Saturday, April 20, 2013

Tomurmak, tomurcuklanmak


İngilizce bold, eski Anglosaksonca biçimi bald “cesur, gözüpek, yiğit”. Ama orijinal anlamı daha çok “gürbüz oğlan, tosuncuk” gibi bir şey. OED “well-filled and plump” demiş. Eski Yüksek Almanca bald, keza. Theobald, Willibald, Archibald, Leopold (Liutbald) gibi erkek adlarında da geçer. Ortaçağda İtalyancaya alınmış, baldo olmuş: “gürbüz, tosun, iri kıyım”. 1950’li yıllarda arborio ırkından geliştirdikleri tombul taneli pirinç tipine de bu adı vermişler. Türkiye’ye ilk kez 1970’te Toprak Mahsulleri Ofisi ithal etmiş.
Bold Türkçede sadece tipografi terimi olarak kullanılıyor. Cümle içinde kullanımına örnek: “italikleri boldlayın Tuğçe Hanım”.
*
Germencede aynı nihai kökten gelen ball var, İngilizce, Almanca, Norveççe ball, İsveççe boll, Danimarkaca bold “top”. Organize top oynunu Avrupa’ya Ortaçağ başlarında Almanlar yaymış olmalı: antik Roma’da böyle bir şey yok, hemen tüm Avrupa dillerinde “top” anlamına gelen sözcükler Almancadan alıntı. Misal: Fransızca balle “top” ve “bohça”, emballer “top haline getirmek, bohçalamak”, ambalaj’dan tanıdık. İtalyanca büyütme ekiyle ballone “koca top”, balon. İspanyolca bollo “top”, yine Almancadan alıntı. 15. yy’dan bu yana /boyo/okunur, çoğulu bollos /boyoz/ olur. İzmir ağzında boyoz bir tür top şeklinde hamurdur, Yahudi İspanyolcasından devşirme.
Almanca Boll “tomruk”, gene kalın ve şişkin bir durum. Bollwerk tomruklardan yapılan herhangi bir yapı, özellikle kale duvarı dışına inşa edilen dış savunma hattı, İngilizcesi bulwark, Fransızcası (eski imla ile) boulevert veya boulevart. 1765 yılı civarında Paris surlarının dışındaki savunma mevzilerini yıkıp yerine geniş ve ağaçlıklı bir cadde açmışlar. Ahali bunun adına da boulevard (bulvar) demeye devam etmiş. Bir bakıma modern Avrupa hakimiyeti çağının başlangıç noktasıdır. “Bu saatten sonra bize kim saldırmaya cüret eder?” diye düşünmüşler, cicilerini giyip tenezzühe çıkmayı vatan savunmasından daha mühim bir iş saymışlar. 
Dikkat buyurun: Türk modernleşmesinin ilk iki-üç kuşağı için Batı medeniyetinin en çok gıpta edilen simgelerinden biridir bulvar.  Paris’te olmayı, bulvarda tozmayı hayal ederler, bu memleketin tozundan bunaldıkça.
*
Geçen yazıda gördük. Germence /b/ olan yerde Yunanca /ph/, Latince /f/ olacak.
Buyur: Yunanca phallós “şişkin”, dolayısıyla “ereksiyon halinde penis”. Tomuruk diyelim isterseniz, tomurmak eyleminden. Eskiçağda phallophóroi “phallus taşıyanlar”, Dionysos ayinlerinde önlerine dev bir phallus takıp tören yapan tipler.
Din adına ne garip şeyler yapıyor insanlar, düşünseniz. Tanrı Zeus’u memnun etmek için erkek çocuklarının pipisinin ucunu kesenler bile var, bazı ilkel kültürlerde.
https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjJNKZr7Wbquw9g_qIAL5irlVu6AhkxUdJCPM0socV0tD_FEoFreqOltpkezAztDWFwtf_nQnLtiSSxKO_Tr0a6hhvtWnIlgtIY36MS5S-lPR_Y7_bUDuXQHa_Ep85_nefvsdmRsB3MmZ8z/s1600/phallophoros.GIF
 
Yine Yunanca phallaína “balina”. Tosun balığı desek?
Latince follis “şişkin şey, top, kese,” ayrıca “körük”. Küçültme ekiyle folliculus “kesecik”, Türkçede folikül diye geçer: 1. rahimde yumurtayı içeren sıvı dolu kesecik, 2. saç kökündeki kesecik.
*
Buraya kadarı nispeten basit, hep şişkin ve kalın nesnelerden söz ettik. Şimdi biraz daha zor bir kavramsal bağlantı yapalım.
Yunanca phúllon φύλλον öncelikle “tomurcuk”, ikincil olarak “yaprak”.  Latince folium “yaprak”. Latince aynı kökten kurallı olarak türeyen flor- “tomurcuk, çiçek”. Belli ki çiçeği de, yaprağı da, bitkinin üzerinde kabarıp pırtlayan bir şey olarak algılamışlar. Düşünürsen Türkçede tomrukla tomurcuk arasında da tastamam aynı ilişki var.
Hepsi tanıdık sözcükler. İlkini filiz’den biliyoruz, “yapraklanma”. [Not et: en eski Yunanca /u/ sesi klasik dönemde /ü/, Bizans döneminde /i/ halini alır. Latin alfabesine y ile aktarılır, /i/ okunur.] Phyllis İngilizcede kadın adıdır, filiz demektir. Klorofil (chlorophyll) “yaprak yeşili”. Bizim buralarda yonca yerine kullandıkları tirfil de triphyllion, “üçyaprakçık”.
Folium’un İtalyanca halinden foyası dökülmek'teki foya, Fransızca halinden dosya içine konan föy, İngilizce halinden ise biraz keyfî bir deformasyonla alüminyum folyo türemiş. Portföy = evrak çantası.  Foya burada “altın varak” anlamında, “varak döküldü, som altın olmadığı anlaşıldı” kastedilmiş.
Flor-’dan bir çırpıda hatırladıklarımız “çiçekler alemi” anlamına gelen flora, aslı “Tomurcuk Hanım” gibi bir şey, bitkileri çiçeklendiren tanrıçanın adı. Fransızca fleur, oradan aşırma İngilizce flower vs. Google'da "floral desen" diye aratınca 13.900 tane Türkçe metin çıkıyor. Düşünebiliyor musunuz memlekette nasıl bir yazılı metin patlaması - ve ona paralel bir vokabüler patlaması - yaşanıyor?
*
Almanca Blume, İngilizce bloom da var, “tomurcuk” ve “çiçek” anlamında. Bunların öz-Germence türevler olduğunu baştaki /b/den anlıyoruz.
Sanskritçede “tomurcuk, çiçek” anlamında phulla फुल्ल ve phalya फल्य buldum. Burada problem var sanki, çünkü Sanskritçe biçimin ph değil bh भ्र olması lazım normal olarak, beni aşar. 

İrani dillerde de yansıması yok görünüyor. Ya da? Dur yarına kadar biraz daha düşünelim.

7 yorum:

  1. "Word Histories and Mysteries; from Abracadabra to Zeus" isimli bir kitap var, okuması inanılmaz zevkli, American Heritage Dictionaries editörlerinin marifeti. Tabii Sevan daha iyi bilir söz konusu kitaptaki bilgiler sahih midir değil midir ama ben keyifle okuyorum. Şu adresten (beleşe elbette) güzelce indirilip okunabilir: (9 mb'dır): http://bookos.org/book/1443329/1bffbc

    Oradan 'Ballot' maddesinden alıntı:

    "The earliest meaning of ballot in English is “a small ball used to register a vote.” The source of the English word was Italian ballotta, the diminutive form of balla “ball.” In order to prevent others from learning who had cast which votes, those voting would drop balls into a box or other container. When yea and nay votes were recorded with different colored balls, a black ball was often used to register a negative vote. This practice gave rise to the verb blackball, recorded in English from the eighteenth century, meaning “to exclude someone from membership by a negative vote.” The Italian word balla is ultimately of Germanic origin, and is thus kin to the English word ball. A word ancestral to English ball, “spherical object,” is not attested in Old English, however. Old English does attest a closely related word, beallucas, meaning “testicles,” source of the rather vulgar modern British slang bollocks. Some scholars suggest that Old English did have a word *beall, which would have developed into Modern English ball, but the Old English word has simply not shown up in any surviving texts. Although linguists usually do not like to postulate unattested forms for real languages such as Old English, nevertheless they sometimes must. Our knowledge of ancient and medieval languages usually depends upon written records, and since we possess only a fraction of the many manuscripts that must have been written in the past, we can expect that a few words have fallen through the cracks."
    Yanıtla
  2. Selam Sevan,

    Bu güzel ve detaylı araştırma için çok sağol. Okudukça eğleniyorum. Phallos şişkinlik, ereksiyon halindeki penis için phallocampsie demek daha doğru olabilir. Kamptô Yunanca'dan gelen eğrinti.

    Ne dersin ?

    Sevgiler,
    Yanıtla
  3. Yazının başlarında ball kökünün Almanca'dan geldiği Roma döneminde bulunmadığını yazmışsınız, son kısımda ise fallus'un Yunanca olduğunu... Burada bir zamanlama hatası yok mu?
    Yanıtla
    Yanıtlar
    1. Kök Hintavrupai, dolayısıyla en geç MÖ 4. binyılda mevcut olması gerekir. Bu kökten gelen bir sürü türevden biri olan Almanca Ball "takım oyununda kullanılan top" anlamında, muhtemelen kavimler göçü esnasında, diğer Avrupa kültürlerine yatay geçiş yapmış.

      Mesela Fransızcada direkman halk Latincesinden türeyen bir sürü /f/li türev var. YANISIRA Ortaçağda Almancadan alıntı olan /b/li balle, ballon vb. gibi sonradan çıkma biçimler var.
  4. Sevan Abi, sağol varol, her zaman olduğu gibi bizi yine şaşırttın, birbiriyle hiç alakasız görünen kelimelerin anlam olarak aslında birbirinin aynısı olduğunu ortaya koydun, Abi ben biraz italyanca ile alakadarım, ortensia nasıl olmuş da ortanca olmuş ya da tam tersi?
    Yanıtla
  5. farsça'da da türkçe "toplu"dan alıntıyla gürbüz çocuklara "topolu" deniyormuş.
    Yanıtla
  6. Sevan Bey polo denen oyun benim bildigim bir topla oynanan en eski takim sporu ve hintcedeki pulu kelimesinden geliyor. bu acidan bakinca ball kelimesi de pulu'dan gelmis ve almanca'ya da yine hintce'den gecmis olamaz mi?
    Yanıtla


1 comment:

  1. Bu kök kelimenin İrani dillerde tahminimce çok yansıması var.Elbette dilbilimci değilim o yüzden olabildiğince kelimeleri yorum katmadan aktarmaya çalışacağım.

    İran'ı dillerden Beluçça ve Hurmuzgan bölgesinde konuşulan Bendericede güle "Pull" deniliyor bunun Zazacadaki biçimi "Vil+ik(Vıl+ık)" tır.
    Bunlara ilaveten Kürtçede genişleme,büyüme anlamı barındıran birçok kelime "Bel" ve türevleriyle başlar.
    Örneğin
    Kürtçede Bel genel anlamda "Geniş,Açık(gül vs.) anlamlarına gelmekle beraber
    Bel ve B sesinin rahatça dönüşebildiği "P" (Pel) ile başlayan çoğu kelime kabarma anlamı barındırıyor.
    Bel bûn : Çiçeğin açması.
    Bilqîn - Bilq = Şiddetli bir şekilde kaynamak,coşmak.

    Gene Kürtçede
    -Bilik (Bılık) : Çoğu yörede erkek çocuk cinsel organının yanı sıra Mardinde Anüs anlamınade geliyor.

    -Belot : Domalma,Domalma esnasında kalçanın aldığı şekil.

    -Balok : Ciltte oluşan içi sıvı dolu kabarcık.
    Pelq-Pelqaz : Ciltte oluşan şişlik.(İçinde sıvı olabilir ya da olmayabilir.)
    -Balûk : Siğil
    -Beloq : Pörtlek,Pörtlek göz
    -Pêl : Dalga
    -Belbelîsk : Baloncuk (îsk Kürtçede bir son ek tir.)
    -Belobelo : Ayakları açarak yürüme.

    Bunlara ilaveten "Hürmüzganda konuşulan Bendericede Şişme anlamında "Bolok" kelimesine Tahran Üniversitesi tarafından basılan Behcet Necibî Fini(بهجت نجیبی فینی) nin yazdığı a survey of Fini dialect kitabında rastlanabilir.Benderice konuşan arkadaşla konuştuğumda "Bolok" kelimesinin şişme,kabarma anlamının yanı sıra vücutta oluşana her türlü şişme anlamınada geldiğini söyledi.

    Sizinde değindiğiniz Penis anlamındaki Phallo'sa ilavede bulunmak istiyorum.Kürtçede ve İran'ın çoğu bölgesinde Yunancadaki Phallos ile aynı kökten olabilecek kelimeler kullanılıyor.

    Hürmüzganda konuşulan Bendericede :Pel : Penis
    Kurmancca : Bilik : Erkek çocuk cinsel organı,Anüs
    Kırmancca/Zazaca : Bulike : Erkek çocuk cinsel organı

    Fars eyaletinde bulunan zerkanda Bol : Erkek çocuk cinsel organı

    Devanicede(گویش دوانی) :Bol : Erkek çocuk cinsel organı

    Hansari (گویش خوانساری) : Bol : Erkek çocuk cinsel organı

    Lurcanın Bahtiyari lehçesinde : Pel : Genç damızlık boğa.

    ReplyDelete