Umulmadık yerlerde insan
umulmadık şeyler keşfediyor. Mesela banana sözcüğüne bakalım. Bu sözcüğü Avrupa dillerine
ilk kez Garcia de Orta adlı Portekizli hekimin tanıttığı bilinir. Aslen Yahudi
olan bu muhterem 1537’de Hindistan’a gidip bir müddet Ahmednagar sultanı Nizam
Şah’ın özel doktorluğunu yapmış, dönüşte tropik tıbbın kurucu metni sayılan Hindistan’ın
İlaçları ve Tıbbi Müstahzarları ve Keza Orada Bulunan Bazı Meyvelere ve Diğer Ürünlere
Dair Söyleşiler adlı eserinde, başka pek çok şeylerin yanısıra ‘Guinea
sahilinde yetişen banana adlı bir meyve’den söz etmiş. 16. yy sonlarına dek
İngiltere’de henüz pek tanınmayan bir kavram olmalı ki, 1590’larda yazan
Hartwell “Afrika’da bulunan banana adlı bu meyve tahminimce Mısır ve
Suriye’den gelen muse olmalı” diye akıl yürütüyor.
Guinea burada “Batı
Afrika” demek. Dolayısıyla kelimenin kökünü Senegal’de konuşulan Wolof dilinden
tut, Kongo’nun ortak dili Kikongo’ya dek bilumum Afrika dillerinde aramışlar;
tatmin edici bir yere varamamışlar. Evropa sözlükleri bu konuda tek kelimeyle dökülüyor.
Oysa çözüm basit. O tarihte bütün Kara Afrika’nın ortak ticaret dili Arapçaydı.
Afrika sahiline uğrayan Portekizli gemiciler, yerlilerle anlaşabilmek için
Arapça bilen tercüman kullanırlardı. Arapça banân “parmaklar”, ism-i
merresi banâna بنانة “tek parmak”. Daha
cuk oturan bir isim olabilir mi?
Benan adını araştırırken
çıktı karşıma. Kuran’da geçen bir sözcük, Kıyamet suresi 4. ayet, Allah
bermutat kendini övüyor, “biz insanların parmaklarını (banânahu, yahut benânehu)
bile şekillendiririz”. Ayrıca İslami gelenekte Adem’in oğullarından birinin
adıymış.
Hocam bananin arapcada boynuz anlaminda da kullaniliyor
ReplyDeleteSevan bey hocam, hazır bu ise girişmişken YAHUDİ isimleri ve soyisimleri mevzuuna da dalsan ne iyi olur. Ben bir ara bayağı araştırmıştım, hem Aşkenaz hem Sefardi hem Mizrahi isim ve soyisimlerinin kökenlerini adamakıllı öğrenmiştim. Dipsiz kuyudur inanın.
ReplyDeleteHer gün böyle bir yazı yazmak için patreon hesabı açsan keşke
ReplyDeleteSayin Nisanyan,
ReplyDeleteMuz'u (Maoca) Afrikaya Hindistantan Arab Tuccarlari goturmus, Onun icin Afrika da muzu Yerli halklar "Musa" ve benzeri telaffuuzlarla isimlendiriler.
Felegin cilvesi, Butun Arablar ve Araplarin yorungesine giren uydu halklar Hindce olan Muz kelimesini kullanirken, Araplarin din dusmanlari da Arapca bir kelimeyi kullaniyor.
Kaderin cilvesi yaman oluyur.
Dengbej
Sevan bey, Twitter'da Ayşe Hür'ü bloklamışsınız, gücenmiş size.
ReplyDeleteOED origin bilgisi olarak "late 16th century: via Portuguese or Spanish from Mande." demiş. Ne alaka anlayamadım. Sizinki çok daha mantıklı.
ReplyDeleteKusura bakmayın eskisi gibi twitter kullanmadığınız için başka bir yerden erişmek mümkün olmadı. Geçen podcast'lerden birinde 1900'lerin başından itibaren sanat ve mimaride estetiğin kaybolmasından bahsetmiştiniz.
ReplyDeletePrager Üniversitesi'nden Robert Florczak isimli bir amcanın aşağı yukarı aynı şeyden yakındığı ve nedenlerine de temas ettiği bir videosuna denk geldim. Daha çok modern sanatlar, resim üzerinden gidiyor ama genel estetik anlayışının neden ayvayı yemiş olabileceği sorusuna da cevap veriyor gibi.
https://www.youtube.com/watch?v=lNI07egoefc
sevan bey arkadaşla konuşurken anlaşamadık da, sizin de fikrinizi almak istiyorum
ReplyDeleteKral Hammurabinin bugün sadece türkiye topraklarında en az iki milyon torunu vardır diyorum, sadece türkiye topraklarında olan, bu sayıyı arkadaşım gerçekçi bulmuyor ancak nufus oran orantısı yapıldığında ve bu kraliyetin soyundan gelenler en azından toprak ağalığı şeklinde varlıklarını devam ettirmiş olacaklarından bu sayı bence az bile, sizin görüşünüz nedir
Sevan Bey'den imkansızı istiyorsunuz. Hammurabi'nin dünyanın herhangi bir bölgesinde bugün soyundan gelen kaç kişinin yaşadığını bilmenin imkanı yoktur. Hammurabi'nin ve mensubu olduğu Amori Babil hanedanından kralların hiçbirinin karı ya da cariyelerinin sayılarını ya da isimlerini bilmiyoruz, kaç çocukları olduklarını da bilmiyoruz, çocuklarının isimlerini de bilmiyoruz tahta çıkan yani kral olan oğulları ve iki-üç tanesinin tapınakta rahibelik yaptığı için ismi kaydedilmiş olan kızları hariç. Bu hanedanın kurduğu krallık ya da imparatorluk Hititlerce yıkıldıktan sonra onların soyundan gelenlere ne olduğu konusunda ise en ufak bir bilgimiz yok.
DeleteNiye Hammurabi tecavüzcümüymüş? ki 2 milyon torunu olsun, Cengizhan benzeri!
DeleteYazıyla alakasız ama Samos Sürgünü serisinin kapitalizm ve modernite konulu bölümlerini dinledikten sonra merak ettim. Ted Kaczynski'nin manifestosunu okudunuz mu? Okuduysanız hakkındaki düşüncelerinizi öğrenmek isterim.
ReplyDeleteHocam, Amerika'yı yaz. Olup bitenleri, biraz da orada yaşamış birinin zihniyle okumalıyız. Hâlihazırda bir avuç zengini, atom bombası ve uçak gemileri olan obez bir El Salvador görünümündeki bu ülke nereye gidiyor? Kurt Russel'ın başrol oyandığı 1981 yapımı 'New York'tan Kaçış' isimli filmde depict edilen distoptik bir geleceğe mi ?
ReplyDeleteSevan Hocam herkesler bişeyler istemiş ben de isteyebilirim diye düşündüm o zaman. Kürt Aleviliği hakkında var mı bir yazınız. Ya da bu konuda yazmayı düşünmez misiniz? Zekanıza hayranım bu arada. İyi ki siyasetçi değilmişsisniz. Skr atardınız ortalığı.
ReplyDelete