Thursday, November 22, 2018

Bir vatan haini


Ali Kemal Türkiye'nin tipik bir liberal entelektüelidir. Abdülhamit rejimine isyan eder, yurt dışına gider, fazla uzun kalır, mütevazi sınıftan bir İngiliz hatunla evlenir, 1908'de büyük umutlarla memlekete döner, İstanbul Üniversitesinde edebiyat profesörü olur. 1909'da o devrin "Hrant Dink cinayeti" olan gazeteci Ahmet Samim [düzeltme: Hasan Fehmi olacak. Ahmet Samim 1910 yılının "Hrant Dink cinayetidir"] cinayetinden sonra üniversite talebesinin cenazeye miting şeklinde katılmasına öncü olur. "Allah bu memleketin cezasını versin, gelen gideni aratıyor" mealinde yazılar yazar. 31 Mart olayından sonra İ-T rejimi tarafından idama mahkum edilince gene yurt dışına kaçmak zorunda kalır. 1912 genel affıyla yurda döner; altı ay sonra gene sinmek zorunda kalır. 
1918'de İ-T rejimi devrilince gene bir umut siyasi hayata döner. Hiç siyasi tecrübesi olmadığı halde, anti-İttihatçı bir parti kurma çalışmalarına katılır. Adam yokluğundan Damat Ferit hükümetinde Maarif Nazırı atanır. Kız öğrencilerin İnas Darülfünunu'nda dersleri boykotu üzerine üniversitenin (İlahiyat hariç) tüm fakültelerine kız öğrenci alınmasını sağlayan yasayı çıkartır.
Bu sırada Ankara'da Paşalar İsyanı çıkınca büsbütün kudurur, Sabah (sonra Peyam-ı Sabah) gazetesinde akıldan çok duygu ürünü olan yazılar yazar. Özetle "lanet olsun gene bunlar, gene vatan millet hamaset perdesi altında yeniçerinin iktidar kavgası, bu memleket hiç mi adam olmayacak" diye haykırır. Ermeni katliamının sorumlularının hala iktidar peşinde koşmasını rezalet olarak niteler. İzmir'in Yunanlılarca işgalini kınar, fakat Millicilerin ekmeğine yağ sürecek diye hayıflanır.
Ölü doğmuş bir proje olan 1920'deki İkinci Damat Ferit hükümetinde içişleri bakanlığı yapacak kimse bulunamayınca, kısa bir süre o görevi de üstlenir. Ankara'daki paşalar hakkında yakalama emri çıkarır. 1922'de Ankara kuvvetleri İstanbul'da idareyi aldıktan birkaç gün sonra Beyoğlu'nda berberde traş olurken yaka paça götürülür. Mustafa Kemal'e bağlı birlikler tarafından İzmit'te linç edilir.
Çok geniş bir ufku ya da entelektüel derinliği yoktur. Klasik batıcı-ilerlemeci söylemin kalıplarının dışına pek çıkmaz. İdealisttir. En azından romanlarında dürüst biri izlenimini verir.
İstanbul Üniversitesine 1919'da kız öğrencilerin kabulü, bana sorarasanız, olmayan seçimlerde kadınlara oy hakkı verilmesinden daha önemli bir reformdur. Mustafa Kemal'in değil künyedaşının eseridir.  
*
Küçük oğlu Zeki Kuneralp İsmet İnönü'nün kayırmasıyla TC diplomatı oldu. 1978'de Madrid büyükelçisi iken Asala militanlarının saldırısına uğradı; eşi öldürüldü. İngiliz eşinden olan diğer oğlunun torunu eski İngiltere dışişleri bakanı Boris Johnson'dır.

Not: Yanımda hiçbir kaynak olmadığından bunları eski bilgilerimle yazdım. Ufak tefek olgu hataları varsa affola.

17 comments:

  1. Ahmet Samim değil Hasan Fehmi olacak o.

    Ahmet Samim 1909'un değil, 1910'un Hrant Dink'idir.

    ReplyDelete
  2. Ali Kemal 6 dakikalik kismi torunu Boris Johnson arastiriyor https://youtu.be/jcK63Zqry5Q

    Belgeselin tamami https://www.dailymotion.com/video/x6odn4k

    ReplyDelete
  3. "Adam yokluğundan Maarif Nazırı atanır", "içişleri bakanlığı yapacak kimse bulunamayınca, kısa bir süre o görevi de üstlenir", "En azından romanlarında dürüst biri izlenimini verir."

    Alti ustu iktidar boslugu sirasinda hak ettiginden fazla yukselmis bos bir adami sirin gostermek icin ne taklalar atmissiniz. Bana kalirsa kimse hayrina bakanlik yapip ustune ona buna idam cagrisi yapmaz. Belli ki beybaba o sirada o rejime o sekilde hizmet ederek siyasi cikar elde edebilecegine inamis. Hatasinin ve safliginin sonucunu da caniyla odemis.

    Yoksa oralarda yalnizliktan ve surgunlukten kendinizi bu adamla ozdeslestirip benzerlik kurma hatasina mi dustunuz? Hocam sizin vatan hainliginiz bu adaminkinden en az on kat daha mesru, ardinizda birakmis olacaginiz eser(ler) ise universiteye kizlarin kabulunden en az yuz kat daha degerlidir. Su anda bu adamla tek bir benzerliginizi gorebiliyorum, onu da ayda yilda bir yapiyorsunuz: akildan cok duygu urunu yazilar yazmak.

    ReplyDelete
  4. Türk devletinin temel ilkelerini o dönemlerde şekillenmiştir. İngilizlerle masaya rahat oturabilmek için İngiliz yanlısı ve hayranlarını ya tasviye ya da Yok etmiştir. Ruslarla rahat masaya oturabilmek Rus nüfus alanları( Ermeni halkı) ya da Rus yanlıları( Mustafa Suphi) tasviye ve imha edilmiştir. Aynısı Alman, Fransız belki de Amerika’yla ilgili dış siyasette de böyle izlenmiştir. Ali Kemal’i linçe kadar götüren sebep İngiliz yanlısı olması gerçeğidir. Türk devleti bu tarz ilişkilerde pek kumayı sevmez. Genelde en gözde olmayı tercih eder alternatifi yok edip karşışındakini alternatifsiz bırakır. Elinde jeopolitiğini Sonuna kadar ama en iyi şekilde satıp pazarlama dışında meziyeti olmayan 150 yıllık devlet politikasının linç ettiği aslında çok ta makul bir Türk(aslen Çerkez olmalı) prototipidir Ali Kemal.

    ReplyDelete
  5. Sevan Bey ASALA'yı incelediniz mi? Kısa kısa değindiğinizi biliyorum ancak geniş bir yazı okumak isteriz.

    ReplyDelete
  6. Sevan Bey

    Sizin için kadınlara "oy hakkı verilmesininin" hiçbir önemi yok anladığım kadarıyla..... :)

    Üstelik Kemal döneminde kadınlara sadece seçme hakkı verilmedi :

    Kadına verilen medeni haklar ne olacak?

    Yada seçilme hakkı ne olacak?

    Kemal döneminde Meclise kaç kadın girdi?

    O dönemde Avrupa'daki meclislerde kaç kadın vardı?

    Üstelik Ali Kemal işgal altındaki Fransa'da direnişçileri eleştiren yazılar yazsaydı başına ne gelirdi?

    Fransa'da işgalden sonra "vatana ihanetten" asılan binlerce kişiden biri olurdu......

    Sevan Bey "Kemal eleştirileriniz" neredeyse "bomboş"......

    Sizde Kemal meselesi çocukça bir inatlaşmaya dönüşmüş....

    İyi günler........

    ReplyDelete
    Replies
    1. Sanıyorum beyinde bir kısa devre var. A argümanını işitince "Haa ABCD demek istiyorsun" deyip, BCD argümanına cevap üretmeye başlıyorsunuz. Görme sorunu olsa gözlük önerirdik. Kavrama sorununa ne çare bulunur bilmiyorum.

      Delete
    2. Aşağıdaki yazıyı siz mi yazmıştınız Sayın Nişanyan yoksa yanlış mı hatırlıyorum?

      Eğer öyleyse yukarıdaki muhterem vatandaşa o yazıdan bir alıntıyla cevap verebilir miyim?

      "Şimdi diyorlar ki memlekete özgürlük geldi. Bindörtyüz seneden beri tabu olan şeylerden bile artık serbestçe bahsedebilirsin.

      Ama bir de ne görelim? Bu sefer başka şeyler sansüre tabi olmuş. İlkçağ Arap mitolojisine istediğini söyle serbest, ama iş Orduyu, devleti, Yüce Manitu'yu sorgulamaya geldi mi orada dur diyorlar.

      Neymiş? Kemal diye biri varmış, canı sıkıldıkça Nutuk yazarmış ama artık yazmamaya karar vermiş, tumturaklı laflarla dolu hitabelerle gençliğe birtakım vazifeler iletirmiş, o hazrete dil uzatan maazallah çarpılırmış. Bu hikâyelere istemesen inanma diyorlar, tamam, ama inanmadığını açık açık söylemen caiz değildir. Nedenmiş? Kemalistler alınırmış!

      Doğanın boşluk kabul etmemesi gibi, bu toprakların havası mıdır, suyu mudur, özgürlük kabul etmiyor herhalde."

      Delete
  7. Hocam, kısa kes aydın abası olsun tadında wikipedia maddesi gibi olmuş.

    ReplyDelete
  8. Sizin "bok çukuru" dediğiniz (ve buradaki bir yorumcunun da o hale dönüşmeden önce sevdiğini söylediği) bir yerde şöyle demişler Sevan bey:

    "fetullahın köpekliğini yapmıştır, tarihi işine göre anlatma ustasıdır, yazdığı sözlükte şimdilerde yazdığı yer adları ile ilgili saçmalıkta tek bir amaca hizmet eder kendisinin türklere ve mustafa kemal atatürk'e olan nefretine.
    bu adamın yazdıklarını güzelleyenlerin sorgulama becerisi yoktur çünkü sorgulayabilseler ya bu adam bunu anlatıyor (mesela ali kemal) ama bu aslında kimdi neye hizmet etti ?"

    Bazı kişileri de bu cümleleri şöyle değiştirerek tarif edemez miyiz peki?

    Mustafa Kemal Atatürk'ün köpekliğini yapmışlardır, tarihi işine göre anlatma ustasıdırlar, yazdıkları bok çukuru da tek bir amaca hizmet eder: Kendilerinin Ermenilere ve Fethullah Gülen'e olan nefretlerine.
    Bu adamların yazdıklarını güzelleyenlerin sorgulama becerisi yoktur. Bu aslında kimdi neye hizmet etti?

    ReplyDelete
  9. Tam biri orijin kaydırmalı mantık ustasısınız sayın Nişanyan.

    ReplyDelete
  10. This comment has been removed by the author.

    ReplyDelete
  11. Namussuz orospu evladı seni. Atatürk kompleksin bitirmiş ezik ibne çocuğu seni. ananın babanın götüne türk yarağı girmiş frengili nonoş.

    ReplyDelete
    Replies
    1. Haklısın kardeş. Sevan Nişanyan da seni sansürlemediğine göre yazdıklarının doğru olduğunu kabul etmiş.

      Delete
  12. Sevan Bey, bunları yazabildiğinize göre kullanabildiğiniz bilgisayar veya telefon, tablet + internet bağlantısı mevcuttur. 21. yüzyılın en geniş kaynak elinizin altındadır. Ali Kemal, Yunan ordusu Anadolu'ya çıktığında İkdam gazetesinde alenen "Türklere Medeniyet Getiriyorlar" başlıklarıyla yazılar kaleme almıştır, dolayısıyla hain olarak tescil edilmesi normaldir. Mamafih, linç edilerek katledilmesini doğru bulmamışızdır.

    ReplyDelete
    Replies
    1. Gene falso. Ali Kemal'in İkdam'da çalışması daha eskidir. İlkin İkdam'ın Paris temsilcisi olarak muhabirlik yapmış,sonra da gazetenin başyazarlığını üstlenmiştir. O bahsettiğin yazıları Peyam-ı Sabah'da yazmıştır. Güya senin de elinin altında kaynak var. Al sana en basit kaynak https://tr.wikipedia.org/wiki/Ali_Kemal

      Delete
  13. "İstanbul Üniversitesine 1919'da kız öğrencilerin kabulü, bana sorarasanız, olmayan seçimlerde kadınlara oy hakkı verilmesinden daha önemli bir reformdur. Mustafa Kemal'in değil künyedaşının eseridir."

    El-Farku Beyne'l-Kemâleyn: Alî Kemâl ve Mustafâ Kemâl

    - min Sîfân Nîşânyân, kâtibu "El-Cumhûriyyetu'l-Hâtie" -

    ReplyDelete