Halkımızın merak ettiği sorulardandır. 1770’ler, bilemedin
1780’lerden itibaren Viyana dünya müziğinin başkenti olur; yüz elli yıl
boyunca bir gün bile düşmez o pozisyondan. E, bunun öncesi yok mu?
Birden bire mi gelindi o noktaya? 2. Joseph’in ‘Aydınlanma’sı mıdır
sebep? Matternich’in gericiliği mi? 19. yy ikinci yarısının uyuşuk
muhafazakârlığı mı?
TRT 3 sağ olsun, iki besteci keşfettim son
aylarda. Biri Johann Christian Fischer, öbürü Georg Muffat. İkisi de
1700’lerin başında Viyana’da aktif. Vallahi bir Johann Sebastian Bach olmasa da
onun ligine yakın yerlerde oynar ikisi de. Çağdaş İtalyan ustalarla araya fark koymaya
başlamışlar ta o tarihte. Onlardan bir iki kuşak önce Johann Heinrich Schmelzer. Birinci sınıf.
x
Tahmin yürütelim. Yanlış
hatırlamıyorsam 1712 miydi, 15 miydi, Osmanlı ve Fransız savaşları
biter. Macaristan’dan devasa bir servet akmaya başlar Viyana’ya. Kültür
dediğin parayla olur. Varsa paran, en iyi bestecileri de, en görkemli
mimarları da satın alabilirsin; en iyi hastaneleri kurup başına en iyi
tabipleri koyabilirsin.
1867’de Macaristan’ın kendi yoluna gitmesiyle
kesintiye uğramış o akış. Avusturya kültürü o tarihten sonra hızla
kararır, kasvet ve isyanla dolar. Gerçekten şaşırtıcı bir yoğunlukla
köşe başlarını Yahudiler ve Yahudi kökenliler tutar. 1938’den bir süre
önce çöker.
Bugün varlık sebebi unutulmuş bir ülke Avusturya. Derin
bir anlamsızlığın ve taşralılaşmanın pençesinde. Avrupa’nın haritası
değişecekse ─ ki değişmesi mümkün görünüyor ─ ilk gidecek olan orasıdır.
No comments:
Post a Comment