Geçen yazıda başkanlık sistemine dair iki teze değindik:
1. Yürütmenin başının özerkliği artar.
2.”Kutsal devlet”e karşı “milli irade” güçlenir. Bunlar ilk bakışta cazip tezlerdir. Doğruluk kırıntıları da taşıyabilirler. Ama yakından bakarsan fazla su tutmazlar.
Buna rağmen başkanlık sistemi iyidir diyeceğim. Üç sebeple.
1. Sistemin en belirleyici özelliği ne? Yürütmenin başı ile
meclis parti grubu arasındaki bağı koparması. Başkan, meclis üyesi değildir,
parti grubunun başı değildir, dolayısıyla kağıt üstünde parti lideri de olsa
fiilen partiyi kontrol edemez. Çoğu örnekte, bakanlar meclis dışından seçilir.
Böylece, parti grubu üzerindeki en önemli kontrol mekanizması Başkan’ın elinden
alınmıştır.
Bunun birinci sonucu, yürütme ile yasamanın zıtlaşmasıdır.
Tüm başkanlık rejimlerinde, Başkan ile meclis kavga eder. Ölçüsünde tutulabilirse,
son derece etkili bir denetim mekanizmasıdır. ABD’de son devirde olduğu gibi
ölçüsü kaçarsa, sistemi kilitleyebilir.
İkinci sonuç, Türk demokrasinin başının belası olan lider
sultasının giderilmesidir. Başkan velev ki kendi sahasında padişahlığa bile
soyunsa, parti grubunda kendini süreklileştiren türde bir hakimiyeti kolay
kolay kuramaz. En kötü ihtimalle bir veya iki dönem borusunu öttürür, sonra
emekli edilir. Kırk yıllık İnönü saltanatı, 36 yıllık Demirel saltanatı, yirmi
küsur yıllık Bahçeli saltanatı gibi vakalara başkanlık rejimlerinde rastlanmaz.
Bu saltanatların etrafında midye yığınları gibi biriken parti oligarşileri de
nispeten daha mülayim şekil alır.
Ararsan istisnaları bulabilirsin şüphesiz. Ama temel
dinamikte yanıldığımı sanmıyorum. Mekanizmanın ince ayarı elbette gerekecektir.
Meclis grubunu gerçek anlamda özerkleştirmek için dar bölge seçim sistemi şartı
mı, değil mi? Bakanlar meclisle bağını tamamen koparmalı mı? Başkanlık süresi 2x4
yıl mı, 1x7 yıl mı olmalı? Bütçe yetkisini Başkan’a kaptırmamak için hangi
tedbirler alınmalı? Al sana tartışacak konu, bu yazının çerçevesini aşar.
2. Başkanlık sistemi (ve onun bence tamamlayıcısı olan dar
bölge sistemi), kemikleşmiş parti oligarşileri dışındaki tiplerin kestirme yoldan
yükselmesine fırsat tanır.
Parti oligarşilerinin serpilme sahası getto politikasıdır.
Arkanı yüzde onluk, beşlik bir çıkar grubuna dayarsın, hayat boyu koltuk sahibi
olursun. Oysa %50+1 almaya mecbur olduğun bir seçimde, bir şekilde herkese hitap
etmek zorundasın. Parti örgütçüsü isen, çıkaracağın adayın yalnız kendi
örgütüne değil, herkese cazip geldiğinden emin olmak zorundasın. Gece
gündüz taze surat araman gerekir.
Brezilya’daki eski başkan Lula ile şimdiki başkan Dilma Rousseff’i
biliyor musunuz? Ya da Uruguay’daki eski terörist, şimdi filozof olan Jose
Mujica’yı? Şili’deki Michelle Bachelet’yi?
Dördü de profesyonel siyasetçi tipinin çok dışında, alabildiğine “insan”
insanlar. Klasik parti hiyerarşileri içinden oraya gelmeleri düşünülmeyecek
kişiler. Varlıkları, dünya için bir talihtir.
Türkiye’de şu kırk gün içinde ortaya atılan, az ya da çok
ciddiyetle tartışılan isimlere bakın, Ekmeleddin İhsanoğlu’ndan allah muhafaza,
İlber Ortaylı’sına kadar. Başkanlık sisteminin iyi bir şey olduğuna yeterli
delil değil mi?
3. Dönelim bu yazı dizisinin başlangıcındaki CHP meselesine.
%50+1’i şart koşan, ikinciliği ödüllendirmeyen seçim sistemlerinde getto
partileri yaşayamaz. (Pardon, yaşayabilir, ama kimsenin umrunda olmaz. ABD’de
Sosyalist Parti de var.) Erzurum’da %1 alıp ayakta kalamazsın. Ya Erzurum’da da
eli yüzü düzgün oy alacak adayları bulacaksın, ya da öyle adayları bulan
paritye yanaşıp onun koltuğu altına gireceksin, ya da eriyeceksin. Başka çaren
yok.
Dar bölge ile takviye edilmiş bir başkanlık sisteminde, bügünkü
haliyle CHP’nin varlığını sürdürmesine imkan yoktur. Ya çoğunluğa hitap
edebilecek şekilde kendini dönüştürecek, ya da çoğunluğa hitap edebilecek bir
koalisyonun şemsiyesi altına girecek. Türk siyasetinde olup olabilecek en büyük
reform buymuş gibi geliyor bana.
“Dar bölge olursa AKP milyon sandalye alır” diye hesap
yapanları da gülümseyerek karşılamak lazım. AKP cin de karşısındakiler o kadar
aptal mı? Gettonun konforlu rehavetine ayarlanmış alışkanlıklarını, zoru görünce
üç günde değiştirmezler mi?
Her iki tarafın %45-55 parantezinde oynadığı iki kutuplu
sistemde, her iki tarafın da tek seçeneği karşı bloktan oy koparmaktır. Her iki
taraf, ortadaki kararsız seçmene oynamak zorundadır. Öyle olunca uçtaki
radikalleri kim dinler? De ki memleketin Kaidecisi, Selefisi, taşra yobazı, din
elden gidiyor’cusu husursuz oldu, kopup kendi partisini kurdu. Peki, dananın
kuyruğunun koptuğu gün kime oy verecekler? Gidebilecekleri başka yer yoksa,
bunlara sempatik görünmek için liderin bin türlü şaklabanlık yapmasına gerek
var mı?
Bana sorarsanız ülkeyi on yıllardan beri zehirleyen siyasi söylemleri ıslah etmek için öyle devasa sosyolojik dönüşümlere, kültür devrimlerine filan gerek yok. Seçim ve yönetim sisteminde bir-iki ciddi düzeltmeyle epey yol almak mümkün.
Bana sorarsanız ülkeyi on yıllardan beri zehirleyen siyasi söylemleri ıslah etmek için öyle devasa sosyolojik dönüşümlere, kültür devrimlerine filan gerek yok. Seçim ve yönetim sisteminde bir-iki ciddi düzeltmeyle epey yol almak mümkün.
7 yorum:
- Adsız25 Mayıs 2014 11:24Basbakanlik sarayi icin yurutmeyi durdurma karari cikiyor, basimizdaki takmiyorum diyor. Daha neler neler cikti ortaya Araliktan beri. Savci, hakim, polis hallac pamugu gibi atildi. Siz hala sistemden, kanundan falan bahsediyorsunuz.Yanıtla
Turkiye'de kisa ve muhtemelen orta vadede bir iyilesme pek mumkun gorunmuyor. Dunyada genel olarak sig, yabanci dusmani, ic somurgeci akimlar yukselisteyken Turkiye neden duzelsin bilemiyorum. Bizim ulkemizde disarinin zorlamasi olmadan iyilesme gorulmus mu? Sistemin adina ne deseniz deyin. Adam yarin cikip ben padisahim dese, dis ulkeler de karismadi diyelim, hot diyecek bir guc var mi? Anca ekonomi coker, o nedenle millet galeyana gelir. Adam da ondan korkuyor zaten, hak, hukuk, gakguk gibi bir cekincesi yok. - Yazilacabilecek en sacma sapan yorum olmus...Türkiye icin AB olur demis adam ya.Allah`im sana geliyorum.Yanıtla
O kadar sacmaligi yazmaya nasil usenmedin?Hadi sen üsenmedin ,ben nasil okudum:) - Oyun | oyunlar1,oyun oyna,araba oyunu,oyun skor,oyunciniYanıtla
www.oyunoynaaraba.com/
Birbirinden güzel ve yeni oyunların tek adresi Oyun oyna araba.com. En güzel Oyunlar1,oyuncini,oyun skor,oyunları oynuyabilirsin. - Gerçekten de harika noktalara değinmişsiniz yazınızda; Şahsen büyük bir keyfle okudum, Kaleminize (Klavyenize) sağlık..Yanıtla
Turkiye icin ya AB olur ya da yoksa Turkiyenin isi gercekten yas. AB olmazsa Turkiyede bu uyduruk Ortadogu esansli demokrasi oyunu ve rant ekonomisi ilelebed keyfekeder devam eder. AB olmadiktan sonra Turkiyede baskanlik sistemi olsun olmasib bir halta yaramaz. Bu da baskanlik sevdalisi Sevan Nisanyana duyurulur.