Biri mektup yazmış, sormuş. Cevap yazdım. Sizinle de paylaşayım.
Neden hapisteyim? Cevabı çift dikişli. Bir, Şirince’de yirmi yıldan beri sürdürdüğüm sivil itaatsizlik eylemini en ağır şekilde cezalandırmaya karar verdiler. İki, bu verdikleri karar, benim yükselen İslamcı saldırıya karşı tavır almaya karar vermemle tesadüf olamayacak kadar yakın bir şekilde çakıştı. Yıllardır Yargıtay’da prosedürel bir batakta bekleyen dosyalarım, “halkın dini duygularını aşağılama” suçundan hüküm giydiğim tarihten birkaç hafta sonra aniden ve mucizevi bir şekilde karara bağlandı. Buna karşılık dini duygular davası tam dört yıldan beri mahkeme mahkeme geziyor, duruşmadan duruşmaya altı ay ara veriliyor. İsterlerse yıllarca öyle sürüklenir gider.
Kabul etmek gerekir ki oyunu ustaca oynuyorlar. Bir Ermeni’ye, üstelik az çok tanınan bir entelektüele, İslam’ı eleştirdi diye ceza vermek sıkıntılı olabilirdi. O yüzden cezayı başka yerden çaktılar. Belki de Şirince davalarında beni arka planda koruyup kollayan birileri, din meselesi çıkınca korumaktan vazgeçti. Kararı veren kimdi? Akla gelen ilk isim belli bence. Ama bu ülkede devlet kimdir, kaç tanedir, artık belli olmadığı için kesin bir kanıya varmak kolay değil.
4 yorum: