Yer adının arkasında +lı/+lu
görürsek kesin Türkçe olduğuna hükmediyoruz: Abalı, Akçalı, Hocalu, Kamışlu, Şeyhanlı,
Eskiziraatlı, Eşekli, Asakirlü, Kürtkozlu.... Gövdenin anlamını çözemesek de muhtemelen
öyledir diyoruz. Bazısını biraz zorlandıktan sonra çözüyoruz: Hacallı <
Hacıalili, Uruşlu < Oruçlu, Homburlu < Ambarlı, Mamatlı < Mahmutlu, Bekilli
< Bekirli, İncilli < İncirli, Hacamatlı < Hacıahmetli... Bazısını
çözemiyoruz, gene de Türkçe olmalı diyoruz: Afanlı, Sondullu, Sortullu,
Cikcilli, Gadeyimli, Çötelli, Ürkütlü.... Bazısının gövdesi yabancı dilde olsa
da sonuçta eki varsa Türkçe sayıyoruz: Sasallı, Nifli, Aparlı. Bazılarında
yanılıyoruz, ama onlar çok az: Erikli (Yun. İraklí), Sergili (Kürd. Sergelî “derebaşı”),
Germili (Erm. Garmıri “kızıl”), Küfürlü (Sür. Kefer Lô)...
Aynı şekilde eğer ismin sonu
+ud ile bitiyorsa yüzde doksan küsur Ermenicedir diyebiliyoruz. Modern
telaffuzda bunların çoğu +ut ve hatta bazen +ot olmuş olabiliyor. Ama Osmanlıca
kaynaklara ya da Richard Kiepert’in 1890-1914 arası yaptığı enfes Türkiye
paftalarına bakınca +ud yazımını buluyoruz.
+ud ve +ut ile biten (Türkçe hariç) yer adları |
Bugünkü haritamızda 1960-öncesi itibariye adı +ud veya +ut
ile biten yer adlarını görüyoruz. Şüphesiz Türkçe olanları (Alpağut,
Yukarımahmud, Karaamud, Palamut, Hacıdavud, Emrud [=armut]...) dahil etmedim. Onlardan
başka dokuz tane eledim. Süryanice çoğul eki +ut olduğunu tahmin ettiğim üç
tane (Mardin Dargeçit Bâmezrut, Bâşrut vs.). Göle, Şavşat ve Artvin’de dört
tane Sinkot/Signot. Bunlar acaba Sıngud (“mantarlı”) olabilir mi diye
düşündüm, ama sanırım değil, Gürcüce olacak. Kars’ta iki tane Zavod/Zavut,
Ruslardan kalma, “fabrika” anlamında. Toplam dokuz.
Geriye kalan 83 taneyi haritada görüyoruz. Olağanüstü bir
grafik değil mi? Zonguldak Devrek’te tek başına duran yer Manzut (Yeşilöz),
nedir ve necedir bir fikrim yok.
Aşağıda o yerlerin (biraz
eksikli) listesi. İkinci kolonda adın Ermenice anlamı, üçüncü kolonda bugünkü
resmi adı. Tek başına soru işareti “bilmiyorum” demek, yorumun yanında soru
işareti “emin değilim” demek. x harfi her zaman 'kh' yani 'sert h' dedikleri ard damak sesi.
Ağdınud “gübreli”? Ağın Altınayva
Ağpırud “pınarlı” Kiğı Duranlar
Avzud “kumlu”
Muş Hasköy Büvetli
Axud ?
[belki Oğud] Yusufeli Gümüşözü
Cağud ?
[belki Cığud] Sason Kayadüzü, Nizip
Tatlıcak
Cığud “dallı” Gümüşhane Keçikaya
Çırmud ?[1] Aşkale Yaylımlı
Dantsud “armutlu” Aşkale Demirkıran, Ardanuç Aydın,
Bayburt Buğdaylı, Bingöl İkizgöl, Köse Oylumdere, Aydıntepe Yazlık
Gağnud “meşeli” Tunceli Tüllük, Solhan Gelintepe,
İmranlı Ekincik, Aşkale Demirkıran, Divriği Derimli, Karakoçan Yeşilbelen
Gangarud “kengerli” İliç Sularbaşı
Gargarud “höyüklü”? Karaçoban Binpınar, Varto Sazlıca
Gersud/Gersınud “kirazlı” Şiran Kulaca, Pülümür Ardıçlı, belki Bitlis Kınalı
Hasgud “ekinli” Kozluk Parmakkapı
Hoğud “topraklı” Kemah Uluçınar
Hunud “kızılcıklı” İspir Çamlıkaya, Adıyaman
Cumhuriyet
Ingzud “cevizli” Maraş Üngüt
Kalaşud ? Olur Filizli
Kındığud/Kondolud ? Karayazı Duatepe,
Bayburt Dağçatı
Manışgud “menekşeli” Sason mezra, Kemaliye Balkırı
Moxud/Moxrud/ Moxırgud ? İspir Karakale, İliç Elmacık, Halfeti
Gürkuyu
Nşenud “bademli” İspir Bademli
Oğud/Oğnud/Oğnovud “üzümlü” Erdemli
Çamlı, Hafik Çınarlı, Narman Ergazi, Karlıova Göynük
Oşud ? Mutki Balkaya,
Ardanuç Tosunlu
Pançırud “pancarlı” Şenkaya İnceçay
Pernagud “ürünlü” Tuzluca Gaziler
Pırud ?[2] Malatya Kale
Kıyıcak, Kahta Belenli, Selim Söğütlü
Poğnud “turplu”?[3] Mutki mezra
Pşud “dikenli” Sason Erikli
Salud/Salorud “erikli” Araklı Erikli, Göle Dereyolu,
Kemah Dedeoğlu
Sıxtorud “sarmısaklı” Tortum Doruklu
Tamrud “hurmalı” Oltu Şendurak
Teğud/Teğnud “karaağaçlı”[4] Ahlat Taşharman, İliç Turgutlu, Bulanık
Balotu
Tsitavud/Tsıtağud “zeytinli”? Horasan Bahçe, Çaldıran Toprakseven
Urud “söğütlü” Oltu Çayüstü, Göle Bellitepe
Vartenud “gülağaçlı” Şenkaya Aktaş
Xaşud/Xaşnud “naneli”?[5] Tortum Meydanlar
Xıntsorud “elmalı” Hizan Tatlısu, Erzurum Ilıca
Elmalı, Tuzluca Elmalık
Yeğeknud “sazlı” Tuzluca Kamışlı
[1] Belki ջրմուտ “su-giren”, suyun
girdiği yer. +ud değil mud.
[2] Acaryan
4.531, փռենի:
tenacium balsamita (naneye benzer bir bitki, Türkçe marsama/varsama).
[3] Acaryan 1.464,
բող esasen “her türlü bitki, ot”, ikincil olarak “köklü bitki, turp” veya
Türkçede şeytantersi denilen ferula assafoetida bitkisi.
[5] Acaryan
2.332, խաշ: mentha pulegium.
ilginç bilgiler doğrusu..
ReplyDeleteBende benim gibi meraklı okuyucular için eklemek isterim Heinrich Kiepert'in Haritaları
ReplyDeletehttps://www.lib.uchicago.edu/e/collections/maps/kiepert/
Buda oğlu Richard Kiepert'in haritaları
https://digitalcollections.nypl.org/collections/maps-of-asia#/?tab=navigation&roots=1:96d494d0-c6d0-012f-2f2c-58d385a7bc34/972e4d40-c6d0-012f-a621-58d385a7bc34
axud / ağud : Hemşin Ermenicesinde mera, otlak anlamına gelir.
ReplyDeleteOlmasi gerektigi gibi, sovenist teorilerden uzak, bilgilendirici he guzel bir yazi. Tesekkur ederim.
ReplyDeleteRefahiyede Aşut var benim bildiğim. Onu listede göremedim.
ReplyDeleteŞu yer isimlerini "türkçeleştirme" işi zırvalık.
ReplyDeleteNe yani yerleşimlerin isimleri türkçeleşince tarih unutuluyor mu? Bu yerleşimlerin türkçe konuşmayan insanlar tarafından kurulduğu unutuluyor mu?
Bu çaba aslında Anadolu'yu vatan olarak içselleştirmemenin bir göstergesi. Sürekli "valla billa burala bizim"i ispatlama çabası içinde iseniz, içinizde bir yerde endişe ve kuşku var demektir. Benim yok. Amerikalı bundan çekinmiyorsa, New York'un yanında Massachusetts de diyorsa, ben niye çekineyim? Çanakkale ne yahu? Troya orası. Elinde Troya gibi bir marka varken niye kullanmazsın?
Tüm yerleşim yerlerine orjinal isimleri verilsin derim.
Ne kadar geriye gidilecek peki? Söz gelimi Van'a "Tuşpa" mı diyeceğiz? :)
DeleteÇanakkale adı Troya adı değiştirilip mi verilmiş? Oranın eski adı Dardanel zaten Troya da değil. Bütün Türkçe yeradları sonradan değiştirme yoluyla verilmiş değil.
Ermenice olan ve "sonradan" verildiği belli olan adlar da var, meselâ "Norşén" yani "Yeniköy", demek ki "eskiden" başka bir adı vardı, ya da eskiden orada başka birilerinin yaşadığı başka bir köy vardı. Meselâ "Nors" yani "Yeniler", meselâ "Norgah" yani "Yeniyer" gibi, bu yerlerin de "eski" adlarına geri mi dönülmeli?
Yeradı değiştirmeler, "Türkçeleştirmek" kaygısıyla değil, "İslamcı" kaygılarla yapılmıştır, en çok yeradı değiştirilen dönem de 1950-1960 arası Demokrat Parti iktidarında olmuştur. Söz gelimi "Potemya" adı 1958'de "Güneysu" olarak değiştirilmiştir, 1958'de de "Cehape" zihniyyeti mi vardı iktidarda? Cumhuriyeti kuran kadro bu addan rahatsız olmamış demek ki, rahatsız olanlar kimler bilin bakalım.
Kızılkilise, Alacakilise, Rumbükü, Rumhâneleri gibi adlar zaten Türkçedir, bu adları sırf "kilise" ve "Rum"dan dolayı değiştirmek ancak İslamcı bir zihniyetin işi olabilir.
Bir yere daha sonra gelenler, o yere daha önce gelmiş olanların verdikleri yeradlarını kullanırlar, bunda çekinecek bir durum yoktur. Kanada, Ottawa, Kebek gibi adların tümü Eskimo dilinden gelir örneğin, ancak buna bakmaksızın Kebeklilerin kendilerine has bir "Kebek Milliyetçilikleri" bile vardır :)
Ayrıca pek çok yerin eski bir Türkçe adı da vardır, örneğin Antalya'nın Türkçe adı "Teke", Manisa'nın Türkçe adı "Saruhan", Mersin'in Türkçe adı "İçel", İzmir'in Türkçe adı "Sığla"dır, hepsi eski Osmanlı metinlerinde basbayağı kullanılır, "Sığla Sancağı" vb. biçiminde. Bu gibi Türkçe adların da isteyenlerce kullanılabilmesi gerekir bence, özgürlük sadece Türkçe olmayan adlara olmamalı. Söz gelimi İsveççesi "Åbo" olan kentin Fince adı "Turku"dur, ikisi de kullanılır, İsveçliler Åbo der, Finler Turku.
@Oğuz -- Baştaki sorular doğru, sondaki yaklaşım da doğru. Yalnız 1958 meselesi biraz daha karmaşık. 1913-15'ten itibaren İttihatçı kadronun en önemli projelerinden biridir yer adları reformu. Uzun süre cesaret edemediler, Rize, Artvin, Hatay gibi birkaç pilot bölgede denediler. 1958'de DP iktidarına dayattılar. DP ayak sürüyünce 27 Mayıs'ın hemen akabinde büyük değiştirme operasyonunu başlattılar.
DeleteEnteresan bir şekilde 1958 yasası sanki 27 Mayıs'ın ilk ayak sesi, 1960-64 dönemindeki büyük ad değiştirme furyası ise sanki 27 Mayıs darbesinin en önemli siyasi projesidir.
Demek istediğim belli : yerleşim adlarını masa başında uydurmayalım. Hayatın içindeki isimleri koruyalım. Açıkca SUNİ bir türkçeleştirme siyaseti var. Yapmayalım. Haa bir yerin ismi kendiliğinden Türkçe mi? Kalsın tabi. Yaşayanlar, sonradan Türkçe isim mi vermiş? Kalsın. Ama "Dardanel" (olsun) için masa başında bir çavuşun verdiği, yerin tarihiyle hiç bir şekilde ilgisi olmayan uyduruk Çanakkale ismini kullanmayalım. Arkadaşlar, Romalılar, Anatolia tarihi eski, zengin, değerli ve özgün bir tarih. 13. yy'da başlamıyor. O tarihin hepsi bizim.
DeleteSevan Hocam,
ReplyDeleteMoxud/Moxrud/ Moxırgud
(İspir Karakale, İliç Elmacık, Halfeti Gürkuyu) Ermenice "Küllü"den geliyor olabilir mi?
Olabilir, ben de siteye öyle yazmışım zaten. Moxırgud'daki g sesi aklımı karıştırdı.
Delete