1046’da Bizanslılar Ani’nin son müstakil Ermeni kralı Gagik Pakraduni’yi esir alıp, maiyetiyle beraber Kayseri yakınındaki Tsamandos/Zamantı kalesinde ikamete mecbur ederler. Bu yer muhtemelen Pınarbaşı ilçesindeki Melikgazi kalesidir. Otuz küsur yıl orada bir çeşit beylik payesiyle oturan Gagik, Malazgirt’i izleyen karışık yıllarda birtakım arayışlara girince Bizans ajanlarınca öldürülür. Cinayet yeri olan Kizistra kalesi çeşitli kaynaklarda Kayseri Yeşilhisar’a yakın Zengibar kalesi olarak gösteriliyorsa da bence doğru yer Tomarza ilçesi olmalı. Tomarza kasabasının eski adı olan Göstere, belli ki Kizistra’dan bozma.
Kralın sadık adamlarından biri olduğu anlaşılan ve kendini Gagik’in “evladı” olarak tanıtan Ruben bu olay üzerine fikrini bozar. 1079’da keklik avı esnasında misafir edildiği Partsırpert[1] (“yüksekkale”) adlı kalenin Rum hakimini haince katledip isyan bayrağını çeker. “Sis’in (Kozan) kuzeyi” diye tarif edilen bu yerin neresi olduğu konusunda muhtelif görüşler ifade edilmiş. Ancak Sımpat Sparabed vekâyinamesinin[2] 1269 yılı olaylarında belirttiği üzere kalenin aşağısında Agner adlı köy var ise bence tartışacak mevzu yok, Adana Aladağ ilçesindeki Meydan Kalesi ile onun 12 km aşağısında Seyhan nehri kıyısındaki Eğner (Uluçınar) köyünden söz ediyoruz.[3]
1090 yılına doğru Ruben yaşlanınca kaleyi ve komutanlığı oğlu Kostantin’e devreder. Hayırlı evlat babasının mirasıyla yetinmeyip Vahga, yani bugünkü Feke kalesini de fetheder. Böylece 1375’e kadar sürecek olan Kilikya Ermeni krallığının temellerini atar. (Yahut “beyliğinin” diyelim kavga çıkmasın.)
İstanbullu peder Ğevond Alişan’ın 1885 Venedik basımı Sisvan Սիսուան adlı eserinde[4] Partsırpert yakınında Kostıntno Կոստնդնոյ adlı bir köyün bulunduğunu öğreniyoruz. Buna adını veren Kostantin işbu “kral atası” namıyla maruf Kostantin olabilir; kalenin hakimi iken 1221 yılında katoğikos (yani Ermeni kilisesinin başı) seçilen Partsırpertli I. Kostantin Կոստանդին Բարձրբերդցի de olabilir, bilemedim. Her halükârda Aladağ ilçesinin eski adı olan – ve halen Aladağ’dan daha yaygın olarak kullanılan – Karsantı adının buradan geldiği kesin. Son hecede vugulu Kostıntno’nun Türkçede Kastandı şeklini alması öngörülebilir bir gelişme. Aradaki /r/ nereden çıkmış ayrıca analiz etmek lazım.
Şimdiki adı Aladağ veya Karsantı olan kasaba, hatırlarsınız, iki üç yıl önce kız yurdunda çıkan yangınla meşhur olmuştu. Orijinal Karsantı orası değil mamafih. Karsantı bucak merkezi 1970’lerde eski adı Karaköy olan bu köye taşındı, daha sonra Aladağ ilçesi kurulunca ilçe merkezi de orası oldu. Asıl Karsantı (varsa) neresi bilmiyorum. Ama elimdeki basımı 1919’da yapılan İngiliz War Office haritasında fark ettim, Meydan kalesinden kuş uçuşu 16 km batıdaki şimdiki Büyüksofulu köyü Karsantı-oğlu olarak işaretlenmiş. Bunun hemen bitişiğindeki şimdiki Kıcak köyü de Gâvurköy adıyla boy göstermiş. Sanırım Ermeni yerleşimi olmalı.
[1] Ermenice partsr բարձր sözcüğünü telaffuz edebilir misiniz? Sanmam. İrani bir alıntıdır. Avestaca barzişta-, Farsça bâlâ ve Zazaca berz “yüksek” ile eş kökenlidir. Farsça bulend ve Kürtçe bilind “yüksek” nihai olarak Avestaca barzant- biçiminden gelirler. Orta Farsçadan alıntı Arapça berzah da aynı kökten olsa gerek.
[2] https://archive.org/stream/SmbatSparapetsChronicle/Chronicle_Smbat_Sparapet_djvu.txt
[3] İngiliz seyahat yazarlarının piri olan John Mandeville’in 1320’li yıllarda yaptığı yolculuğun anlatısının 16. bölümünde Pharsipee adıyla anılan yer de burası olmalıdır. Mandeville’e göre kalenin güzeller güzeli hanımının çakır doğanına yedi gün yedi gece gözünü kırpmadan bakacak yiğitlerin her türlü dileği yerine getirilir.
[4] Alişan’ın Sisvan’ı ile R. Hovhannisian ile S. Payaslian’ın ondan derledikleri Armenian Cilicia (2008) Şirince’deki kitaplarım arasında var, ama elimin altında olmadıklarından birincil kaynaklarını kontrol edemiyorum.
"Kayseri Yeşilhisar’a yakın Zengibar kalesi.."
ReplyDeleteZengibar Kalesi Yeşilhisardan çok Develiye yakın. Eski Rum köyü Zile'nin üst taraflarında, yörede Sivri diye tabir edilen dağın tam zirvesinde(sivrisinde). Yakınında yerleşim, yol hatta patika bile yok. Bugün yerden ancak 1 m kadar yükselen düzgün kesilmiş taştan temel duvarları görülebilir. Bu kalenin hemen alt tarafında Sivri'nin batı yamaçlarında eskiden bir demir madeni ve küçük bir yerleşim varmış. Belli belirsiz bazı kalıntılar, çanak çömlek vs. halen görülebilir. Maden ve yerleşim geçmiş yüzyıllarda terkedilmiş. 90'lı yıllarda henüz çocukken elimde bir değnekle bu dağa tırmanmış ve duvarları görmüştüm. Esas yerleşim 3-4 km aşağıdakı tarihi Zile kasabası. 17. Yüzyılda tamamen gayrimüslim, 20. Yüzyıl başında Rum-Türk karışık. Ermeni yok ve hiç olmamış. Ama çok eski bir Rum yerleşimi. Sokaklar, evler genel yerleşim planı(antik kanalizasyon sistemi) halkın genel kültürü vs. eski bir Roma yerleşimi olduğu bugün bile anlaşılır. Klasik orta anadolu köy yapısında değildir (tuvalet ve banyo evin içindedir, 200 yıllık evlerde bile) Mübadeleden sonra bir miktar muhacir yerleşimi var. 70'li 80'li yıllarda yoğun iç göç ile yerli nüfusun çoğu büyük şehirlere göçmüştür. Yeni sakinleri Toros dağlarindan (Aladağ), Kozan civarından gelen Avşar yörükleri. Herhalde oran %50-50 gibi şu an. Yerliler arasında etnik olarak Türk kökenliler olduğu gibi Rumdan dönme birkaç ailenin olduğubda biliniyor. Fakat 1000 yıllık ortak yaşam sonucu entegresyon %100 olmuş diyebiliriz. Rum/Türk ayırd etmek imkansız. Zaten hiçbiri de ayırd edilmek istememiş. Ama birileri ayırmış işte.. Daha çok ayrıntı var.. Mikro tarih daha değerli aslında ama maalesef çok geç kaldık. Birçok şey kaybedildi..
Pardon bir düzeltme: Zengibar Kalesi Yukarı Develideki Develi Kalesi aslında. Benim bahsettiğim kale Mödürge Kalesi. Dalgınlıkla karıştırmışım. Bu arada Anadoluda birçok başka Zengibar Kalesi var: Konya, Malatya ve evet Yeşilhisar. Etimolojisi nedir acaba Sevan Bey bilginiz var mı?
ReplyDeleteDoğu Afrika kıyısında şimdi Zanzibar olarak bilinen, Freddie Mercury'nin doğduğu yer olarak ün kazanmıș bir ada var. Daha önce isminin Farsça kökenli olduğu ve, malum, "Zenciler Adası" gibi bir anlamı olduğuna dair bir şeyler okuduğumu hatırlıyorum. Benzerlik dikkatimi çekti, eşkökenli olabilirler mi acaba?
Delete1071 malazgirt savaşında ermeniler, sultan alparslan'a yardım etti deniyor. bu doğru mu?
ReplyDelete