Almanya ile Hollanda’nın
Kuzey Denizi kıyısında Friesland
diye bir ülke vardır, bilir misiniz? Halkı Fris/Fries dili konuşur; daha
doğrusu konuşurdu, şimdi bilen bir avuç insan kalmış. Aşağı Almancanın bir
çeşididir, yapı itibariyle Eski Anglosaksoncaya en yakın dil olduğu söylenir.
Bin yıl önce merak edip bir iki gün etüt etmiştim. Sonra 1982’de Manhattan’da
124. Sokaktaki evi paylaştığımız gazeteci arkadaşımız Jane Halsema’nın
dedelerinin (soyadından anlaşılacağı üzere) Frieslandlı olduğunu öğrenip birkaç
gün onun geyiğini yaptık.
Saterfriesisch: Die Wänt strookede dät Wucht uum ju Keeuwe un oapede hier ap do Sooken.
Nordfriesisch (Mooringer Dialekt): Di dreng aide dåt foomen am dåt kan än mäket har aw
da siike.
Westfriesisch: De jonge streake it famke om it kin en tute har op ’e wangen.
Niederdeutsch: De Jong strakel de Deern üm't Kinn un küss ehr
up de Wangen.
Frisbie tipik bir Nors köy adı, yani Vikinglerin 9. yüzyılda İngiltere’yi istila
ettikten sonra kurduğu ya da adlandırdığı köylerden. Britanya adalarında +bie
veya +by ile biten yer adlarının hepsi öyledir. Adın anlamı “Fris köyü”.
Leicestershire ilinde (yani Frisland’ın tam karşı yakasında) böyle bir köy
varmış; şimdi yeri dahi unutulmuş. Köyün adını taşıyan bir aile 11. yüzyıldan
beri İngiliz tapu kayıtlarında görülüyor. 1619 yılında ailenin bir üyesi Virginia
kolonisine göçmüş, orada mezhep meselesinden başı sıkışınca Connecticut
eyaletine taşınıp Branford kasabasına yerleşmiş, mebzul miktarda evlat sahibi
olmuş. 1940’lara gelindiğinde Brandford’da çok sayıda Frisbie soyadlı aile ve
bir adet Frisbie Pastanesi görülüyor.
Frisbie Pastanesinin
tepsi çörekleri komşu New Haven kasabasındaki Yale Üniversitesinin öğrencileri
arasında popülermiş diye anlatılıyor. Tepsi uçurma oyunu orada keşfedilmiş ya
da geliştirilmiş olmalı. Fred Morrison adlı biri olayı ticari bir ürüne
çevirmeyi akıl etmiş. Tasarladığı uçan tepsiyi 1957’de Kaliforniya’da Wham-o
adlı şirkete satmış. Frisbee oyununu
Amerikan gençliğinin alameti farikasına dönüştüren bu şirket.
Bizde 2000 yılından eski
kaydını bulamadım. Ama 1970’lerde Schweppes’in frizbi hediye ettiğini
söylüyorlar, ki hayal meyal hatırlıyorum galiba. Frisbee yerine frizbi
yazımının tercih edilmesi, Türkçeye 1980-85’ten önce girmiş olduğunun
işaretidir. O tarihten sonra gelse muhtemelen İngilizce yazım benimsenmiş
olurdu.
hocam selamlar, youtube'da şu sıralar revaçta olan genetik soy videolarından birinde gördüm ki hollanda aslında viking kökenli görünüyor. Aslında ben onları alman kökenli zannediyordum. Dahası almanları da vikinglerle akraba diye düşünüyordum. İngilizleri de vikingler ile almanların karışımı zannediyordum ama öyle olmadığını düşünmeye başladım. Mısırlıların araplığı, aşkenazların ortadoğululuğu hep şüpheye düştüğüm konulardan. Bu videolar bize genetik kökenler hakkında ilginç bilgiler sunuyor. Sizin bu konudaki yorumlarınızı ayrı bir yazınızda merakla bekliyorum. Örnek bir video https://www.youtube.com/watch?v=fMY3CNN0OHw
ReplyDeleteİlber Ortaylı'nın eski yazılarına baktım. "Danimarkalılar, Frizleri sevmezler" diyor. Hollanda da 1960lara değin kuzeyindeki Friz bölgelerine yatırım yapmamış.
ReplyDeleteFrizbinin etimolojisini arastirma isteginizi hayranlikla taktir ediyorum. Emeginize saglik.
ReplyDeleteBoyle haritalar yapmanizi temenni ederim.
ReplyDeletehttps://i.redd.it/meh1tbbhptf31.png
1984'te Türkiye'de bir frizbi dalgasının gelip epey moda olduğunu hatırlıyorum. Nerdeyse her gencin elinde frizbi vardı. Sonrasında söndü gitti. Öncesinde zaten adını bile duymamıştık. Bir de; back to the future 3'te bir frizbi sekansı var. 😄
ReplyDelete