Wednesday, February 10, 2021

Hijyen, zehir gibi doktorlar, uzun yaşam. Sonuç?

Önce şu rakamlara göz atalım. Milyon nüfusta coronavirüs’ten (yahut coronavirüs’le) ölüm oranları. Kaynak: worldometers.info, 9 Şubat 2021 rakamları.

UK

1672

ABD

1444

Fransa

1226

İsveç

1202

İsviçre

1116

....

 

Endonezya

117

Hindistan

112

Filipinler

103

Mısır

94

Pakistan

54

Bangladeş

50


Çok tuhaf değil mi? Yerli ve yabancı medyayı kaplayan milyonlarca coronavirüs reklamı arasında bu basit tabloya ilişkin bir açıklama, bir değerlendirme, bir teoriye rastladınız mı? Açıklamayı geçelim, satır arasında buna değinen, yahut “tuhafmış yahu” diyen birine denk geldiniz mi? “İngiltere gelişmiş ülkeler arasında filanıncı sırada, bak İsveç kapatmadı Norveç’ten fena oldu” diye tartışan var da, Allahın gariban Bangladeş’inden neden 32 misli daha fazla insan ölüyor cilalı ülkelerde diye merak eden yok. 

İngiltere ve Fransa sanırım dünyada covid konusunda en sıkı yasaklama tedbirlerini alan ülkelerin başında geliyor. Bir yıldan beri temel hak ve özgürlükler neredeyse tümüyle ortadan kaldırıldı, seyahat yasaklandı, insanların evlerinde diledikleriyle bir araya gelmesi suç ilan edildi, okullar ve işyerleri kapatıldı, yaşlı insanlar yalnızlığa mahkum edildi, covid dışındaki sağlık hizmetleri sıfırlandı, yasaklara uymayanlar terörist muamelesine tabi tutuldu. ABD’nin kilit eyaletlerinde de durum buna yakın. Sonuç pek iç açıcı durmuyor.

Bir süredir Mısır’dayım. Burada okullar kapalı, onun dışında herhangi bir tedbir göze çarpmıyor. Lokantalar açık, camiler kalabalık, çarşı pazar ana baba günü, insanlar balık istifi. Devlet daireleri dışında maske takan binde bir. Taksicilere getirilen maske mecburiyeti polise yeni bir gelir kapısı açmaktan başka işe yaramamış. Basından izlediğim kadarıyla Hindistan daha beter görünüyor. Başta göstermelik bir yasak ilan ettiler, milyonlarca insan eyalet sınırlarında üst üste yığıldı. Sonra işi oluruna bıraktılar. Keza Pakistan’da, Endonezya’da, Filipinlerde, zengin toplumların kapıldığı ölüm korkusunun izi görülmüyor. Gülüyorlar sanırım.

*

İlk aklınıza gelen hipotezi elbette biliyorum. O hipotez bir kere yanlış. Mısır’da özenle soruşturdum. Covid propagandası burada da her yerdeki kadar güçlü, sağlık teşkilatı seferber, insanların hastalanınca hastaneye gitme eğilimi de Türkiye’dekinden yahut İsviçre’dekinden düşük değil. Buna rağmen taşranın en kaotik kasabasında olsun, Kahire’nin elit çevrelerinde olsun covid’den ölen eş, dost, tanıdık, akrabası olan pek ender. Dört bin küsur kişilik Ermeni cemaatinde bugüne dek covid’den bir kişi ölmüş. Vaka sayısı hadi göz ardı ediliyor diyelim, kudurmuş gibi bütün milleti gece gündüz test etmiyorlar, ama herkesin herkesi tanıdığı bir toplumda ölümlerin göz ardı edilmesi pek mümkün görünmüyor.

*

Dönelim tabloya. Nedir sizce bunun mantıklı açıklaması? Allah Müslümanları koruyor deseniz Filipinlerle Hindistan’ı açıklamaz. O halde?

Benim aklıma üç hipotez geliyor. Adı üstünde, bunlar hipotez, yani açıklama denemesi. Tahmin yürütüyorum. Doğru mudurlar bilmiyorum. Daha iyi bir açıklamanız varsa dinlerim. Ama kalkıp da bana “vay sen bilim adamı değilsin nasıl hipotez yürütürsün” derseniz bundan çıkaracağım tek sonuç, ya bilemediğim bir nedenle düşünmek istemediğiniz ya da düşünmeyi pek beceremediğiniz olur.

Birinci hipotez: Fazla hijyen bazı toplumları basit virüslere karşı korumasız bırakmış. Mısır’da çocukların yüzde doksanı dağlar gibi çöp yığınları içinde yetişiyor. Her köşe başındaki sebilden aynı tasla günde bin kişi su içiyor. Haliyle sağ kalanlar elin Avrupalısından daha sağlam oluyor.

Doğruysa bu hipotez çıkaracağımız sonuç belli: Demek ki temizliğin fazlası iyi bir şey değilmiş.

İkinci hipotez: Bazı toplumlarda kamu iletişim araçlarının durmadan pompaladığı korku yüzünden hem vatandaş, hem tıp camiası paniğe kapıldı. İnsanlar fazla veya yanlış tıbbi müdahaleden ölüyor.

Bu tabii özenle araştırılması gereken, çok riskli bir ihtimal. Doğruluğu hakkında karar veremem. Ancak dünyanın her yerinde bu yöne işaret eden anekdotal verilerin aylarden beri biriktiğini ve hemen her gün bu konuda aklı başında tıp insanlarının ciddi kaygılar dile getirdiğini belirtmekle yetineyim.

Eğer doğruluk payı varsa çıkaracağımız sonuç: Demek ki tıp mesleğinin fazla kibire kapılıp kendini her derde deva ve her yaraya merhem maydanoz sayması her zaman iyi bir şey olmayabilirmiş.

Üçüncü hipotez: Bazı toplumlarda insan yaşamını doğal sınırının ötesine uzatma hırsı, aşırı yaşlı bir demografiye yol açtı. Normalde ölmüş olması gereken ve sürekli tıbbi müdahale ile hayatta tutulan yüz binlerce insan basit bir hastalığa direnemeyerek tahtalı köyü boyladı.

En kuvvetli hipotez bana bu üçüncüsüymüş gibi geliyor. Bundan da çıkarılacak sonuç şu: Demek ki insan hayatını her ne pahasına olursa olsun uzatmak çok da marifet değilmiş. Doğa bir şekilde intikamını alırmış. Ülkelerin yaşam kalitesinin şaşmaz göstergesiymiş gibi sunulan ortalama ölüm yaşı, işte böyle, bazen avantaj değil ölümcül bir dezavantaj olabilirmiş. 


29 comments:

  1. İşin ilginci bazı "saf" insanların,bu yasakların ve kısıtlanan özgürlüklerin 1-2 yıla kalkacağını düşünmeleri;fakat Covid-19'un,kısıtlama ve yeni yasak getirmek için bahane arayayan günümüz devletlerinin işine geldiğini düşünüyorum.Bazı oligarklara ve büyük şirketlere tanınan imtiyazların dışında bu süreci,toplumun büyük kesimi mantıklı argümanlarla eleştiri ve tepki göstermedikçe mümkün olduğunca uzatmak isteyeceklerdir.

    ReplyDelete
  2. Mısır halkı âbiddir. Taksilerde dolmuşlarda devamlı Kuran okuyan radyo kanalları açıktır. Hatta araç bir tünel veya altgeçide girip FM sinyali kesilince, şoförler o sureyi (ezbere bildiğinden) kesildiği yerden okumaya devam ederler. Evliyaya türbelere gidip dua eder. (Muhammed'in torunu Huseyin'in başı da Mısır'da medfundur). Mesela Mısırlı bir adam: " 'Ben Huseyin türbesini(El Huseyin mescidi) hergün ziyaret edip dua ettim, şeker hastalığım iyileşti" demişti. Böyle buna benzer milyonlarca örnek var ve yalan da söylemiyorlar yani.

    ReplyDelete
  3. yada 4. hipotez
    3. sınıf ülkeler ölü sayısını doğru bildircek altyapıya sahip değiller

    ReplyDelete
    Replies
    1. Yazıda net bir şekilde belirtildiği üzere bu hipotez doğru değil. Altyapıya pekala sahipler, halk covid semptomları konusunda bıktırıncaya kadar bilgilendirilmiş, ve bu ülkeler -- önyargılarınızın aksine -- mesela ABD veya TC kadar yalancı değiller.

      Delete
    2. Bence sizin bu konuda gereksiz önyargılarınız var. Rakamları olduğundan fazla göstermek kime ne getiri sağlayacak. Aksine az göstermek sağlık altyapısı olmayan ülkelerin menfatine. Ockham'ın usturası.

      India Physicians density
      0.78 physicians/1,000 population (2017)

      India Hospital bed density
      0.5 beds/1,000 population (2017)

      Switzerland Physicians density
      4.3 physicians/1,000 population (2017)

      Switzerland Hospital bed density
      4.7 beds/1,000 population (2017)
      Kaynak: CIA Factbook

      Şahsen koronayı semptomsuz şekilde geçirdim ama bu yaşlıları ve bazı kişileri öldürdüğü gerçeğini değiştirmiyor. Kalkıp bunun üstüne -kendi tecrübelerimden yola çıkarak- önyargılı tezler savunmuyorum.

      Delete
    3. Hindistan Endonezya ve Filipinleri yakından bilen biri olarak söylüyorum ölü sayısını bildirecek alt yapıya sahipler ve hastanelerinde ve mezarlıklarında Avrupa manzaraları yok.Tersi doğru. Avrupa eksik saymayalım fazla olsun kafasında. İngilterede be ABDde pcr pozitif testten sonra 28 gün içinde öleni covid ölümü yazıyorlar. Mesela adam 83yaşında felç geçirmiş hastaneye girmeden pcr pozitif ölünce covid ölümü yazıyorlar.

      Delete
    4. Hindistanda allerjik reaksiyonların, bu arada astımın çok az görüldüğünü, bunun da hiç hijyen takıntıları olmadığına (çıkma dentür satılabilen bir toplumdan bahsediyoruz) bağlayan bir yazı okumuştum. Bağışıklık sistemleri çok daha verimli çalışıyor.1+3 no lu hipotezler birleştirilebilir

      Delete
  4. Üç hipotezden herhangi biri bile doğru olsa bu gelişmiş dünyanın ulaştığı ölüme meydan okuma kibrinin zararlı sonuçlarına delalettir. Hele de üçüncü hipotez ki en çok ona ihtimal vermişsiniz.

    Ben de nicedir üçüncü hipoteze benzer bir hipotez düşünüyordum zaten. Yaşlanmayla alakalı genler değiştirilmedikçe insan ömrünü uzatmaya dönük tıbbi yöntemler bu tür sonuçlar verecektir ister istemez. Ha, yaşlanma genleri değiştirilerek insan ömrü daha efektif bir şekilde uzatılırsa bu sefer de kanser oranları patlayabilir.

    ReplyDelete
  5. İtalya, Hollanda, Belçika, Fransa, İsveç, Kanada verilerine göre Covid etiketi ile vefat edenlerin %96'sı ya çok yaşlı (75+) ya en az iki başka ciddi kronik rahatsızlığı bulunan insanlarmış. Bu veri tek başına üçüncü maddeyi tasdik etmeye yeter de artar. Mali'de veya Çad'da kalp damar rahatsızlığı olan + şeker hastası bir insanın Avrupa'da olduğu gibi onlarca yıl boyunca bir şekilde yaşamda tutulması mümkün olmuyor.

    ReplyDelete
  6. ''What might explain the variation by continents? For one thing, in Africa and most of Asia minus East Asia, average life expectancy is much lower and COVID-19 is highly age-segregated, attacking those over 75 with particular ferocity. For another, part of the reason for life being nasty, brutish and short in these countries is that proportionately far more people with serious ailments succumb earlier owing to health care shortcomings than in the industrialized high income countries. And we know that coronavirus is far deadlier for people with comorbidities.

    Moreover, in countries like India, universal BCG and polio vaccination is mandatory, while immune systems of people have a lifelong exposure to curative and preventive drugs for malaria. Research by Indian scientists suggests that exposure since childhood to an extensive range of pathogens has given Indians sturdier immunity to COVID-19. A similar conclusion holds for sub-Saharan Africa.''

    https://www.japantimes.co.jp/opinion/2021/01/10/commentary/japan-commentary/west-japan-coronavirus-response/

    ReplyDelete
  7. Merhaba Sevan bey,
    En basta ikincisi olmak üzere her üc hipotezinize de katiliyorum.
    Ancak alintiladiginiz tabloyu ayni kaynaga (worldometer.info, 11 Subat) basvurarak genislettigimizde su ülkeleri de tablonun en asagi kismina dahil etmemiz gerekir:
    Izlanda 85
    Japonya 52
    Avustralya 35
    Güney Kore 29
    Hong Kong 25
    Faroer Ad. 20
    Y. Zelanda 5
    Singapur 5
    Cin 3
    Taiwan 0,4
    Bu durumda en azindan 4. bir hipotez daha gerekli. Üzerinde düsünülmesi ve de paylasilmasi iyi olur, eger gercege yakin / ise yarar bir teori gelistirmek istiyorsak (gercege yakin istatistiksel alintilarla beraber).
    Selamlar

    ReplyDelete
    Replies
    1. İki sonuç çıkar. 1) Adalar ve ada ülkeleri kendini daha iyi izole edebiliyor. Samos'ta da vaka ve ölüm sayısı sıfır. 2) Bu hastalık çekik gözlüleri vurmuyor.

      Delete
    2. Sayın Camuh, verilerinizi nasıl seçtiniz? Örneğin niçin Moğolistan, Tayland, Eritre, Burkino Faso, Uganda, Nijerya, Özbekistan ve Mozambik gibi ölüm oranları milyonda 20'den daha az ve ada ülkesi olmayan ülkelere bakmıyoruz? İnanırsanız, Suriye'nin oranı bile 55 ile İzlanda'dan daha düşük. https://www.worldometers.info/coronavirus/ Bunları gündeme alınca, Sayın Nişanyan da size verdiği cevapda olduğu gibi rahatlıkla gol pozisyonuna girmezdi :)

      Delete
    3. Sayin -, listeye aldigim ülkelerin verilerine digerlerinden daha cok güvendigim icin sizin saydiklarinizi liste disi biraktim. Aksi taktirde mesela Türkmenistan'i da saymak gerekebilirdi; 0 vaka, 0 ölüm. Cünkü orada virüs yasak!
      Gol pozisyonu meselesine gelirsek; adam, gidiyor kendi ceza sahasindan aliyor topu, tekmeler, yumruklar arasinda bütün bir sahayi katedip, golünü atiyor. Atar atmaz da, offside bayragi kalkiyor. Adam da haliyle yan hakeme dogru kosup, mevzu hakkindaki fikirlerini kendisine iletiyor. Ve bir anda bütün bir ülke birlesik düzen havaya firlamak suretiyle, "vay, ne terbiyesiz sey bu yahu" diye adami dilim dilim dogruyorlar. Böyle bir adama ben de gollük bir pas vermisim, cok mu?

      Delete
  8. belki de uc hipotezin etkisi sonucu boyle bir tablo ortaya cikmistir

    ReplyDelete
  9. İlginçtir, gerçekten bu hastalık dünyanın doğusundaki ülkeleri vurmuyor buna yaşlı nüfusu fazla Japonya, Güney Kore gibi ülkeler de dahil. Neden acaba?

    ReplyDelete
  10. Coğrafya da önemli geliyor bana, güneşin bol, güneşli günlerin çok olduğu memleketlerde vaka ve ölüm oranı belirgin düşük.. beslenme ve temizlik alışkanlıkları da etkili gibi geliyor bana.. yaşlı nüfus oranı da ölüm sayısı az olan ülkelerde belirgin olarak düşük.. kullanılan antiviral ilaçlar olsun, aşı olsun daha virüs üzerinde etkinliği bile belli değil.. netice olarak bu virüs dünyayı gafil avladı ve medeni dediğimiz ülkeleri daha çok sevdi.. üstelik bu medeni ülkelerin bazı düşünce kuruluşları böyle bir salgını da bekliyorlarmış, okuduğumuz kadarıyla.. ama neden önlem al(a)madıkları da ayrı bir konu.. bu yüzden de bu muamma bir çok hipoteze yol açıyor..

    ReplyDelete
  11. Covidin Çin yerine ABD de çıktığını düşünelim: ilk orada görülüyor ancak Abd birkaç ayda bu virüsten kurtulup normale dönüyor. Sonra da aşıyı ilk ve en etkili aşıyı onlar buluyor, herkese satmaya başlıyor. Ayrıca bu hastalık Amerika ve Avrupayı pek etkilemiyor ama Asya ve Afrikayı kasıp kavuruyor. Bu durumda ne komplo teorileri üretilirdi, neler konuşulurdu. Ama aynısı Çin için gerçekten yaşandı kimse şüphelenmiyor. Kafamda deli sorular...

    ReplyDelete
  12. Hocam iki tane faktoru es gecmissiniz

    1) Yas: Covid'den olenlerin cok ama cok buyuk cogunlugu 75 yasin ustunde. Hayat kaybinin cok oldugu ulkelere bakin, hepsinde ortalama yas digerlerine oranla cok yuksek.
    2) D vitamini cok onemli, az hayat kaybi olan ulkeler diye gosterdiginiz ulkelerin hepsi hayat kaybinin cok oldugu ulkelerden cok daha fazla gunes goruyorlar.

    ReplyDelete
  13. Bence Ahmet Haşim Bey'in söylediği gibi coğrafya (yani iklim) en önemli faktör. Tayland,Vietnam ve Filipinler gibi nüfusu 100 milyona dayanmış, hepsi ayrı birer hijyen faciası ülkelerde neredeyse can kaybı yok. Bunlar had safhada sıcak ve nemli yerler. Virüs bizde olduğu gibi saatler ya da günlerce havada asılı kalamıyor. Derhal yere iniyor. Asıl sebep bu olmalı. BB

    ReplyDelete
  14. Pavel Globa (aslen Ukraynalı bir Yahudi) Rusya'nın en meşhur astrologu. Hadiseleri çok erkenden bilmesiyle şöhret kazanmış. Çernobil kazasını, Sovyetler'in çökeceği tarihi, Putin'in iktidara geleceği yılı, Rusya Batı Ukrayna çekişmesini, Kırım'ın Rusya'ya ilhakının tarihini, Ruble'nin değerini, Rusya'nın ekonomik seyrini, AB'nin geleceğini... ve dahi sayısız şeyi seneler öncesinden tarih vererek bilmesiyle ünlü. Bu salgını da önceden kehanet etmişti. Mesela Putin'in  2021'de(yani bu sene) başkanlığı bırakacağını daha 2014'te haber vermişti.

    Globa'nın söylediğine göre, dünyada Covid kısıtlamalarının bayağı bir kısmı 2022'de kalkacak fakat pandemi 2024'e kadar sürecek.

    ReplyDelete
  15. Bill Gates ve arkasındaki küresel şarlatanların istedikleri gibi at koşturmak adına medyayı kullanarak toplumu şekillendirme çabası şeklindeki bir ihtimali(aslında apaçık ortada) neden kimse görmüyor? Belarus devlet başkanının rüşvet karşılığı pandemi ilan edilmesinin teklif edildiğine ilişkin açıklamaları vs vs vs

    ReplyDelete
  16. Arşak PalabıyıkyanFebruary 14, 2021 at 4:33 AM

    Domuz gribinin insanda hastalğa yol actığının anlaşıldığı dönemde pek cok insan öldü. Bugün ise influenza icin test dahi yapılmıyor. Yeni virüs için de durum bu. Yani insanda hastalığa yol açmasıdır yeni olan ve bu konuda bilinmeyenler henüz çoktur.
    Bu nedenle akl-ı selim, "ne panik ne temkinsizlik" der. Üretim, servis ve eğitimi bir an önce canlandırmak için daha birkaç yıl ev harici kapalı yerlerde, şehir ve kasabalarda, özellikle soğuk, güneşin yatık olduğu mevsimde ağız-burun bariyeri kullanmayı gerektirir.
    İstatistiğe gelince, sonuçlar ne kadar anlamlı gözükse sebepler pekala kıyaslanamayacak türden olabilir.

    ReplyDelete
  17. Muhtemelen 3. hipotez doğru. 2. hipotezin özneleri de bu durumu kendi çıkarları ölçüsünde olabildiğince istismar etmekteler. Dünyanın her yanında "sağlık seferberliği" adı altında başlatılan uygulamalar kısa sürede orwellyen bir sürekli olağanüstü hale evrildi.

    ReplyDelete
  18. Sikildik hakikaten. Çocuklar okulsuz kaldı. Resmen yabanileştiler. O kadar da oldurucu değil bu virus. Salgini kontrol etmeseler coktan hizini kaybetmisri.

    ReplyDelete
  19. ya da 4. hipotez olan sayıları eksik göstermek dahil, her hipotez farklı oranlarda mevcut.

    ReplyDelete
  20. merhaba, hic ihtimal vermemissiniz ama dunyanin mevcut halinin surdurulebikir olmamasi neticesinde bir tKim tedbirler almak gerekliligiyle sanirim istisnasiz tum dwvlet erklerine sozu gecen akilli birileri insanlik namina dunyanin donusumu icin "insan dogasi" nin degisim hizini yetersiz gorup bir acil eylem ani gelistirdi. bunu da develetlerin agizlarini otoritelerini bacak aralaeinda iyi hissedebilecekleri vaadiyle devletlere satti. devletler su anki durumdan memnunlar. simdi mesele cok da karmasik degil, dunyanin kaynaklari sinirli, insanlarin "sayisi" ve ihtiyaclari sinirsiz... ne olmasini bekliyorsunuz? misal ozgurluk icin insanlar canlarini verirlerdi va siyorsujuz.. e versinler iste? durduran ne ki? eskiden ozgurluk isteyenleri cezalandirmiyorlardi miydi?

    bu durumda cok basit dunya bu ve benzeri daha ciddi tehditlere gebe, eski hayat bicimi sursurulebilir degil, dunyanin surdurulebilir bir insan hayatina en azindan bu yasama bicimi stabil olana kadar yahut insanlari marsa vs gonderebilecegimiz, oraya veya daha otelere vs insanlari istif edebilecegimiz bir duruma kadar sanirim boyle dusunenler tedbiri elden birakmayacaklar..


    ayrica covid in tirt olsugunun en buyuk delili devletlerin olen vatandaslari icin duyarli oldugu tarih boyunca vaki degil, mesela bizde orn 20 senedir insanlarin trafik kazasindan olmasi, teror kaynakli olumlerin yuksek olmasi konularinda bir cozum uretilmemis olmasi buna delil olabilir. koca kapitalist amerika millete cek dagitiyor... meh açikla pirincin aşını...

    ReplyDelete
  21. Günün sonunda belli oldu ki sadece zaman meselesiymiş Hindistanın Covid'de zirve yapması.

    ReplyDelete
    Replies
    1. Hayır olmadı. Hindistan gibi aşırı kalabalık ve hijyen koşullarının aşırı zayıf olduğu bir ülkede salgının 13 ay gecikmeyle patlak vermesi hiçbir şekilde tedbirlerin yetersizliği veya gecikmesiyle açıklanamaz. 13 ay dolapta mı bekledi salgın, yoksa başka yerde iki hafta olan kuluçka süresi Hindistan'da 13 ay mı bekliyor?

      Delete