Saatgeri diye bir isim var, üstelik sekiz kişi, yazım hatası olamaz. Temel
kuralımız şu: bir isim saçma duruyorsa mutlaka arka planda başka bir anlamı
vardır. Kimse çocuğuna manasız veya aşağılayıcı bir ismi bilerek vermez.
Bir kalıp yakalıyoruz:
Arslangeri (22 kişi), Hangeri (16), Devletgeri (12), Şahingeri (4), Mehmetgeri
(4), Benligeri (3), Alimgeri (1). İnternet sağolsun, Arslangeri Çerkes ismiymiş
diye öğreniyoruz. Çerkesçe bir takı mıdır, bilen birine mi sorsak?
Biraz tarih bilmek böyle
durumlarda işe yarayabiliyor. Nitekim uyanıyoruz! Kırım Hanlarının isimleri
neydi? Arslan Giray, Devlet Giray, Şahin Giray, Saadet Giray, (H)alim Giray, Mengli
Giray... Otuz sene önce bir Kafkasya tarihi yazmaya niyet etmiştim, oradan aklımda
kalmış, Kırım Hanları ile Çerkes klanlarının bir tür simbiyoz yaşadığını, Kırım
beylerinin küçük yaşta bir süre Çerkeslerin yanına gidip simgesel kardeşlik
kurduğunu, öyle bir şeyler.
Giray’ın anlamını
bilmiyorum. Cengiz ve Batu soyundan bir sülale adı, Moğolca veya Tatarca
olmalı. Çerkesçede ‘Geri’ şeklini almış.
*
Nuray ne demek? Düşündükçe elimizden kayan bir isim. Ay ışığı? Aynur olsa neyse,
ama nur-ı ay gibi bir tamlama kulağa doğal gelmiyor.
Varyant biçimleri
dikkatimizi çekiyor: Nurayan oldukça sık, Nuryan, Nuriyen, Nurayın, Nurayi,
Nuruyan, Nurhayan, Nurayhan toplam 400
kişi kadar. Mesele aydınlanıyor: Nûr-i ˁayn, yani “göz nuru”. Nurhayan örneğinin bulunması burada
şaşmaz kanıttır, çünkü Arapça ayn sesi Anadolu ağızlarının bazılarında ve
özellikle Kürtçede h’ye dönüşür.
Nurcan tabii ki Nûr-i cihan “evrenin
ışığı”. Nurisa kolay, Nûr-i nisa “kadınların ışığı”. Nursen biraz uğraştırıyor. Önce
Nursenin, Nursenan, Nursemin, Nursemen, Nurseren, Nurselen gibi üç heceli
varyantlara çok yatkın olduğunu fark ediyoruz. Anlaşılan bir hece yutulmuş
olmalı. Sonra Nurzen biçimi üzerinde durunca, Nurzaman ve Nurzanan değişkenleri
ile karşılaşıyoruz. Elbette! Nûr-i zenan,
yine “kadınların ışığı”, Nurinnisa’nın Farsçası.
Nurben adındaki ipucumuz Nurbent, Nuriband ve Nuribet değişkenleri. Aslı Nûr-i
benat olmalı, bu kez “kızların ışığı”. Nurşen
ise şüphesiz Nûr-efşan “nur saçan”.
Nurevşen, Nurfişen ve Nurişen gibi kırka yakın varyantı var.
Nasıl dönüşmüşler?
Anlamak zor değil. Unutmayın ki Türkiye’de 19. yüzyıl sonuna dek kadınların
nüfus kayıtları yoktu. Doğumunda tumturaklı bir ad edinen büyükannenin ismi,
okuryazarlık geleneği olmayan bir ailede kolayca Türkçenin – veya yerel dil
hangisiyse onun – ses alışkanlıklarına uyduruldu. Hacıdede’nin Gözünün Nuru
torunların ağzında Nuray oldu. Yeni doğan kuşaklara nenenin (bilinen) adı
aktarıldı.
Nurhan nereden geliyor acaba. Ben Ermenice ve Arapça karışımı Nurhan İshkhan'dan diye biliyorum.
ReplyDeleteHoca yarim saattir neyi anlatiyor. Nurihayan, yani Nur-i 'ayn yani göz isigi, göz aydinligi.
DeleteYani Nur-i 'ayn yani Nurihayn yani Nurhayn ve Nurhan.
Dengbej