Cevabım onu üzecek korkarım.
Toprak reformu konusu benim bildiğim kadarıyla MK değil İnönü zamanında, 1940’larda gündeme geldi. Allahtan gerçekleşmedi. Devlet eliyle özel mülkün talan edilmesi bir ülkenin başına gelebilecek en büyük afetlerden biridir. Deprem, yangın ve sel afetinden beterdir. Hele talancı kalabalığın çığlıkları arasında bunun olması beterin beteridir. Bireyin ve toplumun devlet karşısında direniş potansiyelini, etkisi kuşaklar boyunca düzelmeyecek şekilde tahrip eder. Toplumu iradesiz, korkak, zavallı bir sülükler yığınına çevirir. Şekil 1a’da bunu görüyoruz.
Devletimiz hamdolsun sülük sevmeyenlerden değildir; arzusu ve tecrübesi yoktur diyemeyiz. Ancak toprak reformundan imtina etmiştir. Neden diye sorarsan önce şunu unutma ki, örnek alınan Rusya’nın ve Latin Amerika ülkelerinin aksine burada büyük toprak mülkiyeti önemli bir problem değildi. Ancak Urfa ve Mardin’de ciddiydi; bir de Ege’de, 19.yy’ın anarşik koşullarından doğan ve Rum emlakinin yağmalanmasıyla semiren bazı büyük malikâneler vardı. Toprak reformu projesi esasen bu ikisini hedef aldı. Güneydoğu'da devletin toprak reformuna niyetlenmesinde stratejik kaygılar rol oynamışolmalı; bunlar çok güçlü, yarın öbür gün Kürtlük ve Araplık davasına girerler, bellerini kıralım diye düşündüler. Ege’de 1935’te isyana dönüşen Serbest Fırka vakasından korkuldu. Lakin sonuçta rejimin gücü yetmedi. Güneydoğuda belki mülk sahiplerinin belini kırıp devlete ram etmenin daha kolay ve etkili yolları bulundu. Ege’de “reform” tasarısı 1946’da Demokrat Parti’nin kopmasıyla sonuçlandı. Olmadı.
x
Emlak spekülasyonundan para kazanmak meşru mudur? Neden olmasın ki? Piyango ya da kumar meşru ise, tahvil ve hisse senedi spekülasyonu hak ise, emlak neden farklı olsun? Borsada hissesine yatırım yaptığın şirket Kazakistan’da petrol bulursa yahut Kore’de askeriye ihalesi kazanırsa jackpot’u vuruyorsun, bostanının yanına TOKİ gelince neden vuramayasın? Emlakta alım satımın serbest olduğu her ülkede böyledir, Amerika bunun üzerine inşa edilmiş. Milletin şansı yaver gidip para kazanması neden kötü olsun? Zorla almıyor, satın alan haklı bedel ödediğini düşünüyor. Ee?
İskan kararının veriliş şekli tabii muazzam bir yolsuzluk kapısı açan, “kamu çıkarı” kavramının kökünden çürümesi sonucunu doğuran bir şekil, orası gerçek. Tarlan var, potansiyel kârının yarısını belediyeye ya da bakanlığa yemlik olarak yatırıyorsun, karşılığında iskân veriyorlar, para kazanıyorsun. Bunun yatırımcı açısından ahlaki sakıncasını göremiyorum. Ama klasik anlamda “kamu hizmeti” ya da “devlet” fikrini yerle yeksan eden bir yol olduğu muhakkak. Ahlaksızlığı yönetim normu haline getiren en önemli kurumsal faktörlerden biridir.
Altta yatan sebep nedir? Elbette ki nüfus artışı ve kitlesel göçtür. Tarih boyunca yeni iskân hep istisna idi; hemen her zaman kolektif kararla ve sahipsiz araziye yapıldı. Bazen kılıç zoruyla yapıldı. Bugün ise çıldırmış bir dalga gibi yeryüzünün tümünü istila etme eğiliminde.
Peki bunun doğrusu nedir? İskân kararlarını kim vermeli, neye göre vermeli? Bir avuç miskin devlet memurunun “burası sit kardeşim, iskân edemezsin” diye yasak koyması çözüm müdür?
Vallahi var kafamda birkaç fikir kırıntısı ama çok ciddi düşünülmüş şeyler değil, paylaşmaya değmez. Sizde varsa dinlerim. Ama “milyoner olmasınlar, hepimiz gariban kalalım, saz çalıp türkü söyleyelim” diye söze başlarsanız ciddiye almam.
19. yüzyılın anarşik koşulları.. diye bir cümle kuran kişiyi de ciddiye almak zor.. insan bu kadar sohbet etmiş birisinin anarşizmin ne olduğu ve olmadığını da bilmesini, olmadı.. sezmesini bekliyor.. elbette dünya savaşları arifelerinde, anarşistlere yüklenen veya yaptırılan tedhiş eylemleri olmuştur ancak anarşizm budizm gibi en mazbut ideolojilerden dâhi az can almıştır.. ursula k. le guin'in anarşizm tanımını tavsiye ederim.. ecevit de böyle sesler çıkarır idi.. trafik anarşisi.. ekonomik anarşi falan.. tarihin en vıcık ideasından(liberalizm) en onurlu ideasına seslenirken daha dikkatli olmalı..
ReplyDelete