Genel kural olarak toplumun ezik ve büzük kesimleri
güvenlikten yana oy kullanır; tuzu kuru olanlar özgürlüğü daha uzun süre tercih
eder. Nedeni basit. Birinin ayak altında kalıp ezilme korkusu daha yüksek,
öbürünün daha az. Dolayısıyla “özgürlük mü güvenlik mi” sorusu hemen her zaman
bir sınıfsal tercih sorusudur. Garibanlar güvenliği seçer, okumuşlar ve kendini
yüksek yerlere layık görenler özgürlüğü.
16 yorum:
- Emrah Durmaz22 Mart 2017 19:01Sonsuz özgürlük diye bir şey yok sanırım. Sadece özgürlüğün arttırılması ve kısılması durumu var. Özgürlüğün ne kadar arttırılıp, kısılacağı konusunu da toplumdaki dengeler belirliyor. Eğer toplum zekiyse ve rasyonel insanlar çoksa bu dengenin kalitesi artıyor, değilse balans ayarı kaçıyor ve her iki durumda da çeşitli derecelerde kaos durumu yaşanıyor. "Ben liberalim. Liberter düşünce özgürlükçüdür. Bu nedenle her konuya özgürlükçü yaklaşmalıyım" diye düşünen insanlar var. Bu tip liberallerin düşünmeden Marksizm'i seçen ve fanatikleşen insanlardan bir farkları olduğunu sanmıyorum. Benjamin Franklin’in özgürlük hakkındaki bazı fikirleri, ancak ütopya olabilir ki; Amerika’da da sıklıkla vurgulansa da, pratikte sonsuz bir özgürlük olmadığını gözlemliyoruz.Yanıtla
- Birinden duymuştum, tanıdıkları kimselermiş: İki yaşlı karı-koca öğretmen emeklisi, AKP'yi hiç sevmemelerine rağmen Kasım 2015 Türkiye Genel Seçimleri'nde, sırf istikrar bozulmasın diye AKP'ye oy atmışlar.Yanıtla
Yahu insan hiç mi düşünmez?! Siz ticaret yapmıyorsunuz, özel sektörde çalışmıyorsunuz, ev sahibi iki emekli insansınız. Piyasa iyiye de gitse, kötüye de gitse sizin boyunuz ne uzar ne kısalır. Pısırık mısınız, aptal mısınız bilemedim. - On numara bir konu. Yalnız ben, toplumun ezik büzük kesimlerinin kaybedecek bir şeyi olmadığı için, güvenlikten yana oy kullanacaklarını sanmıyorum. Ancak tuzu kuru kesim, düzenin bozulması ve güvenliğin yok olması durumunda başına geleceği bilir. Malının mülkünün ve borsa vs. ile istiflediği parasının başına zeval geleceği endişesiyle garantici ve güvenlik yanlısıdır. Tabi ki bana göre.Yanıtla
- George Friedman'i mi okudun hocam, 6 gun once aynen bu minvalde (nationalism is about class struggle) bir yazisi cikti. Genel olarak, bariz dogru.Yanıtla
Nassim Taleb'in degisiyle 'skin in the game' meselesi. Yarin obur gun avukatligini yaptigin politikalardan oturu ulkede ic savas ciktiginda, yatına atlayip Miami'deki evine kaçacak halin varsa, ya da ulkeye davet ettigin insanlara maruz kalmadan yasamana olanak verecek kadar zenginsen, politik tutumun, çaresiz adamdan farklı olur tabii. Politik ön görü ve analizde yuzde yuze yaklasan yanlış tahmin geçmisine rağmen, sana saygi duymamin sebeplerinden biri bu (öteki entellektüel dürüstlüğün ve tarihçiliğin… bir de nisanyan sozluk). En azindan Taleb'in IYI (intellectual yet idiot) dedigi tipler gibi kendini riskten soyutlamadin. Risk almayan adamdan bir b.k olmaz, kimse ona saygi duymaz.
Konumuza donersek, ozgurluk (liberty), egemenin iznine bakar. Ozgurluk talep eden adamin silahi, milisi yoksa, yaptigi sey bayağı yalvarmak. Bir ideal olarak 'ozgurluk'e saygi ve sempati duysam da, ozgurlukcunun aktivizmi, sosyalistin devlet baba'dan eppek dilenmesinden sadece bir radde yukarda. Sosyalist eppeğin bedelini odemekten kaçınıyor, ozgurlukcu arkadas ise ozgurlugun bedelini odemekten. Ikisinin de argumantatif yontemi ayni: konunun tek boyutunu goster, hesap/gider dengesinin diger tarafini goz ardi et. Mesela sosyalist 'herkese egitim hakki' dedigi zaman, naif vatandasin tepkisi, "aaa, evet, ne kadar soylu bir talep, bence de herkesin egitim hakki olmali" gibi bir sey olabilir. Tabii sosyalist arkadasin kullandigi retorik el cabuklugu, "peki masrafini kim odeyecek, kimi odemekle yukumlu tutacagiz, bu yukumlulugu nasil infaz edecegiz?" sorularini gormezden gelmesi. Benzer sekilde ozgurlukcu arkadasin "vergi hirsizliktir" demesi, milisin, polisin, mahkemelerin masraflarini goz ardi etmesi ile mumkun oluyor.
Batı Medeniyeti idealine inanan insanlarin sık yaptigi bir hata, o idealin özünü özgürlük(çülük) zannetmek. Batının medeniyet stratejisi 'dağıtık akran egemenliği' (sovereignty of peers, ya da aristocratic egalitarianism, ya da federated warriors, ya da distributed dictatorship of peers). Kısaca, akranlarin birbirlerine savas durumunda yardim etme ve kamusal mulkun (commons) polisligini yapma sozu vermesi (saldirilara karsi sigortalama + gerektiginde şerif/jüri/savcı görevi yapma sozu yani); karşılıklılık ilkesini çiğnemedikleri surece, soz konusu sigortalama sozunu verip, o sozu tutabilen (yani savas durumunda asker kusandiran, onlari komuta eden, yeri geldiginde kamuya ve mala zarar verenleri cezalandirmanin masrafini karsilayan, akranlarin yargıçlığını yargılayan, kamu savcılığı yapan) herkesin akran kabul edilmesi.
Dogrucu ifadenin (truthful testimony) kutsiyeti, yuksek guvene dayali normlar ve kultur (Fukuyama'nin 'high trust'ı), dogrucu ifade verme teknolojileri (Yunan: Aristo'nun mantık icadi, rasyonalizm, diyalektik felsefenin baslangici, Roma: Natural Law'un temelleri, stoacilarin katkilari, Anglo-Sakson: Common Law geleneginin Francis Bacon ile empirisizmi uretmesi, William of Occam'in tutumlu ifadeyi icat etmesi (parsimony), Turing: hesaplanabilirlik ve decidability, Germanik & Aşkenaz: Popper'in yanlışlanabilirliği icat etmesi, Wittgenstein'ın dilin doğası hakkındaki feraseti, Brouwer, Poincare, Bridgman, Mises'in kendi alanlarinda operasyonalizmi sezmesi), hep dağıtık akran egemenliği evrimsel stratejisinin sonucları.
Dağıtık akran egemenliği de, dağıtık (decentralized) sulamanin (irrigation) Avrupa'da mumkun olmasi, merkezi organizasyona ırmak vadisi medeniyetleri kadar ihtiyac duyulmamasi; az sayıda savasci ile kalabalik ordulara karsi savunmanin 'yuksek guven', 'dogrucu ifade', ve yuksek irade (high agency) gerektirmesi; at, bronz, ve at arabasi (chariot) ile sayıca az ordulara uygun, çeviklik uzerine kurulu savas taktiklerinin mumkun olmasının sonucu. - Ozgurluk ise, egemen akranlarin, egemenligin masrafini karsilama durumunda olmayan (irade yetersizliginden, akıl yetmezliğinden, fakirlikten, egitimsizlikten ya da tercihen olabilir) 'vatandaslara' bahşettikleri hareket ve davranış alanıdır. Mesela bir bölgenin lordu veya lordları, ekonomik aktiviteyi coğaltıp topladigi vergiyi artirmak istiyorsa, tebaasına normalde akranlara mahsus olan haklardan verebilir: şirket kurma (corporate charter), serbest ticaret, geniş ozel mulk haklari, ve hatta silah tasima hakki vs. Bu gurubun tarihsel isimleri: burgher, freeman. Zanaatciler, burjuva vb yani. Yuksek irade (agency) sahibi oldugunu kanitlayan, ve egemenligin masrafini odeyebilecegini gosterenlerin akranlığa kabul edilmesi, dağıtık egemenligin masrafini daha karsilanabilir hale getirdiginden arzulanan bir durum.Yanıtla
Ozgurlugun bir altı da, duskunler, vasiye ihtiyac duyan cocuklar, fakirler, evsizler, sakatlar, kendine bakamayacak durumda olan yaşlılara egemenin ve ozgur vatandaslarin sagladigi destek, vesayet. Egemenin özgür vatandaslara bedelini odemedikleri halde ozgurluk bahsetmesi gibi, destek ve vesayet de duskunlere bedelsiz bahşedilir.
Böyle bakınca özgürlük-guvenlik tartismasi distraksiyon. Ana konu egemenlik ve gücün sibernetik tesekkülü.
Yaş-ozgurluk iliskisi de soyle: genc erkeklerin (15-40 yas arasi diyelim) serveti az oldugundan riski daha cok severler, firsat yaratmak isterler. Maksimum ozgurluk bu gurubun cikarina olacaktir (ozgurluk = firsat). Yaslanip torun sahibi olmaya baslayinca, kapital biriktirmis olmanin verdigi, ve icinde bulundugu politik birime (polity) yaptığı (hem genetik, hem normatif, hem ekonomik) yuksek yatirimi korumak, kapitalin (hem genetik, hem politik, hem ekonomik, hem kulturel) uzun vade degerini dusunmeyi gerektirir. Aile babasinin vade teveccuhu (time preference) en uzun ufka bakar. "Benim torunum kimle evlenecek? Hangi genetik havuzla birlesiyoruz? Torunlarimin cocuklarinin zekasi yuksek olacak mi, fizikleri duzgun olacak mi, genetik hastaligi olacak mi? Genlerimizin basarili olmasini saglayan kulturel degerlerimizi koruyabilecek miyiz? Torunlarimin miras alacagi mulkun degeri yukseliyor mu, yoksa çarçur mu ediliyor?" gibi sorulari sorar. Kizlarinin ve ogullarinin hafif meşrep olmasını engelleyen kulturel normlari korumayi tercih etmesinin sebebi, hafif meşrepliğin aile kurumuna verdigi muazzam zarari bilimsel veri ile görmesinden ileri gelir (özellikle kadınlarda https://ifstudies.org/blog/counterintuitive-trends-in-the-link-between-premarital-sex-and-marital-stability/ ). Aile kurumuna verilen zarar karsiliginda elde edilen "ozgurlugun" ana kapitalden yedigini bilir. Kisaca kendine guveni olmadigindan degil, vade teveccuhu uzun oldugundan daha soguk kanli ozgurluk-guven analizi yapar. (Ha, eli ayagi tutmaz hale gelince teveccuhu tekrar degisebilir.)
Kadinlarin (Ahah, tamam tamam butun kadınlar değil, distribusyondan bahsediyoruz hemen atlama! Hızlı soru: bu blogun okuyucularının yüzde kaçı kadındır? %10’u geçmeyeceğine 100 dolarına bahse girerim: konuyla alakası az sonra), iradesi daha dusuk erkeklerin (low agency), duskunlerin, cocuklarin, vesayete ihtiyac duyanlarin vade teveccuhu dogal olarak kisa olacaktir. Yatirimin yok; acil tuketime ihtiyac duyuyorsun; kadinsan cocugunun acil tuketimini gidermek istiyorsun; evrim seni cocugunla empati yapman icin, cocuk yetistirmenin manyak yuksek enerji ve zaman masrafini karsalamayi irrasyonel bir sekilde tercih etmen icin yontmus; vade ufkun gun, hafta, en fazla bir iki aylık; evrim, varlik, medeniyet uzerine dusunerek dirsek curutmek yerine, diğer insanlarla olan iliskilerin uzerine konuşmayı tercih ediyorsun (dedikodu) diyelim. O zaman doğal olarak kulturel, evrimsel, genetik, normatif, politik, ekonomik mirasin uzun ve orta vadedeki degeri cok umurunda olmaz. Subvansiyonu ozgurluge tercih eder, liberteryen politikalar yerine, sosyalist politikalari desteklersin. (Kadinlar oy kullanmaya basladigindan beri ozgurlukler neden bu kadar azaldi sandin?) - 1 Kasım seçimlerinde millet güvenlik kaygısıyla oy verdi. Sonuçta elimizde ne güvenlik var ne özgürlük.Yanıtla
- Admin,Yanıtla
Yine bir yorumum spam'e takilmis (bir kac link vardi icinde ondan olsa gerek). Zahmet olmazsa yine cikarabilir misiniz?