissós (Tırmısın)...
Birkaç kural: 1) Nominatif +s ekiyle biten Yunanca adlar Türkçeye akkusatif (belirtme hali) +n ekiyle gelir. 2) Özellikle ünlüyle başlayan yer adlarında s+ önekli ve öneksiz biçimler eşdeğer olarak kullanılır (Adala = Satala, Agalassos = Sagalassos). 3) R ve L sesleri hem antik yazımda hem Türkçe alıntıda eşdeğerdir (Termessos = Telmessos = Dermason, Derbe = Dilbeyan).
Eski Anadolu dilleri şablonuna uyan yer adları, o diller sahneden kalktıktan sonra da Anadolu'da üretilmeye devam etmiş olabilir mi? Başka türlü Bizans döneminde ortaya çıkan, daha eski dönemde izi görülmeyen bazı adları açıklamakta zorluk çekiyoruz. En az bir örnekte yeni üretimin ipucu var. Adıyaman Besni'deki Kaissós adı (Türkçe Keysun, şimdi Çakırhüyük) İslam'dan hemen önceki devirde bu yörede aktif olan Beni Qays adlı Arap sülalesinden geliyor olmalı. Daha önce Kaissos'a benzer bir başka adı vardı da Kays'a mı uydurdular? Yoksa Kays dedikleri sülalenin adı aslında şehirden mi geliyor? Yoksa Beni Kays vakasını anlatan kaynak mı hatalı, mesela başka yerdeki bir Beni Kays'ı buraya mı yakıştırmış? İşin yoksa ara dur.
Haritada Hititçe türevi eski Anadolu dillerinden gelen adların dağılımını görüyoruz. Erken bir versiyonunu daha önce paylaşmıştım, bu geliştirilmişi. (Köşede Luwice yazıyor, önemsemeyiniz.)


9 comments:

  1. Erken Antik çağlarda Anatolia topraklarını kolonize eden vede Medenileştirip ehlileştiren çokça asil topluluklar olan R1b Hint-Avrupalı Yunan,Hitit,Ermeni, Luvi,Palalı vb. halklar hak ettiği saygıyı görmüyor, günümüz genetik vede kültürel yönden Kum Zencileri olan işgalcileri tarafından, içimi acıtan şey ise Beyaz Anatolialı olan bu asil R1b li halkların inşa ettikleri tiyatrolar kiliseler,manastırlar vede kaleler, bir bir kum zencileri tarafından tahrip edilip yıkılır iken üstüne Hint Avrupa dillerinden Yunanca Ermenice Hititce Luvice vb. isimlerinin de tamamen tahribatı yok edilişi ile karşı karşıya.

    Bari tamamen yok olsada, kum zencilerinin de, herkesinde içi rahat
    etse!

    ReplyDelete
    Replies
    1. sen nerenin zencisisin bakalım?

      baştan aşağı ırkçı, kafatasçı bir mesajı yazıp sağda solda liboşluk kasıyordur allah bilir. bunlar bi de kafalarına yatmayan insanları ırkçılar diye suçluyor.

      bu arada r1b ermenilerin y-dna dağılımı değil ki.

      Delete
  2. Fetih; benim bildiğim anlamıyla, bir şehre islam'ı götürmektir. Kıyı şeridinden içeri doğru ilerleyen rumlar, buralara islamiyeti götüremeyeceğinden yanlış bir ifade kullandığınızı düşünüyorum.

    ReplyDelete
  3. çok tesekkürler.

    Acaba bu en son harita için (261 yer adi/nokta içeren) Luvice'nin yani sira hangi lisanlari eklediniz? Gerek bundan bir süre önce yayinladiginiz Luvice 87 yer içerene haritada, gerek bu haritada (ve hatta, bugün Index Anatolicus üzerinde 'Luvice' diye arayarak çikardigim, ve 112 nokta içeren haritada) ortak bir yön var. Asagi-yukari, Giresun-Erzincan-Firat hattinin dogusunda Luvice veya çagdasi Anadolu lisanlarinin izi yok. Bundan emin olabilir miyiz?

    Saygilar,
    Deniz

    ReplyDelete
  4. sevan hocam... burası yeri değil, biliyorum ama sen kaynaklara benden daha rahat ulaşabilirsin yurtdışında bile olsan...
    Hrant Dink'in öldürülmesiyle sonuçlanan sürecin en önemli aktörlerinden olan ve Hrant'ı haksız yere mahkum eden Şişli ceza hakiminin akibeti nedir? cinayeti fetullahçılara yıkmak istiyorlar ya... eğer o hakim fetullahçı çıktıysa ben de pirelenmeye başlayacam. yok eğer ulusalcı çıkarsa, bildiğimin doğru olduğuna emin olacam.
    hrant cinayetinde devletin tüm unsurlarının dahli olduğunun farkındayım. kimisi göz yumdu, kimisi kolaylaştırdı, kimisi altyapısını hazırladı, birisi de bizzat işe girişti. fetullahçılar göz yumanlar arasında diye düşünüyorum. doğru muyum, yanlış mıyım?

    ReplyDelete
  5. Makalelerinizi beğenerek okuyorum umarım kültür açısından gençlere faydalı olabilirsiniz.

    ReplyDelete
  6. Sand nigger i turkceye cevirmiş ya,ithal ırkçılık.neyse
    Hocam Lemnos adasi dili vardir etruskce ile akraba oldugu söylenir.tirsen dil ailesi olarak yorumlanır.Hint avrupali değildir.Antik yunan kaynaklarıda kendilerinden önce egede pelasg lelege gibi yunan olmayan halkların yaşadıgıni söylet.Ayrica eski girit ve kıbristada hint avrupali olmayan diller konuşulmuş. (Eteocretan eteocypriottu galiba).Tahminim ege güney balkanlar trakya batı anadolu falan Hint avrupalı lar (hitit,luvi elen trak frig vs) gelmeden önce bu kendine özgü dilleri olan halklarca meskundu.Sonra asimile oldular ancak misal yunancada substratum olarak varlığıni sürdüruyolardiŕ (tabii ki ben filolog değilım siz bu konuları daha ayrıntılı açıklayabilirsiniz,bizde öğrenmiş oluruz)

    ReplyDelete
  7. Merhabalar Sevan Bey, çalışmalarınızı ilgiyle takip ediyorum ve iletime ulaşırsanız bana da bir konuda yardımcı olabileceğinizi düşünüyorum. Günümüzde Kütahya Çavdarhisar sınırları içerisinde bulunan Aizonai Antik Kenti'ne 2-3 km mesafede bir köyümüz var. Burada çeşme benzeri bir yapıyla karşılaştım. Yapının üzerinde Yunanca bazı harfler kazılı durumda ve maalesef şimdiye dek o çeşmenin önünden yıllardır geçmesine rağmen köy ahalisinden kimse ilgi göstermemiş ve konuyu araştırma zahmetine girişmemiş. Yazının sonunda atacağım harfler bitişik yazılmış yani kelime aralıkları konulmamış. Google Translate yardımıyla harfleri çıkardım ve gerek Yunanca-Türkçe gerekse Yunanca-İngilizce çeviriyle incelemeye çalıştım ancak kelimeler nerede ayrılıyor onu bilemediğim için birbiriyle çok alakasız sonuçlara ulaştım. Çeşmenin üzerindeki harfleri yazının sonynda aynen veriyorum. Anlamlı bir şey çıkıyor mu diye merak içerisindeyim. Köyün tarihi hakkında detaylı bilgiye ulaşabileceğimi umuyorum, teşekkürler

    ΑΤΤΑΛΟΣΑΠΠΗΓΥΝΑΙΚΙΖΩΣΗ

    ReplyDelete
  8. Trabzonda butun köy isimleri yunanca ve bizde resmen yunanca konusuyoruz turk olma sansimiz before😅

    ReplyDelete