Savaş çıkarmaya niyeti yok. Şov yapıyor. İlgi odağı olmak, sürekli konuşulmak istiyor. Çomarların diri tutulması lazım. Deli numarasının iç ve dış politikada etkili bir yol olduğunu biliyor. Ama deli değil. Hatta oldukça korkak. Zoru gördüğü anda yelkenleri indirmeye hazır. Zaten parası yok. Savaş para işidir.
Bir gece ansızın Meis’e
çıkabilirmiş, yok gemi batırın diye emir vermiş Alman gazetecinin kulağına
gidivermiş, geçin bunları. Yok öyle bir dünya.
Yine de savaş çıkar mi?
Olur olur, bilemezsin. Savaşların çoğu beklenmedik zamanda beklenmedik yerden
patlak verir. Mesela şöyle bir senaryo düşünelim, maksat fikir jimnastiği.
*
Halife Hafter rejiminin
daveti üzerine Mısır ordusu Suud ve BAE hava desteğiyle Doğu Libya’ya girer. Bingazi'yi tehdit eden Türk birliklerini mevzilerinden sökmeye hazırlanır. Zor duruma
düşen Türk tarafı acil personel ve mühimmat takviyesi ister.
Fransa ve İtalya BM
kararını ileri sürerek Libya’ya silah sevkini engelleyeceklerini duyururlar. Türk
konvoyuna karşı Akdeniz’de mevzilenirler. Konvoy dur emrini dinlemez, ateş
açar. Veya açmaz, İtalyan gemisinin attığı top ‘yanlışlıkla’ Fransız gemisini
vurur; Türkler yaptı ‘sanılır’. Girit’te mevzilenen BAE hava filosunun
desteğiyle Libya’ya asker ve silah taşıyan Türk gemileri batırılır, 480 denizci
‘şehit’ olur. Avrupa Birliği tarafları ‘sağduyuya’ davet eder. Türkiye’nin sondaj
çalışmalarını sonlandırmasını ve ‘ortalık yatışıncaya dek’ donanmasını
Akdeniz’den çekmesini şart koşar. Libya’da malzemesiz ve aç kalan Türk askerleri
komutanı vurup Mısırlılara teslim olurlar.
Rüzgarın ne yönden
estiğini gören KKTC yönetimi şok bir açıklamayla tarafsızlığını ilan eder; Kıbrıs
Cumhuriyetiyle barışa hazır olduklarını bildirir. Vatanperver Türk medyası
cinnet geçirir. Adadaki Türk silahlı kuvvetlerinin bazı unsurları bir darbeyle
kuzeyde yönetimi ele alır. Yakalanan hükümet mensupları öldürülür. Kadim
gelenek uyarınca eş ve çocuklarının ırzına geçilir.
AB Konseyi acil toplanarak
AB toprağı olan Kıbrıs’ta yapılan vahşeti ‘protesto eder’. Türkiye’ye ekonomik
yaptırım paketi açıklanır. Türk devlet kurumlarının Avrupa’daki banka
hesaplarına el konulur. Avusturya ve Fransa ülkelerindeki Türk öğretmen ve
imamları sınırdışı eder. Yeşil pasaportlulara Schengen ülkelerine seyahat
yasağı getirilir. Misilleme olarak Türk yönetimi bankalardaki euro mevduatına
el koyar. Dolar 18 TL’ye fırlar. Ülkede panik ve açlık başgösterir.
Rusya bir nota vererek
Suriye’deki Türk askeri personelinin derhal çekilmesini, belli sayıda Suriyeli
militanın aileleriyle birlikte Türkiye’ye kabul edilmesini talep eder. Bir
günde 94 bin cihatçı militan giriş yapar. Hatay ve Antep’te çatışma çıkar, kan
gövdeyi götürür. Bunun üzerine Rusya Hatay’da uluslararası bir barış gücünün ‘devriye
görevini’ üstlenmesini önerir. Türk güvenlik kuvvetleri sembolik bir taburla
uluslararası güce katılacak, Suriye hükümet ‘gözlemcileri’ de bölgede görev
alacaktır. Bölge ‘istikrara kavuşuncaya dek’ Türk askeri birlikleri Hatay’dan
çekilecektir. Aynı gün Rusya’nın Türkiye’ye 12 milyar dolarlık ekonomik yardım
paketi açıklanır.
Erdoğan hükümetinin Hatay’ı
‘sattığına’ inanan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bazı unsurları ayaklanarak
hükümeti ele geçirir. Erdoğan aynı gün öldürülür. Kadim gelenek uyarınca ailesi
ve yakınlarının ırzına geçilir. Hükümet yanlısı sayılan 280.000 kişi, önceden
hazırlanmış listelere göre bir gecede tutuklanır. Malları ve banka hesapları
müsadere edilir. Stadyumlara kapatılan tutukluların bir kısmı açlık ve kötü
muameleden ölür.
Erdoğan yanlısı milis
örgütleri Erzurum-Trabzon, Bingöl, Yozgat, Konya ve Bursa-Kütahya bölgelerinde
üç ay süren gösteri ve çatışmalar sonucunda cunta rejimine bağlı askeri birlikleri etkisiz hale
getirmeyi ve bir kısmını kendi saflarına almayı başarırlar. İzmit-Düzce ve
Kırıkkale hattındaki çatışmalarda rejim askerleri bozguna uğrayıp geri
çekilir.
Bingöl ve Urfa hattından
saldırıya geçen Erdoğancı milislere karşı Diyarbakır’da Kürt Ulusal Konseyi geçici
süreyle idareyi ele aldığını bildirir. Nusaybin, Batman, Hakkari, Van ve Bakur’daki
çeşitli Kürt grupları Diyarbakır oluşumunu protesto ederek birbiri ile çatışmaya
başlar. Kısa sürede her biri birkaç fraksiyona bölünerek ilçe ve köy bazında
egemenlik alanları oluşturur. Manisa’da güçlenen İslamcı milislere karşı Aydın
ve Bergama’da Kürtler, Torbalı’da Siverekli Zazalar, Marmaris ve Fethiye'de garson mafyası Batı Kürdistan Halkların
Birliği şemsiyesi altında kentlere hakim olur.
İzmir, Ayvalık ve
Kuşadası’nın sahil kesimlerinde Kemalist Güçbirliği, İslamcılarla Kürtler
arasındaki çatışmada ‘etkin tarafsızlık’ ilkesini benimser. Tarafları ‘demokrasi
ve çağdaş değerler’ bazında uzlaşmaya davet eder. Ancak Kürtlerin Gaziemir’e,
Manisa İslami Devrim Cemaati’nin Menemen’e girmesi üzerine Aktürklerde panik
başgösterir. Çok sayıda aile motorlara doluşup Yunan adalarına sığınır. Kalanlar
güvenlik ve huzur ortamı geri gelinceye dek ‘geçici bir süre için’ Yunan askerini
sahildeki bazı yerleşimlere garnizon kurmaya davet eder. İzmir, Ayvalık ve
Bodrum’a çıkan Yunan askeri birlikleri kırmızı karanfiller ve uzo kadehleriyle
karşılanır.
Resmen bir kompozisyon bestelemişsiniz hocam. Ege Kürdistanı da crescendo olmuş. Gönül isterdi ki beyaz türklerden karılarının ırzlarına geçerek intikam alalım. İnşallah o günleri de göreceğiz.
ReplyDelete1950'den beri varolan Türk Gladyosu'nun millici kanadı şu an iktidarda zaten. Üstelik Tayyip Bey ve ekibini de bu oluşuma kattılar. Tayyip Bey, eceliyle gidene kadar da bu ekip karşı taaruza geçmez. Bilmem kimin karılarının ırzına geçip intikam almayı hayal kuranlara karşı ise her geçen gün kinimizi diri tutuyoruz. Anadolu'yu nasıl müslümanlaştırdıysak, ileride de aynı yöntemlerle Türkleştireceğiz. Hiç şüpheniz olmasın.
DeleteSenin ırzını dalağını sikeyim kansız piç!
DeleteBundan güzel bir gelecek düşünemiyorum!
ReplyDeleteTek bir şey biliyorum. Basta avrupa olmak üzre Hiç bir ülke türkiyede bir iç savaşın olmasını veya buna yol açabilecek bir savaşı istemez. Bir kaç milyon suriyeli gelmesin diye uğraşırken potansiyel 10 milyonlarca türk göçünü kaldıramaz. Kürdler tamamda Annesinin bir tanesi Berkcanlar savaşamaz. Silâh tacirleri bile trdeki bu iç savaşı istemez Türkiyenin iç savaşı avrupanın da sonunu getirir. Şu an sadece Birikmiş öfke taşıyan Kürdler varken turklerin kendi aralarında savaş çıkartabilecegine de olası bakmıyorum. Irak kurdleri haklı olarak devletlerine hainlik ettiler düşman safında yer aldılar. Turkiyedekilerin de bunları rol model alması uzak ıhtimal değildir. Kafasında simit tepsisi olan birinin tek ayak üstünde mayınli arazide yürüyemez.
ReplyDeleteTurkiye ic savas degil dis mudahale yasayacak. Turkler devlete sevgi ve korku karisimi bir sekilde bakarlar. Aile reisi tarafindan igdis edilmis kucuk cocugun hayranlik ve korkuyla baktigi bir objedir devlet. Hem korkar hem onun gucune ozenir. O obje onun bir arkasinda olsa yapamayacagi bir sey yoktur. O nedenle siz Turkiye de bir ic savas falan beklemeyin. Dis mudahale durumunda zaten kimse savasilan ulkeye kacacak degil. Kacabilen Irana veya Gurcistana gitmeye kalkar. Ha o ozenilen guc sapitali cok oldu. Vatandasi igdis etmis olmak yetmiyor artik devlete. Aile ici katliam planlari yapiyor. Kan banyosunda yikanmak istiyor. Pesine taktigi igdis etmis cocuklarini gazlayip oraya buraya yollamak istiyor. Bir psikoz toplu delirme hali bu. Geceleri dolasan,gun isigindan korkan volkanlarin tanrisi,kanli seytani animsatan Baal ya da Yehova tanrisi gibi bir sey bu. Kotu anne ve igdis etmis babanin cocugu olanlar icin kitle kiyimina dogru bir yolculuk.
DeleteSabahattin Önkibar'ı hiç sevmem çünkü Ulusalcı-Kemalcidir fakat hakkını teslim etmek lazım, sağlam kulis bilgisi alır. Geçenlerde söylediğine göre, Fethullah, Avrupa'daki Amerika'daki müritlerine: "Uzun artık ayakta zor duruyor. Pek yakında mevta olacak. Az daha sabredin" diyormuş. Ne derece doğrudur bilmem.
ReplyDeleteSayin Nisanyan,
ReplyDeleteEvet olasi bir senaryo. Yalniz bir eksigi var. Sizin su cumlenize bir ara cumlecik eklemek gerekecek.
Sizin cumle: "Manisa’da güçlenen İslamcı milislere karşı Aydın ve Bergama’da Kürtler, Torbalı’da Siverekli Zazalar, Marmaris ve Fethiye'de garson mafyası Batı Kürdistan Halkların Birliği şemsiyesi altında kentlere hakim olur"
Ara cumle ile yeni cumle soyle olabilir: "Manisa’da güçlenen İslamcı milislere karşı Aydın ve Bergama’da Kürtler, Torbalı’da -Bucaklar haric- Siverekli Zazalar, Marmaris ve Fethiye'de garson mafyası Batı Kürdistan Halkların Birliği şemsiyesi altında kentlere hakim olur."
Bucaklar haric demeyi unutmussunuz. Cunki bucaklarin tutacagi taraf belli.
This comment has been removed by the author.
DeleteSiz gerçekten bizi tanımıyorsunuz. Arkadaşlarımı tanımıyorsunuz. Yukarıdaki satırları bir hoca arkadaşım Sevan Nişanyan ne paylaşmış deyince okudum. Resmen saçmalık. Siz gerçekten Türk milletini tanımıyorsunuz. Türk milletinim gücünü hafife alıyorsunuz ve Türk devletinin gücünden haberiniz yok.
ReplyDeleteTek örnek vereyim doğu akdenizin en güçlü donanması biziz. Burada bir şeye yeltenmek hele savaş çıkartmak italya olsun fransa olsun bu ülkelerin donanmalarının tamamını kaybetmelerine sebep olur. Bu saydığımız ülkeler teknolojik olarak bizden iyi değiller. Elektronik harp konusunu bilmiyorsunuz. 1945 yılında değiliz. Pruva topuyla gemiler birbirini vurmuyor. Salvo atışlar dönemi bitti. Büyük gemileri var diye bu ülkeleri güçlü zannetmeyin. Kontrol edemediğin gemi senin değildir :)
2 ambargoyla ülkesinde kıtlık çıkacak ülke neyine güvenerek harbe girecek?
DeletePeki durdugu yerden kalkip havalanan kendi ucaginiz da var mi?
DeleteElin cuku ile (Amerikanin silahi ile) gireceginiz gerdegin damadi siz olmayacaksiniz!
Yunandan uc bes tane geminiz fazla diye hemen kahramanlik moduna girdiniz.
Unutma ki Bu kucuk gordugun Yunan senin kahraman Osmanli dedeni savasta yenip bagimsiz oldu.
Insallah, o kazanacaginizi sandiginiz, savasa girersiniz. Kaldiki madem yeneceginize o kadar eminsiniz neyi bekliyorsunuz?
Yunan Meis asker yigmis bahanesi ile Meis e cikartma yapsaniza?
Soz soylemek kolay da, onu yapacak Yurek sizde var mi?
Kazandiginiz en son gercek savas ne zamandi hatirliyor musunuz?
Savasa girin de dunyanin kac-bucuk oldugunu gorun.
Gerçekçi bir senaryodan ziyade savaş taraftarı kesimi olabildiğine rahatsız edecek, hatta belki de trolleyecek bir senaryo yazmak istemiş gibi geldi. Samimi olarak bunların olabileceğini düşündüğünü sanmıyorum.
DeleteAskeri bilgim olmadigi icin biseyler iddia etmek yerine birkac soru sormak isterim:
Delete1- Bizim donanmamiz gelisirken Italya ve Fransanin donanmasinin gelisimi 1945'te mi kaldi?
2- Biz bu ulkelerin donanmasini Akdenize gomerken bu ulkelerin oteki askeri gucleri ne yapar acaba?
3- Bizim bu Akdenize gomme iddiamiza Fransiz ucak gemileri ve atom bombalari dahil mi? Yoksa bu atom bombalarini Elize Sarayina kapi diregi mi yapmislar?
4- Biz yedi duveli Akdenize gomerken bizi olesiye seven Yunanli, Kibrisli, Ermenistanli, Iranli, Irakli ve Suriyeli komsularimiz ne yapar acaba?
5- Biz bu imparatorluk artigi Fransa, Italya ve Yunanistani Akdenize gomerken Avrupali, Amerikali, Misirli, Suudi, Israilli vs gibi can dostlarimiz ne yapar acaba?
6- Gomme islemimizi bitirdikten sonra Vatikanda namaz kilip Notre-Damda iftar verir miyiz?
7- Sen bir kursun kac lira biliyor musun?
Sizin gucunuz kurdlere yeter. Turk devleti, baska bir devletle savasabilecek guce sahip degildir. Gunun birinde kurtlerde devlet sahibi olursa ( insallah) gucunuzun yetebilecegi kimse kalmaz.
DeleteGece gece (ve özellikle son paragrafta) gözlerimden yaş gelinceye kadar güldürdünüz beni; Allah da sizi güldürsün. Milletin ciddi ciddi yorumlar yazması da beni ayrıca benden aldı. Tobruk'ta bir tane bile Türk birliği yok. Eğer Tobruk’a kadar gitseydik, değil Hafter, o kameralara donuna yapmış gibi bakan g...boklu Mısır diktatörü bile çoktan düşmüş olurdu. Fransız-İtalyan ittifakı diye bir şey de yok; zira iki ülke arasındaki rekabet ve antipati hâlihazırda Türkiye ve Yunanistan arasındakinden bile fazla. Daha bir ay önce bölgedeki Fransız savaş gemilerinin nasıl sıçamaz ördeğe döndükleri göz önüne alınırsa, o donanma işleri de öyle söylediğiniz gibi olmuyor maalesef. Yazının geri kalanı için kalem oynatmayı zûl addediyorum. Sadece kalibre ve müktesebatınıza yakıştıramadığımı söylemekle iktifa edeyim. BB
ReplyDeleteTarih bir cilginin pesine takilip kendini yok etmis ulke cesetleriyle dolu. Bence siz Turk toplumunun ne kadar megolomanyak olabilecegini nelere girisebilecegini hala anlayamadiniz. Samos gibi Tr'nin dibindeki bir adada yasamak gercekten deli cesareti. Turklerin dunya algisi guclunun ayakta kalacagi zayifin yok edilmesi gerektigine dayali hatali bir sosyal Darwinizme dayali. Guclunun degil ayak uyduranin hayatta kalabilecegini anlayamiyorlar. Bu cagda boyle bir devletin daha fazla var olamayacagini anlayamadilar. Birileri Erdogani basa gecirip bu ergenekonculari hapse atip kinlendirip ona bosuna muttefik yapmadilar. Siz fazla inanmasanizda gercekten dunyada stretejiler konusuyor. Bu ulkeyi cok iyi analiz etmisler ve cok acimasiz benzetecekler. Intikam soguk yenen bir yemektir derler. Karsindakinin egosunu buyutur sahte zaferlerle sisirip patlati verirsin. Gerceklerden kopmus Turkler zayif gordukleri Yunana elinde sonunda saldirir derim ben. Dunya algilari bu cunku. Devlet degil mafya gibi dusunuyorlar. Taviz ve uzlasma onlarin dusuncesinde zayiflik gostergesi. Birileride buna yatirim yapiyor mafyayi bitirecek delil yaratmaya calisiyor. Ben olsam Torontodaki akrabalarin yanina kacardim. Ayasofyada canli yayinda sunnet edilmek var. Lezil bir durum olsa gerek ama sizde az deli degilsiniz.
ReplyDeleteKusura bakmayın ancak bayağı sürreel bir senaryo olmuş sn. Nişanyan. Biraz sikko da diyebilirsiniz. Sizden daha iyisini beklerdim açıkçası.
ReplyDelete"İtin duası kabul olsa, gökten kemik yağardı."
ReplyDeleteEdirne'den Kars'a başarılı olduğu tek iş Türklerin bokunu temizlemek ve arada şarkıcı olmaktan ibaret Kürtler ayaklanacakmış da Ege'yi Kemalistlerden alacakmış. Kendi cahil halkınızı örgütleyip Hakkari'yi bile kontrol edemiyorsunuz, anca intikam hayalleriyle 31 çekersiniz, bok kavanozu Nişanyan delisinin ardından.
Yaw he heee !!! biz de yedik, bütün dünyada yedi zaten! Siz çomarların ve kim olduğunu bir dünya biliyor, Hele Sevan hoca ki ! sizlerin kokusunu, bir milyar ışık yılı uzaktan alır.
ReplyDeleteSevan Hocam bu olayların neticesinde Batılı devletler muhtemelen Kürdistanı kurarlar ve Kürtler ayrılır. Belki Ermenistan da, kadim Ermeni yaylarının kuzey kesimini ele geçirir ve kuzeyden denize açılabilir.
Bu topraklar da hiç bir zaman kürt-türk savaşıda çıkmaz, çünkü tarihsel zamanlardan beri yapay etno-dilsel kimliklere sahip kuru kavruk,bir ırksal kökene sahip kalabalık köle topluluklar yaşar, etno-dilsel kimlik bilinci yoktur, 40 yıldır yapılan Türk-Pkk savaşı bir algı masalıdır.
Ama Suriye olur mu? olur, Mezhep -Siyasi Laiklik ve Ekonomik çıkar kavgası çok büyük olur.
Bu arkadaş da nükleer bir güç olan Fransa'nın uçak gemili donanmasını
ReplyDeletehüsrana uğratacağımızı düşünecek kadar son dönemin güç sarhoşluğundan nasibini almış.
Hadi hayırlısı.
Kadim gelenek uyarınca eş ve çocuklarının ırzına geçilen bilinen isimler var mı?
ReplyDeleteKaynağı nedir bu bilginin?
Arada böyle ufkun ötesinde senaryolara ihtiyac var, memlekette bunu böyle yazabilecek kimse de yok.
ReplyDeleteHocam yaziyi yakistiramadim. 31 Agustos tarihli youtube programinizi da seyrettim, daha bir hayret ettim. Yaziyi yakistiramama nedenim cok basmakalip ve entellektuel/askeri acidan neresinden tutsan elde kalir bir senaryo olmasi. Italya, Fransa vs Dogu Akdeniz'de Turkiye'ye falan saldiramazlar. Macron kendini Misir'a cikan Napolyon zannediyor. Libya'da ters koseye yatti, simdi zevahiri kurtarma pesinde. Italya'nin zaten kendine hayri yok. Bu adamlar mi Dogu Akdeniz'de savasa girecekler? Ne icin?
ReplyDeleteHa butun bu yazdiklariniz oldu diyelim, daha once hangi yazinizdi hatirlamiyorum, yazmistiniz, Turklerin bir ozelligi boyle durumlarda lider cevresinde yekvucut olabilmeleri. Mazallah boyle bir savas cikarsa giderek fikirsel ve sosyal olarak parcalanmakta olan Turkiye'yi tekrar birlestirecek tutkal olur. Erdogan'in basina gelebilecek en iyi sey olur.
Buradan hareketle aslinda benim sormak istedigim bir soru: genel olarak dunyadaki bu "milenial simarikliklari" bir taraftan, populist dalga diger taraftan, Covid19 dalgasi falan derken, ortaligi temizlemek ve reset atmak icin bir dunya harbi daha cikar mi? Bu bence Dogu Akdeniz'den cok daha ilginc soru. Ha, iki soruyu baglayip Dogu Akdeniz, 3. dunya harbinin prologu olur dersiniz anlarim, ama izole bir sekilde yukaridaki senaryonuz maalesef gulunc. Saygilar.
İlginç bir senaryo... Şahsen bu tür şeylerin olabileceğini hiç sanmam. Türkiye sanıldığı kadar güçsüz bir ülke değil, özellikle savunma sanayiinde oldukça ilerledik, şu anda ihtiyacımız olan silahların yaklaşık %75'i %100 Türk yapımı.
ReplyDeleteTürkiye'nin ne durumda olduğunu yabancı araştırmacıların değerledirmelerine de bakarak yapmak daha sağlıklı olur bence. Aşağıya birkaç link bırakacağım, isteyenlerin izlemeleri için...
Yunan bir analist
=> https://www.youtube.com/watch?v=dc_tMRhNGGs
Yunan profesör
=> https://www.youtube.com/watch?v=UgsmkXg1K-g
Sevan Bey, bence siz yine dil çalışmalarına ve her ne kadar yanlı da olsa Ermeni sorunu üzerine söylem ve yazılarınıza devam edin. Zira belli ki ne jeopolitikten; ne askeri teknoloji, kabiliyetler, planlama, ittifaklar ve güç dengelerinden anlamıyorsunuz. Size tek söyleyeceğim: uydurduğunuz senaryo gerçek olabilseydi en az 10 kez denenmişti şu ana kadar.
ReplyDeleteNişanyan eğlenmek için tüm ihtimallerin en sivri olanlarını seçmiş. Beyni var. Fikrine sağlık. Asıl komik olan bunlara ağzı sulanan güruh. :D O Berkecanlara üniformayı giydirdiğin zaman çakı gibi asker oluyor. Türklerin işi ne? Devlet kurup devlet batırmak. Yine kurarız. Meraklanmayın. Tarih boyunca devlet kuramamış olanlar, şizoid fikirlere hülyalanıp yalanır anca. :)
ReplyDeleteSevan abi sen fikir jimnastigi degil utopyayi yazmissin!
ReplyDeleteKeske su ulke Yugoslavya misali bolunse de herkes mesrebine gore istedigi ulkede yasasa. Kac parcaya bolundugu, ya da bolundukten sonra ulkelerin sinirlarinin nasil cizildigi benim icin hic farketmez. Yeter ki Allahin Yozgatlisinin Marmarislinin ictigi rakiya karismasi, Rizelinin Dayirbakirlinin konustugu dili belirlemeye calismasi ya da Izmirlinin Hakkarideki kizin giydigi etegin boyunu dikte etmesi son bulsun.
Biliyorum ic savaslar aci olur ama sanciyan disi cektirmek curuk disle yasamaktan cok daha kolaydir!
İstanbul ve Ankara varoş savaşlar bir sonraki episoda!
ReplyDeleteArasıra Sezar kuyuya taş atar, paryalara H. Bosch tablosu yapmak kalır!