Thursday, August 19, 2021

Afganistan, Çin, Türkiye

15. yüzyıla dek Afganistan dünyanın sayılı zengin ülkelerinden biriydi. Herat, Gazne, Belh kentlerinin kalabalığı, kültürü, şaşaası İslam aleminde dillere destandı. Gazne’de dünya edebiyatının başyapıtlarından biri olan Şahname yazıldı, hükümdar tarafından ağırlığınca altınla ödüllendirildi. Belh’te çağın büyük bilim adamları yetişti. Mezar-ı Şerif’teki camie bakın (1480-81), meseleyi anlarsınız.

Mezar-ı Şerif
Zenginliğin kaynağı, tabii, doğu-batı ticaretiydi. Pekin ile İstanbul arasındaki en kısa karayolu Afganistan’dan geçer. İlk bakışta göremeyebilirsiniz ama Pekin ile Hindistan arasındaki en gerçekçi karayolu da buradan geçer. Çin’in ipeği ile Roma’nın altını, Hint’in bilimi ve baharatı bu yollarda buluşştu. Her durakta bir miktar haraç ödedi, bir miktar hizmet satın aldı, buna rağmen dudak uçuklatacak kadar kâr etmeyi başardı.

Agresif bir güç olan Osmanlı’nın türemesi ve 1453’te İstanbul’u zaptetmesiyle doğu-batı karayolu ticareti kesildi. Elli yıl sonra Avrupalının Hindistan deniz yolunu ve ardından Atlantik’i keşfetmesiyle temelli öldü. Afganistan’ın yavaş çöküşü başladı. 18. yüzyılda son bir hırsla şahlanıp önce İran’ı, peşinden Hindistan’ı fethedip yağmaladılar. Sürdüremediler. Hindistan’da sürekli Afgan tehdidinden usanan İngilizler, meseleyi kökünden çözmek için 1839-42’de Afganistan’ı istila edip taş üstünde taş bırakmadılar, ekonomik altyapıyı çökerttiler, sistemli olarak tarlaları yaktılar, şehirleri talan ettiler, ülkenin siyasi yapısını altüst ettiler. O zamandan beri Afganistan dünya haritasında kara bir deliktir.

Şöyle düşünün: İstanbul’dan arabaya – yahut motora – atlayıp Pekin’e seyahat etmeyi kim istemez? Ama ekstrem maceracılar dışında kimse cesaret etmez, çünkü yol üstünde bela dağı gibi Afganistan vardır.

*

Çin’in bugün en büyük hayalininn Belt and Road projesi olduğu söyleniyor. Projenin amacı Çin’i bir yandan Myanmar ve Pakistan limanları yoluyla Hint/Arap Okyanusuna, diğer yandan Orta Asya’yı aşan demiryolları ve otoyollarla Akdeniz’e bağlamaktır. Başarılı olursa Eski Dünya kıtasında yüzlerce yıl sürecek bir kalkınma ve barış dönemine yol açması umuluyor. Söylem bu, en azından.

Afganistan bu projenin kilididir. Orası ciddi bir şekilde entegre edilmedikçe B&R cılız bir girişim olmaktan öteye geçemez. ABD belasının bölgeden def edilmesiyle bu yönde önemli bir adım atılmış görünüyor.

Tabii Afganistan’ın açılması yeterli değildir. Yolun devamındaki iki ülkenin de projeye katılması şarttır. İran’ı ikna etmek çok zor olmasa gerek. Türkiye’nin tavrını ise zaman gösterecek.

 


6 comments:

  1. Cok yuksekten ucmussunuz hocam. Belt and Road'da Afganistan bir rol oynamiyor, tam tersine es gecilen bir ulke. Asagida Pakistan kilit ulke. Batiya, Akdeniz'e vs ulasmak icin de zaten Afganistan'a hic bulasmadan, Kazakistan/Ozbekistan/Turkmenistan/Iran/Azerbaycan seklinde gidiliyor. Hindukush gibi bir cografyada kim ne belt'i, ne road'u yapsin?

    Cin icin bu is iyi olmadi, destabilize bir Afganistan, Cin'in milyarlarca dolar gomdugu Pakistan icin buyuk tehdit. Adamlarin Taliban'la anlasmaya calismasi ondan, Afganistan'dan yol gecirmek icin degil.

    ReplyDelete
    Replies
    1. B&R projesi Moğolistan, 5 Orta Asya cumhuriyeti, Pakistan, İran, Türkiye, üç Kafkas cumhuriyeti, tüm Ortadoğu ülkeleri ve tüm Balkan ülkelerini kapsıyor. SADECE Afganistan yok.

      Bu yeterli kanıt değilmidir Afganistan'ın önemine?

      İlk cümlenizdeki densizliğin dikkatsizlik ürünü olduğunu varsayıyorum.

      Delete
  2. Sadece Osmanlının o yolu kesmesiyle açıklanamaz hocam.Daha öncede Dogu Roma (bizans asla değildir adı) kesiyordu.Ayrıca Osmanlı yolu devam ettirdi.Parada kazandi.Deniz yollari bir anda değil yavas yavaş hakimiyeti aldı.Amerikanin bulunmasi pusula,modern yelkencilik ve geniş gövdeli okyanus tipi gemilerin gelistirilmesi ve bunlarin belli bir seviyeye ulaşmiş Avrupa kültüruyle birlesmesinin eseridir.Ve birde unutmadan cografyanin.Atlantike uzanan Iber ulkelerinin yada ingiltere fransanin kesifler yapmasi şasirtici degil.Almanlar ruslar yunanlar nasil yapacak.Her atlasa bakan anlar.Belki japonya çin kore ters taraftan yapabilirdi ama ordada mesafe daha fazla.

    ReplyDelete
    Replies
    1. 1. Doğu Roma 7. yy'dan sonra hiçbir şeyi kesmiyordu, Akdenize egemen değildi. Osmanlı ile Avrupa arasındaki ideolojik çatışmnın kaynakları araştırılır, ama 1450-1480'den sonra Ortadoğu ticaretinin radikal şekilde düştüğügerçek.

      2.Pusulayı Çinliler 11. yy'dan, Araplar muhtemelen 12. yy'dan beri biliyor ve kullanıyordu.

      3. Geniş gövdeli okyanus gemilerini Portekizliler 1470'lerde geliştirmeye başladılar. Sebebi doğrudan doğruya Akdeniz ticaretinin kesilmiş olmasıdır.

      4. Her atlasa bakan, Akdeniz yolu kesilince İtalya'nın gerilediğini, Atlantik kıyısı olan ülkelerin bir süre sonra kalkınmaya başladığını görür.

      Delete
  3. 1-Evet düşününce hak verdim.Dogu roma degil.ama Araplar kesiyordu.Kesmekten kastıniz ticareti durdurmak değil herhalde.Fahiş karlarla araci ticareti yapmak.Venedik ceneviz önce araplardan sonra osmanlıdan almıyormuydu baharat,boya ipek vs gibi malları.
    2-tamam işte hocam.Akdenize sıkışmiş bir devletinmi Amerika kitasini keşfetmesi daha kolay.Yoksa atlantiğe bakan mesafe olarakta daha yakın devletlerinmi.
    3-burada hangisi sebep,hangisi sonuç tartışılır bence.Ama pusula genis gövdeli yelkenli gemiler olmasaydi atlantik aşilamazdi.Yada aşilsa bile süreklilik zor olurdu.
    4 hocam akdeniz ticareti gerilemedi demedimki.Ama bu birden olmadi.
    Kronolojik olarak şöyle yapabiliriz.
    Osmanli dogudan batiya gelen ticaret yollarina hakim olur.Fahiş karlarla osmanli tebaasi tuccarlar mal satar.Devlet gumruk vergisi alir.
    Kaziklanan avrupa kendine yeni yol bakar.Ve şimdi bir avantaji vardir.Okyanus denizciligi(genis govdeli yelkenli gemiler,pusula vs)Eskiden bu teknoloji ve denizcilik birikimi yoktu.
    Bu avrupa devletlerinden akdeniz devletleri akdenizden cikip amerikaya gidemez.Ama Atlantik kiyisindakiler gidebilir.Cografi olarak avantajlilar.
    Aslında ayni şeyleri söyledik gibi.Hızli yazdım imla ve yazim hatalari için affola.

    ReplyDelete
  4. Sevan usta islamiyet hakkındaki tavrrınız belli şurası gerçek ki ilahi vahiy ile insanların bunu anlama ve uygulamaları farklı olmuş.şu anda yeryüzünde Allahın istediğini yapan vat mıdır...vardır muhtemelen ama çoğunluk kendine müslüman diyenler fake müslüman.bu ayrımı koyalım çünkü islam adına çok yanlış işler yapıldı ve yapılmakta.diğer dinleri başka zaman konuşuruz.siz islamı eleştirirken direk Allah yok muhammet sahtekar dersen bu sizin entelektüel duruşunuza aykırı.ha ben ateistim umurumda değil dersen.yani materyalist felsefe icabı herşey kendiliğinden var olmuştur dersen.bu tavır akıllı olmadığınızı gösterir hiç boşuna başka türlü düşünmeyin.çok şey bilmek herşeyibilmek demek değildir unutulmasınki tüm bilgiler denizde birdamla gibir sonsuz karşısında sıfırdır. Desen ki Allah var ve birşeyler söylemiş insanoğluna fakat insan yanlış anlamış dünya üzerindeki yaşananlar tüm bu insanın hatasıyla ilgilidir.okey..fakat Allah yok muhammet yalancı dersen kimse seni ciddiye almaz

    ReplyDelete