Tuesday, May 4, 2021

Nyasıl bizım urumlux gyaldi buralara

Tsalka 1600 metre rakımda muhteşem bir yayla, biraz Ardahan-Çıldır yaylalarını anımsatıyor. 1828 Osmanlı-Rus savaşı ertesinde Kars, Erzurum ve Trabzon vilayetlerinden kaçan Rumlarla Ermeniler buraya yerleşmiş. 45 adet köyün 28'i düne dek Türkçe dilli Urumların, 13'ü Ermenilerin, üçü de Türklerinmiş. Türklerin ne zaman ve neden geldiğine dair rivayet muhtelif, Müslüman olmuş Rumlardır diyen var. Ermeniler gayet temiz Anadolu Ermenicesi konuşurken Rumlar neden Türkçeyi korumuş, onun da pek bir açıklaması yok.

1990'lı yıllarda büyük açlık ve eziyet çekmişler. Milliyetçi Gürcü çetelerinin ve çetelerin kontrolündeki Gürcü devletinin saldırılarına uğramışlar. O hengamede Yunanistan Urumlara Yunan vatandaşlığı verince halkın yüzde doksan kadarı kalkıp Yunan'a göçmüş. Orada da "Rus dölü" ya da "Türk" diye aşağılandıklarını anlatıyorlar. Son yıllarda dönenler olmuş, ama köyleri gitti gider.

Urumlar gidince eyvah burası Ermenilere kalmasın diye telaşlanan Gürcü devleti terkedilen evleri apar topar kamulaştırmış. Acara'dan gelen Müslüman Gürcülerin yerleşimine açmış. Urum köyleri şimdi metruk, harap, sefil. Bazı evlere Acarlar yerleşmiş, tek tük kalan yaşlı Rumları korkutup sindirmişler, derme çatma camiler yapılmış. Ermeni köyleri halen canlı, Erzurum ovasının bin yıl önceki yaşam tarzını sürdürüyor: davar, peynir, tezek, toprak damlı eski evler, köy çeşmesi, ayazma, vartavar vs.

Bielefeld Üniversitesi ile Atina Üniversitesinin ortaklaşa yürüttükleri Urum dili dokümantasyon projesinin web sitesi şurada: http://projects.turkmas.uoa.gr/urum/

Orada kaydedilen Urumca konuşma dili örneklerinden birini biraz sadeleştirdim. Okul dili 1920'lerden beri Rusça olduğundan 'yüksek kültür' kelimelerinde araya epey Rusça karışıyor.

"Byanya nyaxılettılyar [T: bana nakıl ettiler] birdya kniga [R: kitap] yazdılar qi nyasıl bizım urumlux gyaldi buralara. Yaşierdılyar bizım dyadyalyarımiz dyadyalyarımızın dyadyalyari olaqi 3 4 pokolenie [R: nesil] iryali [T: evveli] bizdyan, Turtsiada [R: Türkiye] yaşierdılar. Orda oldi dyogyuş [T: döğüş] urumlarnan. Soram znaçit [R: efendime söyleyeyim] bizım yari urumlar ğaçtılar Gretsiaya [R: Yunanistan], yari urumlari general Paskeviç varıdi, o gyatırdi bizım geri ğyalan urumlari bu kavkazın torpağınya. Torpağin arqyaş [T: herkes] gyandi aradi neryadya yaxşi olabyulyur. Biryaz soyuğudi burda, çoğ soyuğudi iryaldyan, şindi biryaz dyuzyaldi pogoda [R: iklim] burda. İryalqi qimın [T: evvelki gibi] nyasın iryaldyan soyuğudi elya soyuğ dail. Ğışın çoğ ğar yağierdi, soyuğ olierdi da soram ar kyov [T: her köy] eğıldi. Birınci gettılyar Marneul [G: Marneuli, bir şehir] tyaryafınya, oralar sıcağıdi. Aradılyarda istadılyar yaşialar. Oqi qi yaz oldi çoğ sıcağıdi, bizım xalx daanamadi oyani, çıxti gyaldi bu burai Tsalkayi gyaldılyar dedılyar qi buranın sui eidır, avasi eidır, daği vardır, dyuz erlyari vardır. Başladılar, çyatın yaşierdılyar, fıxara yaşierdılyar, belya boyuq yapılar yoğudi iryaldyan, qyuçyuq yapılar edierdılyar, onnarda da yavaş yavaş yaşierdılyar, malda saxlierdılyar, onyuçyun qi buralar mal eridır, torpaxlar çoğdır, ottağan er çoğdır, aqyanyaq [T: ekenek, ekilecek yer] çoğdır da yaşadılar. Yavaş yavaş ğalxti oqmyat [R: durum, seviye], xalx yaxşi başladi yaşamaya da. Elyada bizım xalx ğaldi buralarda."

Köy isimlerinin hemen hepsi Türkçeymiş: Beşdaş, Daşbaşi, Kuşçılar, Darakovi (Dereköy), Ğızılkilisa, Yeddikilisa, Çiftkilisa, Tiaklisia (Tekkilise), Ayazma, Gumbati, Xaraba, Xaçkovi (Haçköy), Aşkala... Şimdi teker teker Gürcüce resmi adlara kavuşmuşlar. 1828’den önce yaylada yerleşim olmadığına dair tüm kaynaklar mutabık; demek ki köy adları Rum/Ermeni göçünden sonraya ait olmalı. Mülkiyeti birtakım Gürcü beylerine ait meraymış sanırım. Tsalka esasen kasabanın değil yaylanın adı. Gürcüce “ayrı” demekmiş, belki “rezerv” yahut “koru” gibi bir anlamda olmalı. 


https://goo.gl/maps/8zo3xjnj82AfZRE38

9 comments:

  1. Hocam, Chakva köyünden Rum kadınların fotoğrafını meşhur prokudin-gorsky çekmiş bulunuyor ve bunları "Greeks" diye etiketlemişler. Daha kırda mı- Tsalka köyü yani-bilmiyorum ama Urumların Türkçeyi koruması gerçekten ilginç. Ağızları bana biraz Ahıskalıların konuşmasını anımsattı. Bu konuşma şekli de Kars-Ardahan dolayında yaygın veya bilemediniz akraba. Yalnız Kırım ve Kuban elindeki Urumları da unutmamak gerek. Burada önemli nokta bu civarın Yunanca konuşmuş ahalisinin bölük bölük ve birbirlerinden farklı zamanlarda Türkleştiği. Mesela Kırım yalıboyu Tatarları bildiğimiz Oğuz dilinde konuşurlar ve çöllü Tatarlarla uzaktan yakından alakaları yoktur. Sizin de şahit olduğunuz bu Urum vakasının yaygın Türkleşme eğiliminin bir başka sahnesi olduğu anlaşılıyor.

    ReplyDelete
    Replies
    1. Taner Akçam da aslen Ahıskalı bildiğim kadarıyla. "Kürt müsünüz?" diye sorulunca "Değilim. Dedelerim Ahıska Türklerinden" demişti.

      Delete
  2. Şu coğrafyanın etno-linguistik karışıklığı gibisi yok. Hiçbir şey kalıplara sığmıyor ve

    ReplyDelete
  3. Rumların konuştuğu dil Azerice değil, Anadolu Türkçesine yakın gördüğüm kadarıyla. Azericede olmayan Türkçe sözcükler ve kalıplar var. Belki yanyana yaşadıkları Ahıskalıların Türkçesi gibidir.

    ReplyDelete
  4. Trabzon'dan Gurcistan'a giden Rumlarin aksaninin Karadeniz aksanina pek benzememesi, Karadeniz aksaninin yerel dillerden kopuk gelistigini mi gosterir?

    Haçan gibi arkaik kelimelerin varligi acaba Kipcakca ile ilintili midir?

    ReplyDelete
    Replies
    1. @Hakkı Kula

      Trabzon Türkçesi tam aksine Rumca fonetiğine en yakın Türkçe lehçelerindendir. Gürcistan'daki Türkofon Rumların Türkçe lehçesi Trabzon Türkçesine benzemiyor çünkü onlar ekseriyetle Erzurum, Kars, Sivas, Gümüşhane taraflarından göçme Rumlar, dolayısıyla Türkçeleri oralara dayanıyor. Zaten Trabzon Rumları Türkçe değil Rumca anadilliydi, hatta Trabzon'un Müslüman ahalisinde bile Rumcayı koruyanlar vardı ki bugün bile var çok azalmış halde de olsa. Kıpçakça tesiri yok spesifik olarak bu bahsettiğim yerlerin Türkçelerinde, spesifik olarak Kıpçakça tesirli Türkçe lehçesi arıyorsanız Kırım'ın Kırım Tatarcası ile etkileşime girmiş Türkçesine bakmanız gerekir, onda var Kıpçakça tesiri Kırım Tatarcası üzerinden. Ha, Oğuzca henüz Orta Asya stepinde konuşuluyorken ve belki sonrasında da bir dönem Kıpçakça ile etkileşimde idi, ama onları Oğuzcanın kollara ayrılmasından bu yana Kıpçakça ile olan etkileşimlere dahil edemeyiz.

      Delete
  5. Yunanlarin türkçe konuşması hep ilgimi çekti yunanlar göçebe türklerin dilini nasıl benimsemiş olabilir bir iki alternatif aklıma geliyor ya zamanında anadoluya yerleşen hristiyan türklerdi sonradan muslumanlar coğalinca aidiyetlerini rumluk romalilikta buldu veya yönetim türklerde olduğu için varlıklarını devam ettirebilmek adına türkce konuşmak zorundaydılar bir de Oğuzca konuştukları lehçe kipcak değil bir iki video izledim tiponimler turklerden farklı değil yani adam Müslüman olsa benim atalarım orta asyadan geldi dese inanırım napayım neyse sorun değil ama bu insanları maalesef yunanistana teslim etmişiz karamanlilar gibi üzüldüm doğrusu biz sahip çıksaydık keşke ama bizde gelenektir bize yakın toplumlara zerre katkı sağlamayıp sonra onlardan bizi kardeşleri olarak görmelerini istemek sen adim atacaksın ki karşıdan sana bi adim gelsin

    ReplyDelete
    Replies
    1. @Horasanlı

      Türkçe anadilli İç Anadolu Rumlarının soyundan gelenlere (kimisi tamamen) ait dikkate değer miktarda genetik sonuç gördüm, hiçbirinde Türki miks çıkmıyor, dahası İç Anadolu'nun Türkçe ve Rumca anadilli Rumları genetikte birbirinden ayırt edilemiyor, soyları Anadolu'nun zamanla Rumlaşmış kadim halklarına dayanıyor büyük ekseriyetle genetik sonuçlarına göre. Anadolu Türkleri de soy olarak ekseriyetle Anadolu Rumlarından geliyor bu arada, ama onların çoğunda değişen oranlarda Türki miks de çıkıyor.

      Göçebeliğe gelince, Türkçenin Anadolu'da Rumluğunu koruyanlar arasında bile anadil haline gelmesi beylikler ve Osmanlı devirlerini buluyor ki o devirlerde Türkçe çoktan yerleşik halk dili haline gelmiş ve egemen sınıfın da dili olduğundan prestij dili olmuştu Anadolu'da ve diğer yerlerde.

      Evet, Anadolu Rumları akrabalarımız, tıpkı Ermeniler, Bulgarlar, Balkan ve Ege Rumları ve diğer nice bölge halkının da olduğu gibi. Ama bu akrabalıklar topluluklar arasında sürtüşmelerin olmasına engel olmamış. Mevcut nesillerin yapabileceği geçmişi tarafsız bir bakış açısıyla incelemek ve olan olayları olduğu gibi kabul etmek olmalı, tabii bu dediğim bütün taraflar için geçerli.

      Delete
  6. Hocam şu blog yazılarınızıda kitaplaştırsanız artık derim.Hem biz kütüphanemize kültürel bir değer koymuş oluruz,hemde siz para kazanmış olursunuz.��

    ReplyDelete